Güncelleme Tarihi:
Şu an Reyhanlı’da top sesleri duyuyoruz, karşı tarafta kanlı bir mücadele var. Ben, Esad veya öbür taraf haklı diyemiyorum ama burnunuzun dibinde bir savaş var. Şimdi Allah korusun, çılgın bir adam topu bize çevirse! Hududa sıfır mıntıkalar var. Bu silah ve top sesleri halkı rahatsız ediyor. Hudutlar delik deşik olmuş, gelen geçiyor. Antep tarafında 10 bin, bizim tarafta 7-8 bin kişi bekliyor iltica için. Yüzbinlere ulaşacaklar, bu sadece bir Alevi-Sünni meselesi değil.
Sekiz ay evvel Suriye kampının önünden tesadüfen geçiyordum, grev varmış. Önce taşkınlık yaptılar, sonra arabamdaki TBMM amblemini görüp yumruklamaya başladılar. Arabamın camlarını kırdılar. Orada emniyet müdürümüz Aydın Bey çıkmasa bizi linç edeceklerdi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek aradı, kasıt var mı diye. Esas TBMM amblemini gördükten sonra bağırıyor adam. El Cezire’yi çağırıyor. İnanın üç dakika sonra bütün kanallar bu zatların eylemlerini flaş haber yaptı. Burada bir mizansen var. Aylar geçti bir tedbir almadılar.
Hatay’ı kendi haritalarında gösteren bir Suriye varken birden bire Türk Baharı yaşadık, sarmaş dolaş olduk. Sonra da nasihatle Esad Ailesi’ni devirmeye çalıştık. Bu arada açtığımız hudutlardan Şebbiha da (Esad’ın milisleri) Muhaberat da (Suriye gizli servisi) geldi; mağdur insanlar da. Ama kontrolsüz geldikleri ve aynı zamanda kontrolsüz güç haline geldikleri için bugün Antakya, Reyhanlı, Yayladağ gibi mıntıkalarda huzursuzluk var. Antep’te patlama sonrası valinin “Muhaberat yaptı” diye bir beyanatı oldu. Zaten benim söylemek istediğim de bu. Konuşmamaya çok özen gösterdim, bekledim ki devlet bu işin üzerine ciddi olarak gitsin. Benim arabamın yumruklanması teferruat kabul ediliyorsa, bugün Gaziantep’in başına gelen bizim başımıza de gelir.
BURADA YAPAMADIKLARI KATLİAMI MARAŞ’TA YAPTILAR
Hatay meselesi çok önemlidir, bu meseleyi iyi bilirlerse Alevi-Sünni dengesini gözetmek mecburiyetindeler. 1978’de Kahramanmaraş olayları olmadan evvel provokatörler önce Hatay’ımıza geldi. Alevi dedeler ve Sünni liderler birleşip başımızdan defetti provokatörleri. Sonra Kahramanmaraş’ta katliam oldu. Bunları yaşamış bir insan olarak, bir vekil olarak, endişelerimi devletime iletiyorum. İnce nokta şu: Bugün gelen provokatörler Alevi-Sünni, Arap-Türk kavgası çıkartmak isteyebilir. Sayın Davutoğlu “Üç-beş köyde PKK bayrağı var” diyor. Benim adamlarım Kürt. Akrabaları orada. Hatay devleti zamanında, Arap ve Kürt kökenli insanların teyzesi hududun bir yanında, amcası öte yanında kalmış. Akrabalık bağları olduğu için istihbarat çok kuvvetli. Oradaki Kürtlerin kendi bölgelerini oluşturduklarına dair duyduğumuz haberler doğru. Bu arada şehirde eli silahlı Özgür Suriye Ordusu militanları dolaşıyor. Olaylar çıkıyor. Geçenlerde Kilis yolunda yine silahlı halde ortaya çıktı bu kişiler. İkinci bir tehlike de şu: Hudutları açarken düşünemediniz, Esad’ın çabuk gideceği üzerine politika kurdunuz. Gelen adamların parası pulu yok, sığınmacı olmuşlar, mecburen çalışacaklar. Zaten bizde işsizlik fazla, sigortalı işçilerin yerine sigortasız çalışacaklar. Bu da bir sosyal tehlike değil mi?
* Hatay Devleti Bayrağı, yıldızın içi boş, Hatay Türkiye topraklarına katılınca dolduruldu.
* Antakya’ya Türk askerinin girişi
* Türk askerinin Hatay’a girişi
* Türk askerinin halk tarafından karşılanması
* Hatay Millet Meclisi
* Hatay Devlet BaşkanıTayfur Sökmen (soldan 3.), Başbakanı Abdurrahman Melek (Soldan 4.), bakanlar ve milletvekilleri bir merasimde.
* Hatay’ın anavatana katılmasıyla Antakya’da Türk Fransız otoriteleri arasında son merasim.