Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL DGM tarafından, şantaj çetesi kurmak suçundan 18 Kasım günü tutuklanan Bilim Araştırma Vakfı Fahri Başkanı Adnan Oktar, yaklaşık 5 ay tutuklu kaldığı Kartal Özel Tip Cezaevi'nden, dün ilk kez duruşma için çıkarıldı. Oktar, savunmasında bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın yakalandığı gün kullandığı sözleri tekrarlayarak, ‘‘Devletim bana emrederse, her türlü hizmete hazırım’’ dedi.
İstanbul 1 No'lu DGM'deki duruşmaya, toplam 36 sanıktan ifadelerinin alınması için davet edilen 20'si katıldı. Duruşmada, tutuklu sanıklar Adnan Oktar, Fırat Develioğlu, Emre Nil, Halil Hilmi Müftüoğlu, Hasan Basri Güner, F.T ve Timur Ayan ile tutuksuz sanıklar Adnan Tınarlıoğlu, Ufuk Özturgut, Alev Ulaşoğlu, Meltem Arıkan, Korkut Yasa, Burak Abacı, Adnan İş, Turgut Aksu, Fırat Kamber, Seçim Köse, Tarkan Yavaş ve Altuğ Müştak Berker hazır bulundu. Haklarında gıyabi tutuklama kararı bulunan sanıklar Mustafa Kemal Gül ile Uğur Örmen'in yakalanamadıkları belirtildi.
Adnan Oktar, sorgusunda parlak ifadeler seçmeye çalışarak devleti öve öve bitiremedi, şunları söyledi:
Devletimin istemediği birşeyi yapmaktan şiddetle imtina ederim.
Eleştiriye açık bir yapım var. Hatalı bir tavrım gösterildiğinde, uyarıldığımda, geri durmaktan kaçınmam.
Suçlamaları kabul etmiyorum.
Ben fikri mücadele yapıyorum.
Ateist, komünist, mason, her kim olursa, Allah'ın yarattığı bir kul olarak şefkat duyuyorum.
Devletimiz büyük bir komünizm tehtidi altındaydı. Ölümüme neden olabileceğini bildiğim halde bu mücadeleye girdim.
Dünyada masonluk aleyhine kitap yazanlar öldürülmüştür.
Atatürkçü, milliyetçi, dindar kişiliğim, bunu birarada bağdaştıramayanları rahatsız etmiş olabilir.
Tutuklanmamdan dolayı devlete kırgın değilim. Devletin vereceği her türlü karara saygılıyım.
Türkiye'de bazı olumsuzlukların giderilmesi için devletimiz yoğun bir faaliyet içindedir. Ümidim Türkiye'nin süper bir güç olması.
Emniyet ifademi kabul etmiyorum. Polisin aleyhinde bir şey söylemem ama baskı alttında yazdım.
Polisten şikayetçi değilim ama emniyette sürekli betona oturtuldum. Uyutulmadım. Gözleri bağlıydı. Ben bunu, sağlığım için uygun bulmadım.
Bana poliste, ayağınla yer arasında ne kadar mesafe varsa, ölümünle yaşamın arasında da o kadar mesafe var dediler.
Adnan Hoca örgütü, Nokta Dergisi'nin yakıştırmasıdır. Hoca, mürşit değilim, dinder bir vatandaşım.
Ebru Şimşek, Celal Adan, Mehmet Ağar ve Fatih Altaylı'yı tanımam.
Ben bir insanı üzsem daha çok üzülürüm. Fıtratıma uygun bir şey değil.
Yakalandığım evde misafirdim.
Vatanına bağlı Atatürkçü gençleriz
DURUŞMADA Adnan Oktar'
dan sonra sorgusuna geçilen sağ kolu Fırat Develioğlu, Kayseri'nin tanınmış ailelerinden birine mensup olduğunu, doktora yaptığını, eşinin ve kendisinin imam mürşit ilişkisi içinde yer alamayacağını söyledi. Kandilli'deki villada eşi, kızı ve erkek kardeşiyle birlikte oturduğunu anlatan Develioğlu, ‘‘Oktar Babuna'nın bağış olayıyla ilgim yok. Şahsen bağış yapmak istedim ama bütçem elvermedi’’ dedi.
BABUNA’YLA İLGİM YOK
Örgütün mali işler sorumlusu Emre Nil, sosyal eğitim aldığını söyleyerek, ‘‘BAV camiasını tanırım, ancak resmi üyeliğim yoktur. İmam değilim. Oktar Babuna kampanyasıyla ilgim yok’’ dedi.
Sanık Halil Hilmi Müftüoğlu ise ‘‘Hukuk işlerini yürüttüğüm söyleniyor. Oysa ben mühendisim. Hukuktan anlamam. Akit Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapmıyorum. Olsa iftihar ederdim’’ dedi.
Yakalandığı sırada asker olduğunu söyleyen Hasan Basri Güner de, örgüt diye bir oluşumu kabul etmediğini söyledi.
Sanık F.T, vatanına, milletine bağlı Atatürkçü bir vatandaş olduğunun altını çizerek, imamlık yapmadığını belirtti.
Sanıklar Ufuk Özturgut ve Alev Ulaşoğlu da suçlamaları reddetti. Meltem Arıkan, ‘‘Kolej mezunuyum, üniversitesi öğrencisiyim. Aldığım aile terbiyesi suç konusu olaylarla bağdaşmaz’’ dedi.
Mesleği yazarlıkmış
SAÇLARINI kısalttığı görülen Adnan Hoca, duruşmada ‘‘Mesleğin ne’’ sorusunu ‘‘Yazarım’’ diye yanıtladı. Lacivert üzerine açık gri çizgili, kruvaze takım elbise giyen Adnan Oktar'ın oldukça zayıfladığı görüldü. DGM'ye anne ve babasıyla gelen manken Ebru Şimşek, duruşmanın başlamasını beklemeden, ‘‘Çekimim var’’ diyerek gitti. Şimşek, ‘‘Davamdan vazgeçmedim. Bir dahaki celse duruşmaya katılacağım’’ dedi.