Okan KONURALP / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2012 00:00
Sosyalist Enternasyonal’in dün İstanbul’da başlayan “Arap Baharı” toplantısının açılışında konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu “Arap devrimi, iç dinamiklerinden, biraz da dış müdahalelerden dolayı bahar havasını kaybetmeye, çoğu yerde bir Arap sonbaharı haline gelmeye başladı” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sosyalist Enternasyonal’in dün İstanbul’da başlayan “Arap Baharı” toplantısının açılışını Sosyalist Enternasyonal Başkanı Yorgo Papandreu ve Genel Sekreteri Luis Ayala ile birlikte yaptı. Papandreu ve Ayala’nın “Yoldaşımız Kemal” diye hitap ettiği Kılıçdaroğlu, konuşmasının ilk bölümünü sosyalistlerin Arap Baharı sürecinde üstlenmesi gereken sorumluluklara ayırdı. Kılıçdaroğlu, AK Parti hükümetinin süreçteki rolüne de Türkiye’den örneklerle tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de dini ve etnik azınlıklar, demokratik olduğunu iddia eden hükümetin anti- demokratik uygulamalarından nasibini alıyorlar. Kendi gençliğine ‘Kininizi unutmayın’ diyen iktidar, Arap gençliği ve halklarına hangi hakla demokrasi ve insan hakları dersi verebilir” diye sordu. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Batıdan doğuya doğru esen, devrim rüzgarı bir yandan içimizi ısıtıyor, bir yandan da değişimin yaratabileceği belirsizlikler endişe yaratıyor. Kendi diktatörleri ve dış güçlerce sömürülen Arap emekçileri, bugün yeni bir sömürü dalgası tehdidiyle karşı karşıya. Dün Zeynelabidin Bin Ali, Muammer Kaddafi ve Hüsnü Mübarek’le kol kola olan güç odakları, bugün milyonların yükselen sesi karşısında taraf değiştirmiş gözükmektedir. Bu arada Arap devrimi, iç dinamiklerinden, biraz da dış müdahalelerden dolayı bahar havasını kaybetmeye, çoğu yerde bir Arap Sonbaharı haline gelmeye başladı. Batılı ülkeler, radikal İslam’a karşı bir çeşit ‘Ilımlı İslam’ modeli ve bu modelde bir ülkeler kuşağı yaratma çabası içinde gözüküyor. Bu yolla Arap halkları üzerinde yeni bir siyasi ve ekonomik üstünlük elde edebileceklerini de hesaplıyorlar. Arap aleminin zenginliklerinin sömürüsü söz konusu olacağı zaman, bu yeni yönetimlerin demokratik olup olmaması eminim hiçbir kapitalist yönetimin fazla umurunda olmayacak.
Sosyalistlerin görevi
Sosyalist Enternasyonal olarak burada devreye girmeliyiz. Kendi ülkelerimizdeki hükümetleri umutla ‘Arap Baharı’ adını vermekte olduğumuz Arap Devrimini ateşleyen halkların gerçek taleplerine ve demokrasiye kavuşmaları için çaba sarf etmeye zorlamalıyız. Libya’da hak ihlallerine başlandı, Mısır’da radikalizmin yükselişinin, ülkenin Hıristiyan ve Yahudi azınlıkları yanında sol ideolojiye sahip Müslümanlar için de büyük bir tehdit oluşturduğu ileri sürülüyor. Suriye’deki hak mücadelesi, dışarıdan olaya müdahil olan güçlerin de etkisiyle kanlı bir iç savaşa dönüşmekte. Kısacası bahar yerini soğuk rüzgarlara bıraktı.
Erdoğan’ın yaklaşımı
Arap halklarına ve uluslarına demokrasi dersi veren sağ iktidarlar, iş gerçek demokrasiye gelince, Batı’da ve Türkiye’de sınıfta kalıyor. Türkiye’de demokrasi geriliyor. İşçilerin, emekçilerin, gazetecilerin ve aydınların uğradığı baskılar gün geçtikçe artıyor. AKP’nin demokrasi ve fikir özgürlüğüne ilişkin yaklaşımını, Başbakan, ‘Bazı kitaplar bombalardan bile tehlikelidir’ diyerek ortaya koyuyor. İktidar aleyhine yazı yazdıkları için çeşitli bahanelerle tutuklanan yazar ve gazetecilerin sayısı 100’e ulaştı.”
Suriyeli muhalifler: ‘Koridor’ oluşturulsun
SOSYALİST Enternasyonal’in dün İstanbul’da başlayan Arap Baharı toplantısının ilk günü Arap temsilcilerin, “Beşar Esad ne şartla olursa olsun gitmeli” çağrılarına sahne oldu. Toplantının açılış konuşmacılarından Lübnan Sosyalist Partisi lideri Velid Canbolat, “Uluslararası camianın Suriye’ye tek bir ambulans dahi gönderememiş olmasının utancını duyuyorum. Neden özgür Suriyelilere kendilerini savunmaları için silah veremiyoruz? Esad düşmeden Suriye’ye huzur gelmeyecek” dedi. Suriye’ye yönelik askeri müdahaleye karşı çıkan ve “koridor” olasılığına da tepki gösteren CHP Lideri Kılıçdaroğlu’ndan, toplantıya konuşmacı olarak davet edilen Suriye Ulusal Konseyi üyeleri, “Hükümetiniz üzerinde baskı kurun. Suriye için koridor oluşturulsun” isteğinde bulundu. Suriyeli Abderrahman Alhaj, “Koridor istiyoruz, en azından yaralılarımıza gerekli müdahalelerin vakit geçirmeksizin yapılmasına olanak tanıyan bir koridor. İhtiyaç, acil müdahale yönündedir. ‘Askeri müdahale gücü mü, Barış Gücü mü’ ne derseniz deyin. Bizim zalimlere dur diyecek bir güce ihtiyacımız var” dedi.