Apo bağlantısı
Güncelleme Tarihi:
Nur BATUR / ATİNA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2002 01:47
Apo'nun Kenya'da yakalandığı sırada üzerinde çıkan pasaportla 17 Kasım terör örgütü arasında bağlantı çıktı.
17 Kasım terör örgütünü çökertme harekatı sayesinde Yunan basını, PKK ile Rum gizli servisi arasındaki ilişkileri de açık açık yazmaya ve şok gerçekleri kamuoyuna duyurmaya başladı.
17 Kasım'ın Türk diplomatlara düzenlediği suikastlarla ilgili iki şok gelişme
Melun dörtgen
Suikastların ardında Rum istihbarat ajanları, 17 Kasım, PKK ve DHKP-C dörtgeni vardı. Rum ajan Teofilos Yorgiadis, Kürdistan Dayanışma Komitesi'nin başındayken 4 Mart 1994'te öldürüldü. Rumlar MİT'i suçladı. 17 Kasım misilleme olarak 3.5 ay sonra Türk diplomat Haluk Sipahioğlu'nu öldürdü.
Apo'nun pasaportu
PKK militanlarına eğitim veren, sık sık Bekaa Vadisi'ni ziyaret eden ve Apo'yla da sıkı fıkı olan Yorgiadis'in ölümü üzerine yerine Lazaros Mavros getirildi. Öcalan, Yunanistan’ın Kenya Büyükelçiliği'nde bir süre kaldıktan sonra yakalandığında üzerinden Lazaros Mavros adına düzenlenmiş pasaport çıktı.
17 Kasım terör örgütünü çökertme harekatı sayesinde Yunan basını, PKK ile Rum gizli servisi arasındaki ilişkileri de açık açık yazmaya ve şok gerçekleri kamuoyuna duyurmaya başladı. Türk diplomatlara düzenlenen saldırıların perde arkasını araştıran Apoyevmatini gazetesi suikastların ardında Rum istihbarat ajanlarıyla, 17 Kasım, PKK ve DHKP-C dörtgeni olduğunu yazdı.
Gazete, Rum ajanların 1989'dan itibaren Bekaa vadisinde PKK militanlarına verdiği askeri eğitimi bütün ayrıntılarıyla ilk kez açıkladı. Dörtlü işbirliğinin 1980'lerin sonunda başladığını, daha sonra da ortak eylemlere ve misillemelere dönüştüğünü vurguladı. Gazeteye göre, Rum ajan Teofilos Yorgiadis'in 4 Mart 1994'de öldürülmesinden 3.5 ay sonra 17 Kasım Haluk Sipahioğlu'nu misilleme amacıyla öldürdü. Çetin Görgü cinayetiyle Deniz Bölükbaşı'ya düzenlenen bombalı saldırının ardında da yine 17 Kasım, DHKP-C ve PKK üçgeni var.
PASAPORTUN SIRRI
Haberin en ilginç yanı ise Rum Yönetimi'nin Öcalan'a verdiği desteği açıkça ortaya koyması oldu. Gazete, Yorgiadis'in öldürülmesinden sonra Kürdistan Dayanışma Komitesi başkanlığına Lazaros Mavros'un getirildiğini, Öcalan'ın Kenya'da yakalanmasından sonra üzerinden çıkan Kıbrıs Rum pasaportunun Lazaros Mavros'a ait olduğunu da vurguladı. Rum Yönetimi, Öcalan'ın yakalanmasından sonra kimliğin sahte olduğunu savunmuştu. Apoyevmatini ise ilk kez PKK-Rum bağlantısını aydınlatan gazete oldu.
İLK TEMAS 1989'DA
Yorgiadis 1989'da PKK'yla doğrudan temasa geçti ve Lübnan'ın Bekaa Vadisi'ndeki kampa gitti, PKK'lılara askeri eğitim verdi ve Öcalan'la dost oldu. 1994 yılında Yorgiadis'in ölümünden sonra dayanışma komitesi başkanlığını Lazaros Mavros üstlendi.
