Güncelleme Tarihi:
37 yaşındaki arıcı Beyza Yavuz, Anadolu Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünden mezun olduktan sonra 6 yıl boyunca anaokullarında ve özel okullarda görev yaptı. Daha sonra hayattan beklentisinin doğayla iç içe olmak olduğunu fark eden Yavuz, ani bir kararla mesleğini bıraktı ve başvurusu olumlu sonuçlanınca Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan Genç Çiftçi Hibe Desteği aldı. Böylece bal, arı ürünlerinden güzellik bakım malzemeleri gibi çok çeşitli ürünler ürettiği bir şirket kurdu. Genç girişimci, şehirden köye değişen yaşantısını, öğretmenliği neden bıraktığını şöyle anlattı:
TAVANIM GÖKYÜZÜ
“Puanım öğretmenliğe yettiği için öğretmenlik okudum. Ancak çiçek ve doğa seven bir ailede büyüdüğüm için aklımın bir köşesinde doğayla buluştuğum bir iş yapmak vardı. Çünkü çiçeklerin açışı bizim evde bayram gibi kutlanırdı. Öğretmenliği bıraktım, köye yerleştim. Arılarımla ilk yaylaya çıktığımızda tavanımın gökyüzü olduğunu görünce dünyalar benim olmuştu.
Şu sıralar arı danışmanlığı, pratik arıcılık dersleri, online arıcılık dersleri ve arı kampı gibi eğitim odaklı hizmetler veriyorum. Aslında bu benim hayalim olan arı okulunun bir ön hazırlığı. Arıların mutlu olacağı, çiçeklerimi ekebileceğim bir alan ve bir bina arayışı içindeyim. Yeterli sermayeyi oluşturursam bu okulu açacağım ama o gün gelene kadar isteyen öğrencilere 5 gün boyunca kovan açmaya gittiğimiz, acil durumda neler yapılması gerektiğini gösterdiğim arıcılık derslerini veriyorum.”
HİÇ KOVAN GÖRMEMİŞTİM
Beyza Yavuz, arıcılık yapmayı kafasına koyduğunda, hayatında hiç arı kovanı görmemiş. “Hiçbir alakam yoktu. 6 haftalık bir kursa gidince tek odak noktam arılar, sonra bitkiler oldu. Şu an hem arıcılık hem de arı bitkileri yetiştiriciliği yapıyorum. 50 kovanım var ve ağır işlere eşim yardım etse de kovanlarıma tek başıma bakıyorum” diyor.
Beyza Yavuz, geçtiğimiz yıl yaz aylarında yaşanan yangın felaketinin ardından küle dönen ormanlık alanlarda öğrencilerle birlikte çiçeklendirme çalışması da yapıyor: “Arıların sevdiği çiçeklerin tohumlarını tek tek doğadan topluyorum. Killi toprakla tohumu karıştırıp biraz suyla yoğurup minik toplar hazırlıyoruz. Kurumuş alanlara babamın hazırladığı sapanlarla bu tohum toplarını atıyoruz. Bu sene çocuklarla birlikte 5 bin tohum topu attık.”