Güncelleme Tarihi:
Ä°srail, Arafat`ın terör eylemlerine karışan Filistinlilerin tutuklanması ve aşırı örgütlerin bellerinin kırılması konusunda gerekeni yapmadığına, 3. ve 4. sınıf militanları tutuklayarak zaman kazanmaya çalıştığını savunuyor. Özel temsilcisi Anthony Zinni ile Arafat`a 16 maddelik bir ``yapılması gerekenler`` listesi ileten ve ``bunları yapmazsan iliÅŸkimizi keseceÄŸiz`` diyen Washington`un da Ä°srail`den farklı düşünmediÄŸi belirtiliyor.Â
   Â
ARAFAT`TAN Ä°NTÄ°FADAYI SONA ERDÄ°RMESÄ° Ä°STENÄ°YOR
   Â
Ä°srail ve ABD`nin Arafat`tan istediÄŸi, telaffuz edilmemekle birlikte, 1993`de yaptığı gibi Ä°srail ve ABD ile iÅŸbirliÄŸine giderek, ``Ä°ntifadayı yürüten liderleri tutuklaması ve intifadaya son vermesi.``Â
Tunus`ta sürgünde iken, Madrid Konferansı müzakerelerine katılan Filistin heyetinden habersiz Oslo anlaÅŸmasını gizlice müzakere eden Arafat`ın, 1. intifadayı sona erdirmesi karşılığında, Gazze`ye gelmesine ve özerk Filistin Yönetimini kurmasına izin verildi.Â
Binyamin Netanyahu`nun iÅŸbaşına gelmesiyle kesintiye uÄŸrayan Oslo süreci, geçen yıl yapılan Camp David zirvesinde iki tarafın da süreçten tamamen farklı beklentileri olduÄŸunun ortaya çıkmasıyla fiilen sona erdi ve 2. intifada baÅŸladı.Â
   Â
BU KEZ BARIÅž SÃœRECÄ° YOK
   Â
2. intifadanın baÅŸlamasından Arafat`ı sorumlu tutan Ä°srail son giriÅŸilen askeri saldırılarla ``Ya yine bu militanları tutuklarsın ya da biz de 1993 öncesine döneriz. Filistin Yönetimi ortadan kalkar ve tekrar sürgüne gidersin`` mesajını veriyor.Â
Ancak bu kez geçen seferkinden farklı olarak ortada, devam eden vesonucunda bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ile sonuçlanacak bir barış süreci yok.Â
Arafat, Hamas ve Ä°slami Cihad gibi örgütler ve pek çok Filistinli aydın tarafından halen 1. intifadayı ``Ä°srail`in vaatlerine kanarak yada sadece koltuk uÄŸruna`` sona erdirmekle ve Ä°srail`in iÅŸbirlikçisi olmakla suçlanıyor. 2. kez aynı ÅŸeyi üstelik karşılığında hiçbir taviz almadan tekrarlaması çok zor görülüyor. Arafat, bu zor adımı atsa dahi, bu kez bir iç çatışma ile karşı karşıya kalması kaçınılmaz gözüküyor.Â
Ãœstelik Ä°srail, Arafat`ın prestijini de hedef alan saldırıları ile Filistin Liderine ``Bir iç çatışma çıkarsa arkandayım`` güvencesinden ziyade ``Ne yaparsan yap artık sana güvenmiyorum, seninle iÅŸim bitti``mesajını veriyor.Â
Böylece baÅŸlattığı tutuklama kampanyası ile Filistin sokaklarını karşısına alan Arafat iki ateÅŸ arasında bırakılıyor. Bundan da öte, Ä°srail`de açıkça ``Arafat öldürülmeli mi?`` tartışması yapılıyor. Bugün yayınlanan bir kamuoyu yoklamasında, Ä°sraillilere bu soru yöneltildi. Ä°srailliler`in yüzde 75`inin buna karşı çıkmasının Arafat tarafından kesin bir güvence olarak algılanması beklenmiyor.Â
   Â
ARAFAT`IN SEÇENEKLERİ
   Â
Bu çerçevede, Arafat`ın geriye kalan seçenekleri şöyle ÅŸekilleniyor:Â
-ABD ve Ä°srail baskısından yararlanarak terör eylemlerine giriÅŸen örgütlere bunları son erdirmeye zorlayarak, sona erdirmek yerine teröreylemlerinden arınmış bir intifadayı savunmak.Â
-Bunu yaparken uluslararası kamuoyunun dikkatini, ``Ä°srail ortaya yeni bir barış umudu koymazsa bu sürecin iÅŸletilemeyeceÄŸine`` çekmek, aynı fikri savunan Ä°srailli çevrelerle bu konuda iÅŸbirliÄŸi yapmak.Â
-Ä°srail`in büyük darbe vurduÄŸu prestijini tekrar kazanmak için, AB, Ä°slam ülkeleri ve Rusya`nın desteÄŸi ve baskısıyla Ä°srail`in ``Ramallah`tan dışarı çıkmama`` amborgosunu delerek yurtdışı gezilerine tekrar baÅŸlamak.Â
-Bütün bunları yaparken Ä°srail`in rejimini giderek zayıflatan saldırılarını mümkün olduÄŸu kadar ertelemeye ve aza indirmeye çalışmak. Bu arada Ä°srail`den ya da içten gelebilecek darbe giriÅŸimlerine karşı tetikte olmak.Â
Arafat`ın da ÅŸu anda benzer bir strateji izlemeye çalıştığı belirtiliyor. Ancak 1993 öncesine dönülmesini savunan Binyamin Netanyahu`nun nefesini ensesinde hisseden Åžaron`un, Arafat`a ne kadar manevra alanı vereceÄŸi bilinmiyor. Bu çerçevede İşçi Partisi`nin ve ABD`nin önümüzdeki günlerdeki tutumunun Arafat`ın kaderinde kendi atacağı adımlar kadar etkili olacağı görülüyor.Â