Güncelleme Tarihi:
|
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Deniz Baykal'ın TMY 6. maddesini eleştiren açıklamalarından sonra düzenlediği basın toplantısında, CHP liderinin iddialarını yanıtladı.
Tüm yasa tasarılarının geliştirilmesi için herkesten görüş almaya açık olduklarını dile getiren Çiçek, Baykal'ın eleştirdiği TMY'nin 221. maddesinin, hüküm giymiş terör örgütü kurucuları, yöneticileri ve suç işlemiş mensuplarını içermediğini veya bunlara bir af getirmediğini anlattı.
"ETKİN PİŞMANLIK SADECE İMAR KİRLİLİĞİ VE İFTİRA SUÇLARINI KAPSIYOR, HÜKÜM GİYEN TERÖRİSTLERİ DEĞİL"
Çiçek, TMY'nin 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu (TCK), Cezaların İnfazı Hakkında Kanun gibi kanunlarla bağlantılı olduğunu, onun için de tasarıda TCK'ya devamlı atıf yapıldığını anlattı.
Ceza kanununda etkin pişmanlık hükümleri düzenlenirken, TCK'nın 180 ve 267'inci maddelerindeki “iftira” ve “imar kirliliği” suçlarını dışarıda tuttuklarını anlatan Çiçek, bu iki suç dışında, tüm etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ”sanıklar hakkında hükmün verilmemiş olması” şartını getirdiklerini belirtti. Tasarı maddelerindeki ve atıfta bulunulan TCK'daki etkin pişmanlıktan yararlanma şartlarını sıralayarak, bu şartları terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın durumu ile karşılaştıran Çiçek, şunları kaydetti:
“Bu iki suç dışında hiçbir suç bakımından hüküm verildikten sonra etkin pişmanlık hükümleri uygulanmayacaktır. Bahse konu terörist başı bakımından hüküm verilmiştir. Bu, Ceza Kanunu yürürlüğe girmezden çok evvel verilmiştir. Seneler evvel bu hüküm verilmiş ve bizim iç hukukumuz bakımından da bu hüküm kesinleşmiştir. 221. madde bakımından evvela ön şart hükmün verilmemiş olmasıdır. 6. maddenin son fırkası, 221. maddeye atıf yaptığına göre ortada hüküm verilmemiş bir durum söz konusu olacaktır. Terörist başı Abdullah Öcalan ile ilgili hüküm verildi mi, verilmedi mi? Bütün mesele buradadır.”
Tasarı maddelerindeki ve atıfta bulunulan TCK'daki etkin pişmanlıktan yararlanma şartlarını sıralayarak, bu şartları terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın durumu ile karşılaştıran Çiçek, şunları kaydetti:
“Bu iki suç dışında hiçbir suç bakımından hüküm verildikten sonra etkin pişmanlık hükümleri uygulanmayacaktır. Bahse konu terörist başı bakımından hüküm verilmiştir. Bu, Ceza Kanunu yürürlüğe girmezden çok evvel verilmiştir. Seneler evvel bu hüküm verilmiş ve bizim iç hukukumuz bakımından da bu hüküm kesinleşmiştir. 221. madde bakımından evvela ön şart hükmün verilmemiş olmasıdır. 6. maddenin son fırkası, 221. maddeye atıf yaptığına göre ortada hüküm verilmemiş bir durum söz konusu olacaktır. Terörist başı Abdullah Öcalan ile ilgili hüküm verildi mi, verilmedi mi? Bütün mesele buradadır.”
Bakan Çiçek, CHP liderinin, konuyu sert ve hırçın bir üslupla Öcalan'a getirerek, terör örgütü lideri üzerinden muhalefet yaptığını kaydetti. Adalet Bakanı Çiçek Baykal'ın bu çıkışının kendilerinin vatanseverliğini sorguladığını belirterek hiçbir vatanseverin Öcalan'ın affedilmesini istemeyeceğini söyledi. Baykal'ın konuyu bir endişe olarak ifade etmesi halinde, hemen cevaplama ihtiyacının da olmayabileceğini belirten Çiçek, hukukun bir yorum meselesi olduğunu söyledi. Çiçek, şunları kaydetti:
"TÜRK VATANDAŞI OLMAKTAN GURUR DUYAN HİÇKİMSE ÖCALAN'IN AFFINI İSTEMEZ"
“Hiçbir Cumhuriyet hükümeti, bu parlamentoda görev yapan hiçbir milletvekili, Türk vatandaşı olmaktan gurur duyan hiçbir Türk vatandaşı, terörist başının affına 'evet' demez ve diyemez. Böyle bir sorumsuzluğu, böyle bir vicdansızlığı hiç kimse yapamaz. Evvela bundan emin olmamız lazım.
Kim benim vatanseverliğimden şüphe eder? Kim neden ve hangi hükümet onu affetme noktasında özel bir gayretin içine girsin, böyle kanunların içinde, arasında, arkasında dolaşarak, böyle bir sonucu Türkiye'nin önüne getirsin? Bunu söylemek hükümetle bühtandır, bu tasarıyı hazırlayanlarla bühtandır.”
GÜVENLİK GÜÇLERİNİN MORALİ
“Türkiye'nin uzun bir zamandan beri hem bir taraftan etnik tavır, hem de ideolojik veya din adına yapılmış olan terörle mücadele ettiğini” kaydeden Çiçek, şöyle konuştu:
“Anlaşılıyor ki bölgemizdeki gelişmeler dikkate alındığında, uluslararası camianın, aymazlığı, umursamazlığı veya terörü politik bir enstrüman olarak kullanma alışkanlıkları ortadan kalkmadığı sürece, terörle mücadeleyi her ülke en evvel kendi imkanlarıyla, kendi gücüyle, kendi halkının desteği ve güvenlik güçlerinin çabalarıyla bir noktaya getirecektir. O sebeple bu maksatlar için hazırlanmış bir tasarı üzerinden, şimdi dağlarda ülkenin bütünlüğü için mücadele eden güvenlik güçlerimizi moral bozukluğuna uğratacak, sade vatandaşlarımız bakımından da tedirginliğe ve akıl almaz sorunların arka arkaya gelmesine sebebiyet verecek tarzla bir değerlendirme yapmak, bence belki de terör örgütünün istediği ortama Türkiye'yi getirmek olur. Ortada bir tasarı var. Biz Kanun Hükmünde Kararname çıkarmıyoruz ki...”
Cemil Çiçek, "Pişmanlık yasalarının çıkarılmasının temel nedeni bunun bir devlet ihtiyacı olarak hükümetin önüne getirilmesidir. Hiçbirisi terörü desteklemek, terör mensuplarını içrede bırakmak düşüncesiyle değil, bir yöntem olarak, devletin duyduğu bir ihtiyaç nedeniyle çıkarılmıştır. Tüm pişmanlık yasalarını çıkaranların vatanseverliğini tartışmaya açarsanız bu doğru olmaz"diye konuştu.