Apo davası kıvancımız

Başbakan Ecevit, Türkiye'nin Abdullah Öcalan davasında çok başarılı bir sınav verdiğini söyledi. Ecevit, bu davanın terörün iç ve dış kaynaklarını kurutmada önemli aşama olacağını kaydetti.

Başbakan Bülent Ecevit, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın yargılanmasının Türkiye'nin kıvancı, bazı ülkelerin ise utancı olduğunu söyledi. Ecevit, DGM'lerin sivilleştirilmesine ilişkin Anayasa değişikliğinin de, referanduma gerek kalmadan gerçekleştirilmesini istedi. Ecevit, dün partisinin Meclis grubunda, şu mesajları verdi:

GÖLGE DÜŞÜRÜLMEMELİ Öcalan

davasında Türkiye çok başarılı sınav vermiştir. Bu başarıya gölge düşürülmemelidir. Mudanya, Gemlik, İmralı üçgeninde sağlanan eksiksiz düzen ve mahkemenin dünyaya örnek olacak tutumu, devletimiz için kıvanç kaynağıdır. Öcalan'ın açıklamaları ise Türkiye'nin yıllardır nasıl bir uluslararası komployla karşı karşıya olduğunu gözler önüne sermiştir. Öcalan davası Türkiye'nin kıvancıdır. Bu dava aynı zamanda bize insan hakları, demokrasi ve uygarlık dersi vermeye kalkışan bazı ülkelerin ise utancıdır. Öcalan'ı yargılamaktan kaçınmış olanların, şimdi Türk adaletine gölge düşürmeye hakları yoktur. Bu dava, Türkiye'deki bölücü terörün iç ve dış kaynaklarını kurutmada önemli bir aşama olacaktır.

ASKERİ ÜYELER TARAFSIZ AMA

DGM'lerin yapısını değiştirmek, ulusal yükümlülüğümüzün bir gereğidir. Aslında asker savcı ve yargıçların, adilliğinden, tarafsızlığından kuşku duymak büyük haksızlıktır. Sıkıyönetim ve demokrasinin kesintiye uğradığı dönemlerde bile askeri hakim ve savcılar, tam bir tarafsızlık içinde hareket etmişlerdir. Ama altında imzamız bulunan sözleşmelere uymak zorundayız. Eğer bunu daha çok geciktirirsek, çok haklı olduğumuz davalarda, kasıtlı çevreler tarafından haksız gibi gösterilebiliriz.

REFERANDUMSUZ OLMALI

DGM'lerin yapısını değiştiren Anayasa değişikliğini imzaya açtık. Buna muhalefetin de destek vereceğini umarım. Bu değişiklik, hükümetin sorunu olmanın ötesinde devletin sorunudur. Referanduma kalmadan bu değişiklik biran önce gerçekleştirilmelidir.

3'LÜ KOALİSYON ZOR

Partimizin yetkili kurullarının verdiği yetkiyi, ülke yararına kullanmış olduğumu umarım. 3 partili bir koalisyon hükümeti kurmak ve çalıştırmak zordur. Bu zorluklar uzlaşı ile aşılır. DSP, doğrultusundan sapmaksızın uzlaşabilme yeteneğini, önceki hükümet dönemlerinde kanıtlamıştır. Ekonomik istikrarın da temeli siyasi istikrardır. Ekonomideki daralma vergi gelirlerini, olumsuz propagandalar da turizm gelirlerini bir hayli düşürdüğü halde, 56'ncı hükümet Türkiye'nin borçlarını şerefle ödemiştir.

TOPLUMA GÜVEN VERMELİYİZ

Türkiye'de mutlaka siyasal ve ekonomik istikrarı sağlamak zorundayız. Ancak bu durağan bir istikrar değil, dinamik bir istikrar olmalıdır. Hükümet bunu kendi başına gerçekleştiremez. Buna iş dünyasının, sivil toplum örgütlerinin, Meclis'in katkısı gerekir. Bu katkıların yolunu açmak da hükümetimize düşer. Hükümetimiz topluma güven ve umut vermek, refahı da, özveriyi de adaletle bölüştürmek zorundadır. En önemlisi de Meclis'in hızlı, verimli ve uyumlu çalışmasıdır.