Uğur ERGAN
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2009 00:00
Bakü sokaklarında dolaşanlar, Türkiye ve Azerbaycan arasında karşılıklı yaşanan bayrak krizinin kaynağının “Fitneciler” olduğunu düşünüyor. “Kimdir bu fitneciler?” sorusuna verilen yanıt hep aynı: “Ermeni diasporası ve arkadan oyun çeviren Rusya.”
AZERBAYCAN halkı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun önceki gün Bakü’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov ile görüşmesi sonrası, iki ülke arasındaki “Bayrak krizinin” çözüleceğine inanıyor. Bakü sokaklarında dolaşanlar, krizin kaynağının “Fitneciler” olduğunu düşünüyor. “Kimdir bu fitneciler?” sorusuna verilen yanıt hep aynı: “Ermeni diasporası ve arkadan oyun çeviren Rusya.”
WC yazan çöp kutusu etkilemiş
Azerbaycan’da televizyonlarında, Bursa’daki Türkiye-Ermenistan maçında, Azerbaycan bayraklarının, üzerinde “WC” yazan çöp kutuları içinde gösterilmesi halkı çok etkilemiş. Türk bayrağının şehitlikten indirilmesi de kamuyonunun gündeminde. Ayrıca, Azeriler’in çoğu, protokol sonrası, Türkiye-Ermenistan sınırının açıldığını sanıyor.
Müşavir: Çatıya bayrak çekeceğim
Bayrakları kaldırılıp, direkleri kaynakla kesilen Bakü Din İşleri Müşavirliği’nin başındaki isim Muzaffer Şahin şunları söyledi:
“Salı günü önce bayrakları indirdiler. ‘Yapamazsınız’ dedim, dinlemediler. Diplomatik temsilci statüsünde olduğumuz için bayrakların indirilmesine büyükelçiliğimiz nota verdi. Baktım ellerinde kaynak makinesi var, ‘Direkleri de keseceğiz’ dediler. Karşı koydum. Saat 21.00’e kadar müşavirlikten çıkmadım. Etrafta kimse kalmayınca çıkıp evime gittim. Sabah gelince direklerin kesildiğini gördüm. Demek ki benim ayrılmamı beklemişler. Direkleri dikmezlerse müşavirliğin çatısına bayrak çekmeyi düşünüyorum. Çatıyı da yıkacak halleri yok ya.”
Yanlışın faturası bayrağa olmasın
Yeni Müsavat Gazetesi’nin köşe yazarı Zabil Mukabiloğlu’nun görüşleri ise şöyle: “Türkiye’de hükümet yanlış yaptı diye, Türkiye bayrağına hakaret olmamalı. Yanlışın faturası Türk halkının milli sembollerine kesilmemeli. İki ülkenin ortak dış politika yürütecekleri diye de bir şart olmamalı. Bunun için Azerbaycan artık kendi dış politikasını belirlemeye başlamalı ve bunu doğru şekilde yürütmeli.”
Davutoğlu atak onu destekliyoruz
Media-Forum yazarı Gönül Şamilkızı da krizi Rusya odaklı güçlerin, Türkiye ile ilişkileri bozmak isteyenlerin oyunu olarak gördüğünü belirterek, şunları anlattı: “Bursa’da yaşananlar tabii ki hoş değildi. Ancak bu kesinlikle Türkiye’nin devlet politikası değil. Ama kültürümüzde kutsallığı olan şehitlikten bayrakların kaldırılması için aynı şeyi söyleyemem. Bu çok vahim bir hatadır. Bu hatadan hemen dönülmeli. Davutoğlu’nun yürüttüğü atak dış politikayı da destekliyorum ve bunun Azerbaycan’a karşı art niyet taşıdığını düşünmüyorum.”
Yaralarda şeriksek merhemi de biz tapak
Şehitlik Meydanı’nda karşılaştığımız kızlı erkekli bir grup üniversite öğrencisi ile sohbet ettik. Nedense isimlerini vermek istemediler. “Neyimiz ortak değil ki, isimlerimiz ortak olmasın. İster Ayşe diye yazın, ister Fatma. İster Ali deyin, ister Mehmet” diyen öğrenciler, krizin bir an önce bitmesini dilediklerini söylediler ve dediler ki; “Durduk yerde bu ürek yaralarının açılmasında şeriklik (ortaklık) yaraddık, merhemi de barabar tapak (bulalım).”
Bayrağımız ortak kimse bu ay-yıldızı kazıyamaz
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türk Şehitler Abidesi’ne çelenk koyup saygı duruşunda bulunduktan sonra Azeri meslektaşı Elmar Memmedyarov’a, abidenin üzerindeki ay-yıldızı göstererek, şunları söyledi: “İki ülkenin bayrağı ortaktır. İkisinin de ortasında, abidedeki gibi ay ve yıldız vardır. Hiçbir güç bu ay-yıldızı kazıyamaz.”