Apino di Mapri'nin punk'çı oÄŸlu Athena Gökhan

Güncelleme Tarihi:

Apino di Maprinin punkçı oğlu Athena Gökhan
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 05, 2003 00:00

Ä°tiraf edin, 2001'de gerçekleÅŸen 32. Avrupa Basketbol Åžampiyonası için bestelenen ‘‘12 Dev Adam’’ marşı olmasaydı kaçınız Athena müziÄŸinden haberdar olacaktınız? Athena Gökhan ve Athena Hakan kardeÅŸlerin ününün, punk müzik yapılan birkaç bardaki birkaç bin fanatiÄŸini aşıp Türkiye sathına yayılmasının miladı bu. Ama sonrası gelmedi mi? ‘‘Öpüjeeem öpüjeeem dedim sana’’ dışında Türkiye ‘‘YaÅŸamak var ya’’, ‘‘Her ÅŸey güzel olucak’’, ‘‘Her yeni baÅŸlayan macera’’yı da sevmedi mi? Athena olay yaratan konserler dışında, reklam dünyasından sonra beyaz perdeye de hızlı giriÅŸ yaptı. Gökhan ÖzoÄŸuz, Mustafa Altıoklar'ın ÅŸu sıralar vizyonda olan O Åžimdi Asker filminde kendini kendi gibi oynayarak beÄŸeni topladı. Ama rol aldığı bir film daha sırada: Olgun Arun'un ilk filmi Tramvay. Bir de bu hafta açıklanan bir ödül var: 2003 Altın Güvercin Müzik Yarışması Barış Manço Özel Ödülü. Bu ödülü daha önce Sezen Aksu, Atilla ÖzdemiroÄŸlu ve Kayahan almıştı. Ödül komitesi diyor ki, ‘‘Athena kısa zamanda tüm gençliÄŸin gözdesi, zaman zaman tüm ulusun heyecanlı sesi olmuÅŸtur.’’ DoÄŸru ama onları baÄŸrına basan bu ‘‘tüm ulus’’, yaptıkları müziÄŸin ne olduÄŸunu bilmekte mi, şüpheli. Olsun, onların asıl hikayesi bundan 27 yıl önce baÅŸlıyor; 1976'da Ä°ngiltere'de punk akımı, Ä°stanbul'da onlar doÄŸuyorlar. Olan da ondan sonra oluyor. Onlar hálá punk! Ä°ÅŸte Gökhan ÖzoÄŸuz'un ÅŸahsında bir Athena albümü...11 Ekim 1976'da, ayrı yumurtaların insanı olsalar da, birlikte dünyaya gelirler. Önce o doÄŸar, ikizi Hakan'dan yediÄŸi tekme nedeniyle, boksör gibi bir gözü ÅŸiÅŸ! Çocuklukları Göztepe, SelamiçeÅŸme, Fenerbahçe arasında geçer, ancak hiçbir zaman o bildik BaÄŸdat Caddesi çocuklarından olmazlar. Tersine, ‘‘arka taraf’’ı, sokakları severler. Sokaklardaki heyecanı, giderek tehlikeyi... Evden içeri sokulmaları mümkün olmayan biri kara, diÄŸeri turuncu iki haylaz. Dedelerinin SelamiçeÅŸme'deki köşkünün bahçesi ilk yaramazlıklarının tanığıdır; havuza birbirlerini mi atmazlar, kızların eteklerini kaldırmak gibi birbirinden berbat erkek ÅŸakaları mı yapmazlar. Ama bu sokaktaki heyecan arayışıdır, hayatlarının çizgisini belirleyen.Ä°lk çetelerini kurduklarında ilkokul üçüncü sınıftadırlar. Nurettin Teksan Ä°lkokulu'nun o dönemki öğretmen ve de öğrencileri, sarfettikleri ‘‘illallah’’ların çokluÄŸu nedeniyle onları unutamamıştır herhalde. Kulakları çekilmekten o dönem uzamaya baÅŸlar. Sınıftan atılmalarının, anne babalarının okula çaÄŸrılmasının sayısı tutulamaz. Yaramazlık da denemez yaptıklarına söylediÄŸine göre, daha öte bir ÅŸey, sürekli bir sıkılma hali vardır çünkü. Hakan babasının eczanesinde bir sürü hap yutar bir keresinde, midesi yıkanır. Fikirtepe dolaylarına uzanmaya baÅŸladıkları günlerde, yani 12 yaÅŸ dolaylarında ilk bali