Arif olana takvim

Saatli Maarif Takvimi her Türk ailesinin evine en az bir kez girmiştir. Ama artık çoğumuzun anılarına karışan bu takvim toplumsal kültürümüzün arşivinde de yerini çoktan aldı.

Ancak etkisi yoğun: Saatli Maarif Takvimi'nin açtığı yoldan ilerlemeye karar veren bir takvim daha var: Arif Takvimi. İlki 1997 yılında basılmıştı. 2000 takvimi de piyasaya çıktı.

Arif Takvimi'nin reklam metni, onu yeterince iyi tanıtıyor: ‘‘Dedesi Maarif'ten kalma köstekli saatini rehinciye bırakmış olan Arif; 365 yaprak 730 sayfadan oluşan duvar takvimini yapmış, astırmak için güneş gören, nem tutmayan, göz hizası duvarlar arıyor.’’

ÜÇ KAFADARIN SOHBETİNDEN ÇIKTI

Arif Takvimi, 1996 yılında üç arkadaşın sohbetinin ‘‘Maarif Takvimi'ni biz yapsak, nasıl yapardık’’a varmasıyla doğmuş. Takvim hazırlama maratonuna üç kişi başlayan ekip ikiye inmiş: Tolga Arvas ve Aslı Tanrıkulu. Bu yıl Tolga askerde; Aslı tek başına koşmuş bu çetin maratonu. Bu iş cidden bir maraton.

Aslı'dan dinleyelim: ‘‘Arif başta bir takvimdi. Geniş arşiv bilgilerinin gerektirdiği bir çalışma. İşin içine girince bir baktık ki; ön sayfadaki tarih bilgileri arka sayfaya taşımaya başlamışız... Uzun süre kütüphanelerde çalıştık. Daha çok sivil tarih bilgilerine ulaşmak istiyorduk. Almanaklar, Ansiklopediler, kronolojiler ve gazeteler. Sadece bunlar da yeterli olmuyordu. Her kitapta, dergide tarihlere dikkat ediyor ve not alıyorduk. İlginç tarihler ortaya çıkıyordu. İstanbul'da Sultanahmet Köftecisi'nde yemek yerken duvarda Cüneyt Arkın'ın köfteciye geldiği gün birşeyler yazmış olduğunu ve dükkan sahiplerinin de bu tarihi belgeyi çerçeveletip duvara astıklarını gördük. Hem yazıyı hem de tarihi not aldık. Bu tür edindiğimiz bilgiler bir hayli fazla.’’

BAŞKA KAYNAKÇADA BULMAK ZOR

Arif Takvimi alıntıladığı şiir ve düz yazılar, bazıları gerçekten başka bir kaynakta zor bulacağınız tarihi bilgileri, günün hükmü-suali-otu-kehaneti-alameti-faslı bölümlerindeki insanı tebessüm ettiren notlarıyla hayatta en az bir yılı birlikte geçirmek isteyeceğiniz bir eser. Herşeyi boşverin; yılı, illa ki 'Yıldızların altında öpüşmek' dileğiyle kapattığı için bile takdir duygularımıza mahzar olan bir takvim.