Güncelleme Tarihi:
Uşak Genç İşadamları Derneği'nin geleneksel Cumartesi Kahvaltısı'na katılan MHP Uşak Milletvekili adayı Durmuş Yılmaz, işadamlarına yönelik ekonomik değerlendirmede bulundu, iş dünyasını dikkatli olmaların tavsiyesinde bulundu. Gelecek dönem belirleyici olacak şeyin öncelikle güven olduğunu belirten Yılmaz, "Türkiye'de eğer hukuk düzeni tesis edilmezse Türkiye'nin, yatırımcının ve üreten kesimin yatırım yaparken, paralarınızı riske ederken dikkatli olması gerekiyor" dedi.
TÜRKİYE'YE PİKAPLA PARA SOKABİLİRSİNİZ
Türkiye'de 20 gün önce yapılan mevzuat değişikliği ile gümrüklerden içeriye sokulan ve çıkarılan paranın önünün açıldığını ifade eden MHP Uşak milletvekili adayı Durmuş Yılmaz, "Türkiye'ye gelen yolcunun beraberinde getirdiği 10 bin doların üzerindeki para önceden gümrük muhafaza memurları tarafından kontrole tabiydi. 10 bin doların üzerindeki kıymet, Türkiye'ye girerken pasaporta işleniyordu. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan yeni düzenleme bu uygulama kaldırıldı. Şu an ben Türkiye'ye gümrükten içi banknot, euro veya dolarla dolu iki büyük valizle girsem gümrük memuru hiçbir şey yapamıyor. Böyle bir düzenleme yapıldı. Şu an Türkiye'ye kamyonla, çuvalla para ve efektif döviz girmesinin önü açıldı. Türkiye'de gümrüklerde nakdi para giriş çıkışı ile ilgili düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeye göre Türkiye'ye pick-upla para sokabilirsiniz. Ukrayna'dan başlayın Kafkaslardan Mısır'a gelinceye kadar Türkiye'nin sınırları şu anda delik deşik. Her yerden her türlü para girebilir" dedi.
APRONA SAÇILAN PARALAR
İstanbul Atatürk Havalimanı'nda aprona saçılan paralarla ilgili değerlendirmesinde ise Yılmaz, Türkiye'nin 1989 yılında IMF'nin 8. maddesine göre, kendi parasını IMF'nin 8. maddesine göre yurt içi ve dışında alınıp satılabilir hale getirdiğini söyledi. Türk ekonomisine güvenip, Türk lirası ile işlem yapan herhangi bir yabancı istediği zaman elindeki parayı dünyanın istediği ülkesine transfer edebileceğine dikkati çeken Yılmaz şöyle devam etti:
"Türk lirasının uluslararası piyasalardaki kur değerinde dalgalanma başladı. Bu dalgalanmanın boyutlarını kısaltmak ve istikrara kavuşturmak için biz o dönemde Türkiye'de faaliyet gösteren ve yurt dışında Londra, Frankfurt, Paris ve Zürih'te şubesi olan Türk bankalarına Türk lirası gönderdik. O banknotları Türkiye'ye gelecek olan turistlere kendi ülkelerinde satmaları konusunda anlaşma yaptık. Bunun sebebi yabacıların Türk parasını çok fazla tanımıyor olmasıydı. Türk parasının sahtesi nedir, büyüğü ve küçüğü nedir bilmiyorlardı. Dolayısıyla turist Türkiye'ye gelmeden önce o parayı kendi ülkesinde alıp gelmek istedi. Biz de Türk paralarını çeşitli ülkelere gönderdik. Bankalarla daha önceden tespit ettiğimiz alım-satım marjları içinde işlem yağmasını sağladık. Şu anda İstanbul'da havalimanında görünen manzara bu anlaşmanın devamıdır. Bugün İsviçre'den bir banka bunu istemiş, neden istedi onu bilmiyorum. Giden paralar IMF'nin 8. Maddesi çerçevesinde gidiyor. Tesadüf o ki büyük kupürlü paraların bulunduğu çuval değil de, 10'luk ve 20'lik banknotların bulunduğu çuval yırtılmış. Neden küçük kupürlü para yurt dışına çıksın derseniz, demek ki bozuk paraya da ihtiyaç var. Bunu bu şekilde değerlendirin altında bir şey aramayın. Kasıt aramayın."