deneyimini yaÅŸarlar, ölüyorlardır neredeyse. Onları sokaklara çeken bu serserilik, adrenalin ve bir nevi ‘‘sertlik’’ arayışı, kanlı bıçaklı çete savaÅŸlarıyla iyice katmerlenir. Sonunda o sertliÄŸi içlerinde çok daha canlı bir ÅŸekilde yaÅŸatacak, sürekli olan sıkıntıya birebir gelecek ÅŸeyi bulurlar: MüziÄŸin en ‘‘hard’’ olanı. Rock, hardcore, trash metal, punk, ska... Dili dönmeyenler için açıklamak gerekirse: ‘‘Rock'n Roll'ün daha asisi’’ olarak punk, ‘‘beyazların en uç müziÄŸi’’ olarak hardcore ve trash metal, yine ‘‘beyazların reggae'si’’ olarak ska... Haa, ska'yla bizim Tarlaya Ektim SoÄŸan gibi türkülerin alakası ne diyecek olanlara da cevap ÅŸu: Yıllarca ilahiden çingene müziklerine etkilendikleri için türküler onların yorumu, altyapı ise ska...ASIL ZEHÄ°RLEYEN BABALARISonradan prodüktörleri de olacak kuzenleri Murat Akad dinletir ilk rock'ı onlara. 12'den de ufaktırlar. Kiss'in bir klibini seyrederler ve ‘‘budur’’ derler, ‘‘biz bunlardan olacağız.’’ Ama onları asıl ‘‘zehirleyenin’’ babaları Ahmet ÖzoÄŸuz olduÄŸu rahatlıkla söylenebilir. Eczacı Ahmet bey, müzisyendir gençliÄŸinde. Fenerbahçe civarında çalmadığı kulüp yoktur; ama o daha çok ‘‘makul’’ Ä°talyanca, Fransızca ÅŸarkılar söyler, sesinin Peppino di Capri'ye benzerliÄŸinden dolayı Apino di Mapri diye anılır. Onun sayesinde çocukları Beatles ÅŸarkılarının içine doÄŸar. Onun müzik sevdası, ailesinin ‘‘yeter artık bu müzik hikayesi’’ itirazından dolayı bitecektir; ama bunu söyleyenler torunlarının saçlarını, küpelerini gördüklerinde, yaptıkları müziÄŸi dinlediklerinde ‘‘dağılacaktır’’, o ayrı. Anne babaya gelince, gayet anlayışlıdır. Saçlarını ilk kez annesinin kuaföründe boyatır Gökhan. Baba deseniz, o da bir nevi punk'tır oÄŸullarıyla birlikte. Zaten geçtiÄŸimiz birkaç aya kadar üçü birlikte yaÅŸarlar, aynı evde, aynı ruh hali içinde.Neyse, baÅŸta kızlar, herkes tarafından dışlandıkları günlerde, o saçlarını bir gün sarıya, bir gün kırmızıya, bazen mora boyar; sıkıldığında halı deseni yapar, bazen Mohawk usülü ‘‘tarar’’. Bunu yapmakla kalmaz, okula da öyle gider! Allahtan, müzik öğretmenleri Kemal Bey, ‘‘onlar sanatçı, böyle kabul etmeliyiz, bakın sene sonunda konser de verecekler’’ diye velileri ikna eder de, ‘‘ıyyykk’’ sesleri ve bakışları arasında okulu bitirirler. Ä°kiziyle bir yandan gitar çalarken, bir yandan sokaklarda araba çizerek, kavgalara karışarak heyecanını bastırır. Artık Fikirtepe'den Taksim'e, Dolapdere'ye de uzanmışlardır. ‘‘Bugün bildiÄŸi her ÅŸeyi’’ sokaktan öğrenir anlattığına göre. Bir de kavganın dünyanın en saçma ÅŸeyi olduÄŸunu... 20 yaşından sonra böyle kavgalara hiç girmez.Kadıköy'deki ünlü Akmar Pasajı'yla tanıştıklarında, Akmar Akmar deÄŸildir henüz. Büyük büyük abiler terketmeye baÅŸlamıştır, yeni kuÅŸak ise daha gelmemiÅŸ. 