Güncelleme Tarihi:
Ancak Türkiye'nin en doğu ucunda, Ağrı'da Twitter yasağından kimsenin pek haberi yok.
YOLSUZLUK İDDİALARI KONUŞULMUYOR BİLE...
Ağrı'dan bir başka ilginç not ise, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik büyük sevgi. Türkiye'nin batısında, özellikle seçim kampanyalarının en önemli konusu olan yolsuzluk iddiaları, Ağrı'da hemen hemen hiç değinilmiyor.
Ağrı'da AK Partililere yolsuzluk iddialarını sorduğumda hep aynı yanıtı alıyorum. Tek kelimeyle: "iftira..."
İşin ilginci, yolsuzluk iddiaları BDP'liler arasında da ses getirmemiş. BDP teşkilatları önünde sohbet ettiğim gençler ise, yolsuzluk deyince hükümetten değil, bölgedeki AK Partili yöneticilerin yolsuzluklarından bahsediyorlar.
"OYLARIMIZ PARAYLA ALINMADI; HELAL OY ONLAR..."
Bülent Arınç da konuşmalarında bu konuda, "iftira" kelimesinin altını çizdi. "Tertemiz insanlara çamur atıyorlar. duvara çamur at, yapışmasa da izi kalır mantığıyla hareket ediyorlar" dedi. Yolsuzluk iddialarını sürekli gündemde tutan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na özellikle yüklenen Arınç, "hırsız demek, başçalan demek ana muhalefet liderine yakışmıyor" dedi ve ekledi:
"Tüm söylediklerini kendisine misliyle iade ediyorum.."
"EĞER DOĞRUYSA, SIRTIMIZDA TAŞIMAYIZ.."
Bakan ya da bakan oğulları hakkında çeşitli iddialar ortaya atıldığını da kaydeden Arınç, "haklarında iddianame bile hazırlanmamış, Meclis soruşturması bile açılmamış arkadaşlarımıza iftira atılıyor" dedi. İddialar konusunda mahkemelerin karar vereceğini söyleyen Başbakan Yardımcısı, "mahkemelere gideler, haklarında mahkemeler karar verir. Eğer doğruysa, zaten biz onları sırtımızda taşımayız, yanımıza yaklaştırmayız, elini bile sıkmaz, selam vermeyiz. Ama kimseye de yargısız infaz yapmayız" diye konuştu.
SANDALYE ÜZERİNDE BİR BAŞBAKAN YARDIMCISI
Başbakan Bülent Arınç, Ağrı temasları boyunca kimseyi kırmadı: yol üzerinde kümelenmiş partililerin arasına karıştı, kimi zaman otobüs üzerinde, kimi zaman da bir kahvehane önünde sandalye üzerinde konuştu.
Verdiği ana mesaj ise, çözüm süreci konusunda oldu. Arınç, "Baldıran zehri içsek bile, sonuna kadar bu süreci devam ettireceğiz" dedi.
ARINÇ: "SİYASETTEKİ EN YAKINLARIM HEP KÜRTLERDEN OLDU..."
40 yıllık siyaset hayatından örnekler veren Arınç, "siyasette en yakın dava arkadaşlarım hep Kürtler oldu" dedi ve devam etti:
"bin yıldır Kürtlerle birlikte bu topraklarda yaşıyoruz. Kürtçe bir gerçektir" dedi.
Arınç, kendisine bağlı olan Türk Dil Kurumu'nun ilk kez Kürtçe-Türkçe lügat bastırdığını, 10 bin sözcüklü bu lügatin okullara dağıtılacağını da anlattı.
"KÜRT YOK DERLERDİ EDEPSİZ ADAMLAR..."
Arınç şöyle konuştu:
"Kürt yok derlerdi. Aslında siz Türksünüz derlerdi. Karda ayakkabıları kart kurt ediyor derlerdi edepsiz adamlar, Kürt milletine hakaret ederlerdi. Anne evladıyla cezaevinde Kürtçe konuşamazdı. Sadece Diyarbakır cezaevi eziyet yeri değildi. Kenan Evren geldikten sonra Kürtçe konuşmak her yerde ağır cezalık hale gelmişti."
BDP'NİN EŞ BAŞKANLARINA ELEŞTİRİ: "ALLAH TEK, BİZİM İŞİMİZ DE TEK..."
Ağrı'da Bülent Arınç'ın katıldığı tüm etkinliklerde, hatta mitinglerde seçim konuşmaları hem Türkçe, hem Kürtçe yapıldı. Belediye Başkan adayları Kürtçe, Arınç ise Türkçe hitap etti Ağrılılara.
BDP'nin bu yerel seçimlerde başlattığı eşbaşkanlık sistemini de eleştiren Arınç, "Maşallah BDP iki tane birden başkan aday yapıyor. Hangisi yönetecek belli değil. Bir yerde iki tane Cumhurbaşkanı var mı, iki tane Başbakan var mı? Allah tek. Bizim işimiz tek. Tek başına iş yapacak."
"BİZDE İTHAL ADAY YOK..."
Arınç, konuşmasında BDP'den Ağrı'ya belediye başkan adayı olan Muş Milletvekili Sırrı Sakık'a da isim vermeden atıfta bulunarak, "bizde ithal aday yok" dedi.
Arınç, AK Parti'nin belediye başkan adaylarını, orada yetişmiş, yaşamış kişilerden seçtiğini de söyleyerek, "Buradaki insanların suyu mu çıkmış? Biz adaylarımızın, aday oldukları yerlerde halkın düğününe, ölümüne gitmiş, suyunu içmiş, insanlarıyla konuşmuş, yaşamış adayları her zaman tercih ediyoruz" dedi.
"ADAMI İPTEN ALIR, İPE GÖTÜRÜR DERLERDİ BENİM İÇİN..."
Arınç, Ağrı'da yaptığı konuşmalarda, avukatlık yaptığı dönemlerde Manisa'da Ağrı kökenlilerin davalarına da baktığını, hatta ağır cezayla karşı karşıya olan bir Ağrılı müvekkilliğinin beraat ettiğini anlatırken, ilginç de bir cümle kurdu- "Benim için, adamı ipten alır, ipe götürür derlerdi..."