<B>Merve YENAL</B>
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 29, 2004 13:04
Charles Kettering, 1921'de önemli bir buluş yaparak benzinde oktan yükseltici olarak kullanılan tetraethyl'i keşfetti. Bundan üç yıl sonra Ethyl adlı 'katık' şirketini kurdu. Kısa sürede büyüyen Ethyl, sektörün en önemli oyuncularından biri oldu. Bugün, 800 milyon dolar ciro yapan şirket, hem akaryakıt hem de madeni yağlar için katkı maddeleri üretiyor.
Ethyl bir 'katık' şirketi. Akaryakıt ve madeni yağlar için katkı maddeleri üretiyor. Dünyada yüksek teknoloji katkı maddeleri üreten belli başlı birkaç firmadan biri. Bu maddeler, isteğe bağlı konulan maddeler değil, akaryakıtın temel taşları. Çünkü benzini de madeni yağları da rafineriden çıktığı haliyle kullanmak mümkün değil. Ürettiği ürünlerin önemi de buradan geliyor.
Geçmişi, 1920'li yılların başına dayanıyor. 1921'de Charles Kettering isimli bir Amerikalı önemli bir kimyasal buluş yapıyor. Bugün, benzinde oktan yükseltici olarak kullanılan 'tetraethyl' kurşununu üretiyor. Bu önemli buluşun ardından 1924'te bu ürünün adını taşıyan Ethyl adlı şirketi kuruyor.
Dünyada bu ürünü üreten tek firma olduğundan akaryakıt sektörü için önemli bir şirket haline geliyor. Bu icat şirkete büyük paralar kazandırıyor.
Ethyl, 1962'de Albemarle adlı bir kağıt üreticisi şirket tarafından satın alınıyor. Albemarle'nin sahibi F. D. Gottwald, kağıt sektörünün polyethylene
film gibi yeni ürünler tarafından tehdit edildiğini görerek Ethyl'i satın almaya karar veriyor.
Bu olay o dönemin en büyük satın alması olarak tanımlanıyor. Gottwald, şirketi oğullarıyla birlikte yönetmeye başlıyor. Bundan sonraki 20 yıl boyunca, Ethyl, operasyonlarını kimya, plastik, alüminyum ve enerji olmak üzere dört grupa ayırıyor.
70'li yıllarda Edvin Cooper adlı girişimci, şirket hisselerinin bir bölümünü satın alarak, akaryakıttan sonra madeni yağ katkı maddeleri üretimine başlıyor. 1990'lara gelindiğinde diğer sektörlerden çıkarak akaryakıt ve madeni yağlar sektörüne odaklanıyor. Ardından, Amoco ve Texaco adlı şirketlerin madeni yağ katkı maddeleri bölümlerini satın alıyor. Ve büyük bir 'katık' şirketi haline geliyor.
Sektörün ihtiyaçlarını önceden görerek sürekli yeni ürünler piyasaya çıkaran Ethyl'in yıllık satışları bugün 800 milyon dolar. Her yıl 50 milyon doları AR-GE için ayırıyor.
20 YILDIR TÜRKİYE'DEGottwald Ailesi hala Ethyl'in başında. Ethyl, ABD'nin ambargo uyguladığı ülkeler hariç dünyanın her yerinde bulunuyor. Toplam bin 100 çalışanı, Belçika'da, ABD'de ve Uzak Doğu'da fabrikaları var.
Firma büyüdükçe Türkiye'de de bir temsilcilik kurma fikri doğuyor. Türkiye ile temaslar başlıyor. 1984'te İngiliz Ticaret Ateşeliği aracılığıyla Şinasi Fahralı ile temasa geçiliyor. Böylece, İzmit TÜPRAŞ rafinerisinin kurucu ekibinde görev yapan 'eski rafinericilerden' Şinasi Fahralı, Ethyl'in Türkiye temsilcisi oluyor. Fahralı, ertesi yıl yönetimi oğlu Şentürk Fahralı'ya teslim ediyor. Şentürk Fahralı, Ethyl'in temsilcisi olmasına rağmen sanki onların bir personeli gibi çalıştığını söylüyor. Ethyl'in iş etiğini, çalışma modellerini aynen uyguladığını belirtiyor. Şirketin merkezi İzmit'te. Ancak, Fahralı işlerini genellikle 'mobil' olarak hallediyor. ‘‘Türkiye'de müşterileri dolaşarak, yılda 80 bin km yol yapıyorum. Ayrıca, her yıl km olarak dünyayı üç defa dolaşıyorum‘‘ diyor.
Ethyl Türkiye Temsilcisi Şentürk Fahralı, akaryakıt katkı maddeleri lafının insanların kafasında yanlış bir imaj bıraktığını söylüyor. ‘‘Sonradan katılan, 'koysan da koymasan da olur' tarzı maddeler akla geliyor. Oysa, bunlar temel taşlar, çok önemli. Akaryakıtı rafinerinden çıktığı haliyle kullanamazsınız‘‘ diye konuşuyor. Ethyl, çevreyle ve doğayla uyumlu ürünler çıkaran bir şirket. Ancak, isminden dolayı 'kimyasal' çağrışımlar yaptığı için 2004'ün ikinci yarısında ismini değiştirecek. Fahralı, henüz resmi olarak açıklanmadığı için şirketin yeni ismini vermiyor.
Petrol Ofisi'nin (PO) geçen martta lansmanını yaptığı yüksek setan sayılı yeni dizel yakıtı Prodizel Plus'ın içerisindeki Greenburn teknolojisi de Ethyl'e ait bir teknoloji. Greenburn katık teknolojisi, siyah egzoz dumanını yüzde 22, insan sağlığı için çok tehlikeli olan partikül emisyonunu yüzde 14 azaltıyor. 1991'de sekiz ayrı ülkede bu teknolojinin test programı yürütülmüş. Türkiye ayağındaki çalışmaları Ethyl Türkiye Temsilcisi Şentürk Fahralı, Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde yürütmüş. 2001'de bu teknoloji Petrol Ofisi'ne satılmış. Fahralı, Türkiye'de yalnızca bu ürün kullanılsa yedi ton partikülün ortadan kalkacağını söylüyor: ‘‘Prodizel aslında 2001 yılında Greenberg teknolojisi ile başladı. Bu yıl da Prodizel Plus'a dönüştü. Türkiye'nin en yüksek setan numarasına sahip. Benzinde 'yüksek oktan' neyse, motorinde de setan odur. Yani, yakıtın daha verimli yanmasını, motorun daha verimli çalışmasını sağlar.‘‘
Ethyl, Türkiye'de BP, Shell, Mobil, Turkpetrol, Petrol Ofisi (PO) gibi akaryakıt ve madeni yağ üretimi ve dağıtımı yapan firmalarla çalışıyor. Ayrıca, 2001'den bu yana PO ile bir teknoloji ortaklıkları var. PO'nun ürünlerini 'marka' haline getirmek ve özel ürünler geliştirmek üzerine birlikte çalışıyorlar.