14 yaşındadırlar ve sokaktaki ‘‘olay’’ müziÄŸe dökülmeye baÅŸlar. Yunan mitolojisindeki savaÅŸ tanrılarının listesini yapıp sert müziklerine uygun grup ismi ararken, Akmar'da bir ilan görürler: Kendilerine Athena diyen bir davulcu ve basçı grup aramaktadır. Ee onların listesinde de vardır ‘‘iyilikler için savaÅŸan bilge Tanrıça Athena’’nın adı. Derhal bir araya gelirler. Gökhan, Hakan, Ä°lkan ve Erdem'den oluÅŸan grup Athena'nın ilk halidir. Bundan sonra dört beÅŸ yılları barlarda geçecek, ‘‘yahu punk çalan bir grup var’’ diye gelen dinleyicileri, özellikle ElmadaÄŸ'daki Kaptan Hook Bar döneminde en yüksek sayıya ulaÅŸacak, Türkiye onları tanımadan, ciddi fanları oluÅŸacaktır. Sokaklardaki ‘‘heyecan ve tehlike’’: okudukları okullardaki ‘‘hımmm, düzeltin kendinizi’’ bakışları, çaldıkları barlara da yansımaz deÄŸil. Mesela kimi konserler, kimi gruplar tarafından ‘‘basılır’’, kimi iÅŸletmeciler ‘‘gidin saçınızı, üstünüzü başınızı düzeltin’’ deme gafletinde bulunur. Okuldaki başöğretmenlerin deÄŸiÅŸtiremediÄŸini deÄŸiÅŸtirebileceÄŸini sanarak... Åžimdi ‘‘el sıkışarak’’ konser için sıralarını bekliyorlardır ama, o zaman kimi barlardan da kovulurlar; bar ‘‘mahvolduÄŸu’’ için. Sonrası... Gruptan ayrılanlar, yeni girenler olur, One Last Breath adlı ilk albümlerini yaptıklarında (1995), Gökhan, Hakan, Turgay ve Ozan'dan oluÅŸmaktadır Athena. Skalonga (1998) ilk Türkçe albümleridir ve ‘‘MaaaarÅŸÅŸÅŸÅŸ söylerken yumruk göklerdeeeeee’’ diye baÅŸlayan Holigan adlı parça ve kimi türkü yorumları hit olur. Türkiye de böylece ska müziÄŸi, daha doÄŸrusu, dünyada ilk kez olmak üzere, oryantal punk ya da oryantal ska'yı tanır. Sonraki albümleri Tam Zamanı Åžimdi'den ise (2000), YaÅŸamak Var ya, Palavra, Macera, AÅŸk MeÅŸk Yok dillere düşer. Ama o zamanlar hálá onları en sevenler ‘‘fanatikleri’’dir. Ne zaman ki 12 Ä°ki Dev Adam olayı patlar; yaÅŸlı genç, ska bilen bilmeyen tüm dinleyicilerin gönlünde taht kurarlar. Son albümleri Her Åžey Yolunda çıkana kadar, belki de hayatlarında ilk kez bu kadar çok insan, onlara baktığında yüzünü buruÅŸturup ‘‘ıyyyk’’ sesi çıkarmak yerine, coÅŸkuyla ‘‘ugh agh’’ diye bağırıp aynı zamanda zıplıyordur da! Bu arada unutmayalım, Türkiye'de basketbol maçları ilk kez bu kadar çok izlenir. ‘‘E bravo çocuklar’’dır yani. ‘‘Ben pek tasvip etmiyorum ama müziklerini seviyorum’’ diyenlerin sayısı çoÄŸalır. Ama bu arada, evine Türkçe müzik CD'si almaktan utanan kuÅŸağın da utanmadan dinlediÄŸi Türkçe albümleri yapar olurlar. YEMEK EĞİTÄ°MÄ° ALACAKPeki kimdir onlar, neden punk olurlar? Sonradan punk olunmayacağını, punk doÄŸulduÄŸunu düşünür Gökhan. HiçliÄŸe inandıkları, isyankar oldukları, en baÅŸta da kendilerine isyan ettikleri için punk'tırlar. Bu duyguyu anlatırken mesela aklına Nazi askerleri gelir; büyülenerek izlemiÅŸtir onları çocukluÄŸu boyunca. Hitler'in ideolojisini benimsediÄŸinden deÄŸil asla, o hümanist bir çocuktur, ama ordusunun stratejisini, inancını, toplu hareket tarzını etkileyici bulur. Mesela ayağında botlarla kapı, pencere indirmek! Punk bir hayat tarzı da yoktur hani, her punk kendi tarzını yaÅŸar ona göre. Peki aÅŸk, toplumun en iÅŸ gören deÄŸerleri? