Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2004 00:00
Filistin davasıyla özdeşleşen Yaser Arafat'ın (Ebu Ammar) ardından, Filistin liderliğine kimin geçebileceği konusunda birçok tartışma bulunuyordu. Filistin Özerk Yönetimi yasalarına göre, Filistin'de devlet başkanlığının boşalması halinde, yeni devlet başkanı seçilinceye kadar bu görevi 60 günlüğüne meclis başkanı üstleniyor. Ancak bu liderlik değil, daha çok siyasi bir güç olarak beliriyor. Uzun yıllar sürgünde yaşayan Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreteri Mahmud Abbas gibi eski kuşak Filistinli liderlerden, İsrail'in cinayet suçlamasıyla tutukladığı intifada lideri Mervan Barguti'ye ya da eski güvenlik şefi Muhammed Dahlan gibi yerel liderlere kadar birçok kişi, Arafat'ın halefi olabilecek isimler arasında sayılıyor. Arafat'ın halefleri tartışmasında bir tarafta, uzun yıllar Tunus, Lübnan gibi ülkelerde sürgünde yaşayan, FKÖ içinde güçlü olan kesim yer alıyor. İkinci kategoriyi ise FKÖ sürgündeyken işgal altındaki topraklarda mücadele eden, daha genç “içerideki” liderler oluşturuyor. Bu çerçevede, Arafat'ın ardından halef olarak öne çıkan isimler ve geçmişleri şöyle: MAHMUD ABBAS Ebu Mazen olarak bilinen FKÖ Genel Sekreteri Mahmud Abbas, FKÖ içinde Arafat'tan sonraki ikinci adam. İngiliz mandası altındaki Filistin topraklarında Safed'de 1935'te doğan Abbas, El
Fetih örgütünün hayatta bulunan birkaç kurucu üyesinden biri. Abbas, Arafat'ın Ürdün, Lübnan ve Tunus'taki sürgün günlerinde yanındaydı. Entelektüel olarak bilinen Abbas, Mısır'da hukuk üzerine çalıştı ve Moskova'da doktora yaptı. Abbas'ın yayımlanmış birkaç kitabı bulunuyor. Yahudi grupları, Abbas'ın “Öbür Yüzü: Nazizm ile Siyonizm Arasındaki Gizli İlişkiler” adlı doktora çalışmasına dayanan kitabını sert dille eleştiriyorlar. Abbas ise İkinci Dünya Savaşı'ndaki Yahudi soykırımının insanlığa karşı bir suç olduğunu, ancak ölenlere ilişkin 12 milyondan 800 bine kadar farklı rakamlar veren tarihçiler arasındaki bir tezi aktardığını söylüyor. Kurey gibi Oslo anlaşmasının mimarlarından olan Abbas, anlaşmanın 1993'te Beyaz Saray'daki imza töreninde Arafat'a eşlik ediyordu. 2003 başında Arafat tarafından ilk Filistin başbakanı olarak atandı, ancak yetki tartışmalarının ardından istifa etti. AHMED KUREYFilistin'in şu anki başbakanı olan ve Ebu Ala olarak bilinen Ahmed Kurey, 1937 Kudüs-Ebu Dis doğumlu. El Fetih'e 1960'ların sonlarında katılan, FKÖ içinde yükselen Kurey, Lübnan ve Tunus'taki sürgün dönemlerinde Arafat'a yakınlığıyla öne çıktı. Kurey, 1989'da El Fetih merkez komitesine seçildi, ekonomik konularda çalıştı. Ilımlı ve pragmatik olarak tanımlanan Kurey, 1993'te İsrail'le yapılan Oslo barış anlaşmasının mimarlarından olmasıyla siyasi alanda tanındı. İlk Filistin hükümetinde bakanlık görevi yapan Kurey, Eylül 2003'te Mahmud Abbas'ın ardından Filistin'in ikinci başbakanı oldu. Birçok kez istifa tehdidinde bulunan Kurey'i her seferinde Arafat vazgeçirdi. MERVAN BARGUTİEl Fetih'in Batı Şeria lideri olan 45 yaşındaki Mervan Barguti, halen 5 kez müebbet hapse çarptırıldığı İsrail'de tutuklu bulunuyor. Birçok kişi, Barguti'nin Arafat'tan sonra en popüler Filistinli siyasetçi olduğuna inanıyor. Birinci intifada öne çıkan Barguti, İsrail tarafından tutuklandı, daha sonra Ürdün'e sürüldü. Barguti, 1996 yılında Filistin Yasama Konseyi'ne seçilerek milletvekili oldu. 1993 Oslo barış anlaşmasına destek veren, İsrail içinde sivillere saldırılmasına karşı çıkan Barguti, 2000 yılında patlak veren ikinci intifadan sonra daha fazla militanlaştı. İkinci Filistin intifadasının lideri olarak anılan Barguti, İsrail tarafından Tanzim'in ve El Aksa Şehitleri Tugayı'nın başı olmakla suçlanıyor. El Aksa, 2002'de yayımladığı bir bildiride Barguti'nin liderleri olduğunu belirtmişti. Barguti ise El Aksa'nın kurucusu olduğunu yalanlamasına rağmen, bu örgütün İsrail'i hedef alan bazı eylemlerini övmüştü. 2002'de İsrail tarafından yakalanarak çok sayıda kişinin ölümüne neden olmakla suçlanan Barguti, mahkemede yaptığı savunmada, İsrail mahkemesini tanımadığını, adi suçlu değil, Filistin Yasama Konseyi'nin üyesi seçilmiş bir politikacı olduğunu söyledi. Barguti, Şaron'un Gazze'den çekilme planını destekliyor ve bunu intifadanın başarısı olarak görüyor. CİBRİL RACUBBatı Şeria'daki Önleyici Güvenlik Servisi'nin başında bulunan Cibril Racub, İsrail ile müzakerelerde deneyimli ve etkili bir isim. 1953'te El Halil yakınlarındaki Dura'da doğan Racub, uzun süredir El Fetih'in üyesi. Racub, İsrail tarafından 1970 yılında bir askeri konvoya saldırılmasıyla ilgili davada müebbet hapse mahkum edildi. İlk intifadanın patlak vermesiyle 1988'de İsrail tarafından Lübnan'a sürülen Racub, Mayıs 2001'de evini hedef alan İsrail tank ateşinden kurtuldu. Racub, özellikle 1996 ve 1997'de, başında olduğu güvenlik birimine, İslami Cihad ve Hamas militanlarının İsrail'e karşı saldırılarını durdurması emrini verdi. İsrail içindeki saldırılara karşı çıkan Racub, binlerce adama sahip ve Filistin liderliğindeki adaylığı statükonun muhafazasını temsil ediyor. MUHAMMED DAHLANGazze'nin eski güvenlik şefi olan Muhammed Dahlan, İsrail ile yüz yüze görüşmelerde deneyimli bir isim olarak öne çıkıyor. ABD'nin de desteğini almış görünen Dahlan, şu anda resmi bir görevi olmamasına karşın, Gazze Şeridi'nde etkin bir güce sahip. Dahlan'ın İsrail ve ABD ile ilişkileri, bazı Filistinlilerce kuşkuyla karşılanıyor. NEBİL ŞAATArafat'ın yakın danışmanlarından olan Nebil Şaat, Filistin-İsrail görüşmelerinde önemli bir müzakereci olarak yer alıyor. Ramallah'taki karargahında tecrit halindeki Arafat'ın dünyaya karşı temsilcisi gibi hareket eden eski işadamı Şaat, Dışişleri Bakanlığı görevini yürütüyor.
button