Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 2004 00:00
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Türkiye'nin, Helsinki Zirvesi'nde teyit edildiği gibi diğer adaylarla eşit muameleye tabi tutulmak istediğini belirterek, “Avrupa Birliği üyelerinden ahde vefa talep ediyoruz” dedi.Arınç, Türk Parlamenterler Birliği'nin “2004 Türkiye Avrupa Birliği İlerleme Raporu” konulu panelinde bir konuşma yaptı. Türkiye'nin, kaderini çizecek bir evrede yaşadığını belirten Arınç, “Türkiyemizin bir bakıma 40 yılı aşkın, bir bakıma da iki yüzyıla yakın çağdaş uygarlığa ulaşma sürecinin, çok önemli bir dönemecine gelmiş bulunuyor” dedi. AB Komisyonu'nun 6 Ekim'de Türkiye için olduğu kadar AB için de tarihi nitelikte bir karar aldığını ifade eden Arınç, katılım müzakereleri için yeşil ışık yakıldığını ve Türkiye'nin Kopenhag Siyasi Kriterleri'ni yeterince yerine getirdiğinin net ve açık bir dille açıklandığını söyledi. Arınç, bu kararın AB'ye üye ülke liderlerinin 17 Aralık'taki Zirvesi'nde teyit edilerek katılım müzakerelerinin 2005 yılının ilk aylarında resmen açılacağına inandığını bildirdi. "TÜRKİYE'NİN AB'YE KATKISI OLACAK" Arınç, şöyle dedi: "Bu inancımız öncelikle Aralık 1999 Helsinki Zirvesi'nde tam üyeliğe adaylığımızın diğer aday ülkelerle eşit konumda olacağına dair açık ve kesin ifadesinden güç almaktadır. Bunun da ötesinde, Aralık 2002 Kopenhag Zirvesi'nde Kopenhag Siyasi Kriterleri'ni yerine getirmemiz koşuluyla katılım müzakerelerinin gecikmeksizin başlatılacağı kararı da bu inancımızı pekiştirmektedir.” Türkiye'nin AB'ye katılmasıyla birliğe önemli katkılarda bulunacağını ifade eden Arınç, üye ülkelerin bazı çevrelerinin bu gerçeği görmezden gelmelerini, Türkiye'nin katkısının boyutlarının büyüklüğünü anlayamamalarını hayretle karşıladığını bildirdi. Arınç, Türkiye'nin gerçekçi ve art niyeti olmayan dostlarının ise Türkiye'nin katkılarını hararetle dile getirmelerinden memnuniyet duyduklarını söyledi. “AVRASYA COĞRAFYASINDA” Türkiye'nin üyeliğiyle birlikte Avrupa Birliği'nin Avrasya coğrafyasında daha fazla söz sahibi olacağını belirten Arınç, şöyle devam etti: “Türkiye'nin stratejik konumu AB'ye güç katacaktır. Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusu, uzun dönemde yaşlanan Avrupa için önemli bir kazanç teşkil edecektir. Nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye'nin AB'ye katılımı, Müslümanların ve Hıristiyanların barış içerisinde birlik şemsiyesi altında yaşayabileceklerini tüm dünyaya kanıtlayacaktır.” "HAYAL EDİLEMEYEN REFORMLAR" AB Komisyonu İlerleme Raporu'nda Türkiye'nin attığı adımların takdirle karşılandığının belirtildiğine dikkati çeken Arınç, gerçekten de son 2 yılda Kopenhag Siyasi Kriterleri'nin karşılanması yönünde ”Birçoklarının hayal bile edemeyeceği önemli reformların gerçekleştirildiğini” bildirdi. Raporda bu başarının eriştiği düzeyin teyit edilmesinden memnuniyet duyduğunu ifade eden TBMM Başkanı Arınç, şunları söyledi: “Bunun yanı sıra komisyon raporunda müzakere sürecinde ülkemizin tabi olması önerilen usul ve esasların bazılarının, diğer adaylar için söz konusu edilmemiş farklı unsurlar içerdiğini de gözlemlemekteyiz. Biz, Helsinki Zirvesi'nde de teyit edildiği üzere diğer adaylarla eşit muameleye tabi tutulmak istiyoruz. Avrupa Birliği üyelerinden ahde vefa talep ediyoruz. "MECLİS ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI" 17 Aralık'a kadar, komisyon tavsiye belgesinin içeriğine ilişkin görüş, kaygı ve beklentilerimizi, Avrupa Birliği üyesi ülkelerle her düzeyde açıklık ve samimiyetle paylaşacağız. Tabiatıyla müzakere süreciyle ilgili bazı yaklaşım ve tutumlar müzakereler başladıktan sonra karşılıklı görüşmelerle daha iyi belirlenecek ve olması gereken çizgiye oturtulacak.” Arınç, Meclis'in, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinde, son iki yılda gerçekleştirilen reform atılımlarında üzerine düşen sorumluluğu özveriyle üstün gayret ve başarıyla yerine getirdiğini de belirtti. Olaya “Siyah ya da beyaz” olarak bakmadığını bildiren Arınç, “Rapor her yönüyle 'iyi, mükemmel' ya da her yönüyle 'kötü, berbat' diye tanımlanamaz. Raporun artı ve eksileriyle değerlendirilmesi gerekir” dedi.
button