Öte yandan, Yunan devlet televizyonu NET, yakalanan 17 Kasım terör örgütü mensubu Hristodulos Ksiros'un, örgütün bir soygun eylemine, adı açıklanmayan bir Türk vatandaşının katıldığını itiraf ettiğini duyurdu.
17 Kasım'ın Türk diplomatlara düzenlediği suikastlarla ilgili iki şok gelişme
Melun dörtgen
Suikastların ardında Rum istihbarat ajanları, 17 Kasım, PKK ve DHKP-C dörtgeni vardı. Rum ajan Teofilos Yorgiadis, Kürdistan Dayanışma Komitesi'nin başındayken 4 Mart 1994'te öldürüldü. Rumlar MİT'i suçladı. 17 Kasım misilleme olarak 3.5 ay sonra Türk diplomat Haluk Sipahioğlu'nu öldürdü.
Apo'nun pasaportu
PKK militanlarına eğitim veren, sık sık Bekaa Vadisi'ni ziyaret eden ve Apo'yla da sıkı fıkı olan Yorgiadis'in ölümü üzerine yerine Lazaros Mavros getirildi. Öcalan, Yunanistan’ın Kenya Büyükelçiliği'nde bir süre kaldıktan sonra yakalandığında üzerinden Lazaros Mavros adına düzenlenmiş pasaport çıktı.
17 Kasım terör örgütünü çökertme harekatı sayesinde Yunan basını, PKK ile Rum gizli servisi arasındaki ilişkileri de açık açık yazmaya ve şok gerçekleri kamuoyuna duyurmaya başladı. Türk diplomatlara düzenlenen saldırıların perde arkasını araştıran Apoyevmatini gazetesi suikastların ardında Rum istihbarat ajanlarıyla, 17 Kasım, PKK ve DHKP-C dörtgeni olduğunu yazdı.
Gazete, Rum ajanların 1989'dan itibaren Bekaa vadisinde PKK militanlarına verdiği askeri eğitimi bütün ayrıntılarıyla ilk kez açıkladı. Dörtlü işbirliğinin 1980'lerin sonunda başladığını, daha sonra da ortak eylemlere ve misillemelere dönüştüğünü vurguladı. Gazeteye göre, Rum ajan Teofilos Yorgiadis'in 4 Mart 1994'de öldürülmesinden 3.5 ay sonra 17 Kasım Haluk Sipahioğlu'nu misilleme amacıyla öldürdü. Çetin Görgü cinayetiyle Deniz Bölükbaşı'ya düzenlenen bombalı saldırının ardında da yine 17 Kasım, DHKP-C ve PKK üçgeni var.
PASAPORTUN SIRRI
Haberin en ilginç yanı ise Rum Yönetimi'nin Öcalan'a verdiği desteği açıkça ortaya koyması oldu. Gazete, Yorgiadis'in öldürülmesinden sonra Kürdistan Dayanışma Komitesi başkanlığına Lazaros Mavros'un getirildiğini, Öcalan'ın Kenya'da yakalanmasından sonra üzerinden çıkan Kıbrıs Rum pasaportunun Lazaros Mavros'a ait olduğunu da vurguladı. Rum Yönetimi, Öcalan'ın yakalanmasından sonra kimliğin sahte olduğunu savunmuştu. Apoyevmatini ise ilk kez PKK-Rum bağlantısını aydınlatan gazete oldu.
İLK TEMAS 1989'DA
Yorgiadis 1989'da PKK'yla doğrudan temasa geçti ve Lübnan'ın Bekaa Vadisi'ndeki kampa gitti, PKK'lılara askeri eğitim verdi ve Öcalan'la dost oldu. 1994 yılında Yorgiadis'in ölümünden sonra dayanışma komitesi başkanlığını Lazaros Mavros üstlendi.
Öte yandan, Yunan devlet televizyonu NET, yakalanan 17 Kasım terör örgütü mensubu Hristodulos Ksiros'un, örgütün bir soygun eylemine, adı açıklanmayan bir Türk vatandaşının katıldığını itiraf ettiğini duyurdu.