Aranıyor aranıyor aranıyor...

“Türkiye'nin Dünya Çapındaki Yeni Virtüözleri Aranıyor” projesi tanıtım toplantısında konuşan Onduline Avrasya Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, şirkete bir süredir dünyada ve Türkiye'de inşaat malzemesi üretiminde liderliğin yetmediğini ifade ederek, Pekinel kardeşlerin projesinin kendilerini heyecanlandırdığını ve destek vermek istediklerini anlattı.
İş aleminin kültür ve sanata destek vermesinin önemine işaret eden Karahan, “Bu destekle bir ilke imza atmak ve iş aleminin arkamızdan seferber olmasını umuyoruz. İş alemine örnek olmak istiyoruz” diye konuştu.
Meziyetli insanların keşfedilmesinde sanatçılara da büyük görev düştüğünü belirten Karahan, sanatçıların da başarılı kişiler yetiştirmek için gayret sarf etmesi, bu yolda projeler üretmesi gerektiğini anlattı.
Türkiye'de kültür ve sanat alanının yoğun destek beklediğini vurgulayan Karahan, “Burada bizim gibi konunun dışında ancak bir sosyal sorumluluk olarak kültür ve sanata destek verenler olacaktır, bunun için açık çağrı yapıyoruz” dedi.
Kültür ve sanatta eksik kalan toplumların eninde sonunda ekonomide de eksik kaldığını anlatan Karahan, şöyle devam etti:
“Bir toplumun üstün meziyetli insanlarının, 'harika çocuklarının' keşfedilmesi lazım. Toplumun ortalamasının seviyesini yükseltmek önemli bir şeydir. Bir toplumun insanlığa hediyesi, üstün yetenekli insanlarıdır. Mozart, Avusturya'nın dünyaya hediyesidir. Biz kendi bölgemizde Türkiye'de çok fazla üstün yetenekli insan olduğunu düşünüyoruz. Devletin bununla ilgili son 10 senedir işletilmeyen bir girişimi vardır. Bu konuda devletten bir şey beklemeyip, sanatçıların ve özel sektörün üstlenmesiyle bir yere gelinebileceğini düşünüyoruz.”

“TÜRKİYE'DE BU ALANDA BÜYÜK BİR AÇIK VAR”

Piyanist Süher Pekinel, yıllardır bir yandan dünya çapında kariyerlerini geliştirirken diğer yandan üniversitelerde master ve yaz kursları düzenlediklerini, müziğe ihtiyacı olan çeşitli sosyal kuruluşlarda konser verdiklerini belirterek, “Proje bu deneyimlerle oluşan müzikal hayat ağacımızın bizi bugün getirdiği nokta” diye konuştu.
Oluşturdukları her projenin bir öncekinin devamı olduğunu vurgulayan Pekinel, projenin, 3,5 yıl önce Türkiye'de üstün yetenekli çocukların okuduğu TEVİTÖL Özel Lisesinde, okullarda genel olarak durdurulmuş olan müzik eğitimini tekrar aktive etmek için kurdukları G&S Pekinel Müzik Bölümü projesinin devamı niteliğinde olduğunu anlattı.
Projede, profesyonel bazda eğitilmiş enstrümantalistlerin sanatçı kimliklerinin dünya standartlarıyla rekabet edebilmelerini hedeflediklerini dile getiren Pekinel, Türkiye'de bu alanda son 20 yılda büyük bir açık olduğunu kaydetti. Pekinel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“1948 yılında yürürlüğe giren ve 10 yıldır komisyon kurulmaması dolayısıyla işlevini yitirmiş olan 'Harika Çocuk Yasası'nın yarattığı büyük boşluk, buna ihtiyacı olan yeteneklerimizin profesyonel hayatlarında büyük bir tıkanıklık yaşamalarına neden olmaktadır. Bu duruma yönelik bugüne kadar hiçbir örgütlenmiş özel bir girişim bulunmamaktadır. Kendi çabalarıyla yollarını bulmaya çalışan genç yeteneklerse maddi ve manevi zorlukların yanı sıra dünya müzik eğitimi, platformu ve pazarı hakkında büyük bir bilgi ve birikim eksikliği içindeler. Genç yetenekleri kendilerine özgü ihtiyaçları doğrultusunda her türlü yardım kapısını açmak üzere projemizin çatısı altında toplamayı hedefliyoruz.”
İzmir, İstanbul, Ankara, Eskişehir, Antalya ve Mersin'deki konservatuvarlarda eğitim alan gençler arasından piyano, keman, çello, flüt, klarnet ve kompozisyon alanında en iyileri seçeceklerini anlatan Pekinel, seçmeler sonucunda başarılı buldukları ve gelecekte uluslararası bazda Türkiye'nin sanat elçileri olabilecek yeteneklere, Avrupa ve Amerika'da master ve yaz kursları, uluslararası yarışmalara hazırlık ve katılım imkanı sağlayacaklarını bildirdi.

“MÜZİK, SİHİRLİ BİR DİYALOG ARACI”

Piyano virtüözü Güher Pekinel ise müziğin duygusal boyutuyla dil, din, ırk, yaş, cinsiyet ayrımı yapmaksızın tüm insanlarda aynı etkiyi yaratan sihirli bir diyalog aracı olduğuna dikkati çekti.
Bu evrensel dil ile küçük yaşlarda sağlanacak eğitim sayesinde çocuklar ve gençler ile ailelerinde çok büyük bir sosyal değişim ve gelişimin sağlandığını kaydeden Pekinel, “Gençlerin birlikte müziği paylaşması onları daha hoşgörülü, yaratıcı olmaya ve şeffaf düşünmeye sevk ediyor. Müzik, aynı zamanda akıl ve ruhu birleştirici yapısıyla düşünme şeklini de yepyeni bir sisteme oturtuyor” dedi.
Pekinel, 35 yıl önce Venezuelalı ekonomist ve amatör müzisyen Jose Antonio Abreu'nun, 11 çocuğu müzik yapmak üzere bir garajda toplamasıyla başlayan ve bugün 300 bin çocuğa müzik eğitimi sağlayan “El Sistema” projesinin, İngiltere ve Avrupa'ya da ilham kaynağı olduğunu ifade ederek, İngiliz hükümetinin 2 milyon pound bütçeyle eğitim sistemini revize ettiğini ve okullarda tüm çocukların bir enstrüman öğrenmesini olanaklı kıldığını anlattı.

“MÜZİK EĞİTİMİ MÜFREDATA DAHİL EDİLSİN”

Güher Pekinel, Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde hükümetten müzik eğitimini müfredata dahil etmesini ve okullardaki müzik eğitimini dünya ve günümüz standartları doğrultusunda değiştirmesini talep ettiklerini belirterek, “El Sistema projesinde de kanıtlandığı üzere ekonomik ve sosyal açıdan büyük sorunlar yaşayan çocuklar ve gençler için müzik uyuşturucudan arınma, her türlü şiddetle baş etme, konsantrasyonun gelişimi ve dengeli kişilik oluşumunda en önemli araçtır” diye konuştu.
Pekinel, proje kapsamında İzmir ve İstanbul'daki konservatuvarlarda yapılan elemelerin tamamlandığını, Antalya'da 17 Şubat, Mersin'de 18 Şubat, Eskişehir'de 23 Şubat ve Ankara'da 22 ile 25 Şubat tarihlerinde yapılacak seçmeler yapılacağını bildirdi.