Arabuluculuk konumunda Türkiye var
Güncelleme Tarihi:
AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya, çatışma durmadan İsrail-Türkiye ilişkilerinin normal gündeme dönmesinin mümkün olmadığını söyledi. Sırakaya, arabuluculuk rolü üstlenecek konumdaki ülkenin de Türkiye olduğunu belirtti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sırakaya, dün bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi:
“İsrail’in bir kara harekâtına kesinlikle karşıyız. 1967 sınırları içerisinde, coğrafi bütünlüğü sağlanmış olan bir Filistin devleti kurulmadan bunun çözümlenebilme ihtimalinin olmadığını ifade ediyoruz. Sen gel 1948’de bunların toprağını önce elinden al, sonra evini elinden al, evini yık dışardan getirmiş olduğun birilerini yerleştir.
1948’den 2022’ye kadar 3 milyon 300 bin Yahudi gelmiş İsrail’e. Bu Musevileri nereye yerleştirdiniz? Sadece 1 yılda 75 bin Yahudi gelmiş İsrail’e dünyanın değişik bölgelerinden. İsrail’e Musevi vatandaşları çekmek istediğiniz siyaset belli, bunları yerleştirdiğiniz yer de belli. Batı’nın buradaki tavrını anlamak da mümkün değil.
TÜRKİYE AYNI YERDE
(Türkiye’nin İsrail politikası) Türkiye’nin dün insan merkezli, girişimci politikası neyse bugün de farklı bir noktada değil. Türkiye’den sesini çıkaran başka ülke mi var? Bu iki ülke arasında Filistin’in kendi içerisinde Hamas’la da konuşabilen değişik gruplarla da konuşabilen tek ülkeyiz.
SORUMLULUKLA HAREKET
Bunların arasındaki iletişimi sağlayabilecek İsrail’le Filistin arasında önümüzdeki süreçte bir arabuluculuk rolü üstlenecek konumda olan yine bir Türkiye var. Dolayısıyla biz sorumlulukla hareket etmek durumundayız. Bizim burada yapmaya çalışacağımız kesinlikle sesimizi eksiltmeyeceğiz, söylememiz gerekeni söyleyeceğiz ama öbür tarafıyla bu sürecin ateşkese evrilmesi, sonrasında da barış görüşmelerinin başlayabilmesi için üzerimize düşeni yapacağız. Tepkimizi ortaya koyacağız ama bir aktivist gibi konuşma imkânımız yok.
NORMALLEŞME GÜNDEMİ
(İsrail-Türkiye ilişkilerinin normalleşme süreci) Sorunu aşmadan böyle bir gündem şu anda mümkün değil. Bu konu hallolmadan bizim tekrar normal gündemimize dönebilme ihtimalimiz yok. Bu konunun çözülmesi esastır. Mazlumun ahının göğe çıktığı bir yerde biz kalkıp İsrail dostluk grubunu Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında kurabilme ihtimalimiz yok. (Bu kez Filistin sorunu çözülebilir mi) Büyük krizlerin olduğu yerlerde büyük şanslar da bir şekilde gizli olur. Bunun bir anlamda 50 yıldır devam eden bir sürecin artık İsrail için de daha fazla toprak mı daha fazla büyümek mi? Krizden barış çıkabileceğine olan umudumu koruyorum.”