Güncelleme Tarihi:
Minimum sıcaklığın 20 dereceyi aştığı geceler, ‘tropik/tropikal gece’ ya da ‘tropikal gün’ olarak tanımlanıyor. Bu durum ülkemizde daha çok yaz aylarında yaşanırken artık sonbaharda da görülmeye başladı.
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Doğukan Doğu Yavaşlı ile Ege Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ecmel Erlat yaptıkları araştırmada tropikal gecelerdeki bu değişimlere odaklandı.
1950 ile 2022 yılları arasındaki süreci inceledikleri çalışmalarında, Akdeniz’de yaşanan tropikal gecelerin ortalama sayısının yüzde 93 oranında arttığını buldular. Bu, her yıl ortalama 18 gün daha fazla tropikal gece yaşandığı anlamına geliyor.
Araştırmada tropikal gecelerin başlangıç tarihlerinin ortalama 10 gün erkene geldiği ve bitiş tarihlerinin 12 gün daha geçe kaydığı vurgulanırken, bu artışın tüm Akdeniz havzasında gözlenmekle birlikte, kıyı şeritlerinde ve kentsel alanlarda daha belirgin olduğunun altı çizildi.
Ayrıca çalışmada kullanılan tropikal gece indeksleri, tropikal gecelerin sıklığının yanı sıra şiddetinin de arttığını ortaya koyuyor. İndekslere göre, tropikal gecelerde kaydedilen en yüksek sıcaklıklarda ve tropikal gecelerin süresinde de ciddi bir artış yaşanıyor.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Doç. Dr. Doğukan Doğu Yavaşlı, Akdeniz Bölgesi’nin iklim değişikliğinin sıcaklık üzerindeki dramatik etkilerini en yoğun hisseden yerlerden biri olduğunun altını çizerek, “Bölgenin iklim değişikliği bağlamında küresel ortalamanın üzerinde ısınmasının nedenleri karmaşık ve çok yönlüdür. Bu durum bölgenin coğrafi konumu, deniz ve kara arasındaki etkileşim, atmosferik dolaşım desenleri ve insan kaynaklı sera gazı emisyonlarından kaynaklanan artış gibi faktörlerle ilişkili…” dedi.
Doç. Dr. Yavaşlı, şöyle devam etti:
“Akdeniz, özellikle su ve kara kütlesinin bir arada bulunmasıyla, ısıyı farklı şekillerde emen ve yansıtan bir alan olarak, küresel ısınmanın etkilerini daha yoğun hissediyor. Ayrıca Akdeniz, orta enlemlerde yer alan ve okyanuslara göre sığ bir deniz. Okyanuslardan soğuk su girişi ve sirkülasyonu az. Dolayısıyla ısınma eğiliminin fazla olduğu bir alan. Aynı zamanda bu durum daha fazla güneş ışığı almasına ve ısınmasına yol açıyor. Bunu artan tropikal gecelerle daha keskin bir şekilde görüyoruz.”
Bizim çalışmamız bütün Akdeniz Havzası'ndaki değişimi ortaya koydu. Buna Türkiye’nin büyük bir bölümü de dâhil. Ancak kuşkusuz tropikal gecelerdeki sıcaklık güneyde daha fazla... Güneydeki illerimizde değişim şimdilik daha hızlı gözlenmekle beraber eğer bir şeyler yapmazsak bu durumun Türkiye’nin büyük bir bölümünü etkileyeceğini söyleyebilirim.
Doç. Dr. Doğukan Doğu Yavaşlı‘BAZI ALANLARDA İLKBAHARDA BİLE TROPİKAL GECELER YAŞAYABİLİRİZ’
Bölgede eskiden tropikal gecelerin yaz aylarında yaşandığına dikkat çeken Yavaşlı, “Artık günün en serin saati olan sabaha karşı bile sıcaklıklar 20 dereceden aşağıya inmiyor. Örneğin sonbaharda havaların soğumasıyla tropikal gecelere veda ediyorduk. Ancak yaptığımız çalışma, tropikal geceleri sonbahar aylarında da hissetmeye devam edeceğimizi gösteriyor. Hatta yavaş yavaş bazı alanlarda ilkbahar aylarında bile tropikal geceler yaşayabiliriz. Başka bir deyişle yıl içerisinde daha erken sıcak geceler geçireceğiz” dedi.
‘TROPİKAL GECELERİN ARTMASI SAĞLIK SORUNLARINA VE EKONOMİK ZARARLARA NEDEN OLABİLİR’
Bu artışın devam etmesi durumunda insanları ciddi sağlık sorunlarının beklediğine de dikkat çeken Yavaşlı, “Örneğin uykusuzluk, dehidrasyon (vücudun gerektiği gibi çalışmasını önleyecek düzeyde aldığından daha fazla sıvı kaybetmesi), kalp-damar hastalıkları ve solunum problemleri başta olmak üzere pek çok sağlık sorunu yaşanabilir” dedi.
Sağlık sorunları dışında ekonomik zararların da ortaya çıkabileceğini söyleyen Doç. Dr. Yavaşlı, “Özellikle sıcaklık dalgaları enerji talebinde artışa neden olabilir ve elektrik kesintilerine yol açabilir. Artan enerji talebi, enerji kaynaklarının tükenmesine ve enerji fiyatlarının artmasına neden olabilir. Ayrıca tarım sektöründe, bitkisel üretimde verim kayıpları ve su kaynaklarına olan talebin artması gibi etkiler gözlemlenebilir. Tüm bu tablo gıda güvenliği ve tarımsal ihracata da olumsuz yansıyabilir. Böylece bölge halkının yaşam maliyetini ve ülke ekonomisini doğrudan etkileyebilir” ifadelerini kullandı.
TURİSTLER AKDENİZ’İ TERCİH ETMEYEBİLİR
Aşırı sıcaklıkların turizm üzerinden de olumsuzluklara neden olacağını söyleyen Doğukan Doğu Yavaşlı “Sıcaklık artışı devam ettikçe turistlerin bölgeyi ziyaret etmesi azabilir" dedi. Yavaşlı, şu önemli bilgilerin altını çizdi:
"İklim değişikliğinin turizm üzerindeki etkileri, özellikle yaz turizmi açısından önem taşıyor. Artan sıcaklıklar ve aşırı hava olaylarının sıklığının artması, turizm tercihlerini ve destinasyonları etkileyebilir. Tropik geceler özelinde konuşacak olursak, gece serinleme ihtiyacımızın olduğu zamanlarda sıcaklığın yüksek olmasını hiçbir turist istemez sanırım. Bu durum, turist akışının daha serin iklimlere veya kuzey kıyılarına kaymasına neden olabilir. Zaten bu konuda zamanın daraldığı ve önlem almanın gittikçe daha acil hale geldiği konusunda genel bir fikir birliği var.”
NASIL ÖNLEMLER ALMAK GEREKİYOR?
Atılması gereken adımlar konusunda da uyaran Doğukan Doğu Yavaşlı, “Önlem almak için kapsamlı iklim uyum stratejileri geliştirilmesi gerekiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak, enerji verimliliğini artırmak, yeşil alanları korumak ve genişletmek, sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik etmek ve kentsel planlamada iklim değişikliğine uyumlu altyapılar oluşturmak stratejiler arasında yer alıyor" dedi.
Fotoğraflar: iStock