Arınç: Allah böyle muhalefeti başka ülkeye vermesin

Arınç, seçim bölgesi Bursa’nın Orhangazi İlçesi’nde, belediye başkan adayı Neşet Çağlayan’ın seçim bürosunun açılışına katılırken konuşma yaptı. Arınç, konuşmasında TBMM’de dün gece HSYK düzenlemelerinin görüşmeleri sırasında milletvekilleri arasında çıkan kavgalara değindi. İzinli olduğu için dün akşam Meclis’te olmadığını anlatan Arınç, muhalefet HSYK’ya ilişkin düzenlemeleri hukuk devleti ilkeleri ve anayasaya aykırı olarak nitelendirerek Türkiye’de diktatörlük kurmak istediklerini öne sürdüğünü belirtti. Arınç, şöyle konuştu:

"Muhalefet ağzına gelen her şeyi söyledi. Bu söylediklerinin yüzde 1’i doğruysa, yüzde 99’u gerçek değildi. Sadece politika yapıyor, hükümeti yıpratmak istiyorlardı. Anayasa’ya aykırılığı falan da tartışılacak bir durumdu. Ama kavga edilecek bir konu değildi. Bu kanunun çıkarılmasında fayda gördük. Hükümet olarak destekledik. Muhalefet tam aksine burunları kırılacak, kanları akacak kadar muhalefet gösterdiğine göre, kendi söylediklerinin doğruluğuna inandı. Ancak bu tür tartışmaların sonunda ortaya bir sonuç çıkıyor. HSYK kanunu çıkarken kabul oyları 220. Kabul oylarının tamamı Ak Parti’ye ait. ’Hayır’, ’Kabul etmiyoruz’ diyen, kavga eden, kürsüyü işgal eden, meclis başkanına hakaret eden, kadın erkek demeden ağza alınmayacak sözlerle bu kanunu güya çıkarmamaya çalışanların ret oyu sadece 28. CHP’nin 150’den, MHP’nin 50’den fazla, BDP’nin de 25-26 milletvekili var. Toplam milletvekili sayları 220 civarında. ’Hayır’ diyenlerin sayısı bunun sadece 10’da 1’i. Yüzde 90’ı ortada yok. ’Evet’ dememek için mi yoksa ’Bizim muhalefetimiz sahteydi canım. Bakmayın bağırdığımıza çağırdığımıza. Aslında bu konu faydalı ama muhalefet etmek için böyle tiyatro oynuyoruz’ anlamına mı geliyor?"

Arınç, TBMM’de "Kürt halkını, Kürt kardeşlerimi seviyorum" dediği için MHP’nin hakkında ’Terörü küçük göstermek veya terörle mücadeleyi zayıflatmak’ iddiası ile gensoru önergesi verildiğini oylamada gensoru veren partiden 5 milletvekilinin bile aleyhinde oy kullanmadığını anlattı. Bülent Arınç, sahte gösterilere, yalan sözlere, ’muhalefet yapıyorum’ diyerek, ortalığı kan gövde götürür gibi kavgaya dönüştürmeye, bu maskaralıklara gerek olmadığını bildirirken, "HSYK sizin için en büyük ‘kırmızı çizgi’ ise o zaman bütün milletvekillerinizle parlamento da olup, her birinizin ’hayır’ oyu vermesi gerekir. Oysa siz yüzde 90 hayır oyu vermediniz. Yoktunuz. Sadece bağırıp, çağırıp 10 kişiyi getirdiniz. Onlarla da kavga çıkardınız. Allah böyle bir muhalefeti başka bir ülkeye vermesin" dedi.

Arınç konuşmasını sürdürürken, tören alanından bir kişi, "Sayın bakanım ben asker emeklisiyim. Asker emeklilerinin durumu ne olacak ? Maaşı çok düşük" dedi. Arınç bunun üzerine, "Ben de asker bir babanın evladıyım. Ben TEMAD’ında (Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği) da birlikteyim. Çok şükür bunları takip eden bir insanım. Astsubay, uzman çavuşların şartlarını en iyi noktaya getirecek bir hükümet var. Çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz" yanıtını verdi. Arınç, görevlilerden bu emekli astsubaya müdahale etmemesini isterken bunun yapılması halinde gazetecilerin ilgisinin oraya kayacağını ifade ederek, "Ben Kemal Kılıçdaroğlu değilim ki. Grup toplantısında birisi bir laf söylediğinde yumruğunu masaya vurup, bu adamı dışarı atın diyecek" dedi.

Hükümetlerinin, Adnan Menderes’in 10 yıl 3 aylık iktidar döneminin fazlasıyla aşarak yola devam ettiğini belirten Arınç, son zamanlarda kendileriyle siyasi alanda mücadele edemeyenlerin, kendilerinin milletle aralarını açmaya çalıştığını açıkladı. Arınç, Türkiye’de muhalefetin hizmet yapmak isteyenlerin önüne geçmek için başka hileli işler peşinde olduğunu iddia ederken, var olan hizmetlerini sürdürmeleri halinde, yapılacak genel seçimlerde yüzde 50’nin üzerinde oy alacaklarını, milletin sözünün eri, cesur, dik duran, diklenmeyen insanın arkasından koştuğunu söyledi.

Arınç, muhalefetin AK Parti, liderini ve bakanlarını yolsuzluklarla suçlayarak itibarsız hale getirmeyi hedeflediğini anlatırken, "Hiç inkar etmeyelim. Hepimiz insanız, hepimiz dış görünüş itibarı ile birbirimizi sever ve güvenebiliriz. İçimizden birileri yanlışlık yapabilir, hata işleyebilir, suç yapabilir. Onun karşılığı yargı, adliye mahkemelerde görülür.Babanın suçundan oğlunu hedef almak, oğlunun yaptığından bütün ailesini suçlamak dünyanın hiçbir yerinde doğru bir hareket değildir. Ceza ve suçlarda şahsilik prensibi vardır. Bir bakanın oğlu babası ile irtibatı yoksa, yanlış yapmışsa suç ona aittir. Hükümet, AK Parti olarak, yolsuzluk, hırsızlık yapanın yanında değiliz, olmadık, olmayacağız. Bizim alnımız ak, başımız dik, yolsuzluklarla mücadele etmeyi bu partinin varlık sebebi bilen insanlar topluluğuz. Hiçbirimiz buna izin vermez, bunu desteklemez. Yanlış yapanın hesabı görülür. Biz partimizi bunlardan temizleriz" diye konuştu.

DHA-Politika - Türkiye-Bursa / Orhangazi - Sebile ÇETİN-Serhat TEZCAN-Hasan BOZBEY
2014-02-15 16:38:12