Güncelleme Tarihi:
Abdullah Öcalan, tarihi duruşmanın öğleden sonraki bölümünde terörün sonunun olmadığını anladığını belirtti, dağdaki PKK'lılara silahları bırakıp, mücadeleye son vermeleri çağrısında bulundu. Öcalan, Bekaa Vadisi'ndeki örgüt kamplarında, Yunan generallerin kendisini ziyarete geldiğini de açıkladı.
İmralı Adası'ndaki tarihi duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Abdullah Öcalan önemli açıklamalarda bulundu ve dağdaki PKK'lılara, ‘‘Silahları bırakın’’ çağrısı yaptı. Duruşmanın dün öğleden sonraki bölümü saat 13.30'da başladı. Ankara 2 Nolu DGM Savcısı Talat Şalk, sabah okumaya başladığı iddianameye devam etti. Şalk, Öcalan için idam cezası istenen iddianameyi özetleyerek okudu. İddianamenin okunması saat 14.40'da tamamladı. Mahkeme Başkanı Mehmet Turgut Okyay, iddianamenin okunmasından sonra cam kafesteki Abdullah Öcalan'a söz verdi. Önemli açıklamalar yapan Öcalan, dağdaki teröristlere silahlı mücadeleye son vermeleri çağrısı yaptı. Terörün sonunun olmadığını anladığını, bundan böyle demokratik cumhuriyet ve kardeşlik için hizmet etmeye hazır olduğunu yineleyen Öcalan, ‘‘Yaşamımı iki kelimeye bağlı olarak kullanıyorum. Demokratik Cumhuriyet, barış ve kardeşliğin gerçekleşmesini istiyorum. Bunun için hizmete hazırım’’ dedi. Abdullah Öcalan bu açıklamalarında, Bekaa Vadisi'ndeki örgüt kamplarına Yunanlı emekli generallerin kendisini ziyarete geldiğini de açıkladı ve ‘‘Böyle bir Yunanistan daha sonra benimle 1 saat görüşmeyi bile kabul etmedi’’ dedi. Duruşma 16.40'da sona erdi.
İNGİLTERE: PKK BÖLÜNDÜ
Öte yandan, İngiliz Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün hazırladığı raporda, bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın yakalanması ile PKK'lıların bölündüğü belirtildi. Enstitü'nün hazırladığı analiz raporunda Öcalan'ın yakalanmasından sonra yapılan PKK'nın 6'ncı Kongresi'nde alınan kararlara rağmen terör örgütünün 21 Mart'taki Nevruz gösterilerinde Kürtler'in kayda değer oranını bile harekete geçiremediği, Türkiye ve Kuzey Irak'ta 10 bin teröristinin bulunduğu ileri sürüldü. ‘Özgür Politika’ gazetesinde ABD ve Batı'nın gelişmeleri kendi görüş doğrultusunda görmeye çalıştığı vurgulanan raporda, şu görüşlere yer verildi: ‘‘PKK'lı silahlı grupların bulunduğu bölgeler Türk hava ve kara operasyonlarından korunmak için oldukça hareketli üsler olmak zorundalar. Bu bölge (Kuzey Irak) komuta yapısının işletilmesinde bazı problemler yaratır ve Türkiye'nin Batısı'ndaki veya Avrupa'daki PKK merkeziyle iletişimin kesilmesine sebep olur. Zayıflatılmış ve yalnızlaştırılmış PKK, Avrupa Birliği'nin Ankara üzerindeki baskısını artırmasını sağlayabilir. 1990'ların ortasından itibaren Türkiye'de artan politik istikrarsızlık ve askerin buna müdahalesine nüfusun ve belli bir elitin içinde savunmacı bir şovenizmin hákim olmasına yol açmıştır.’’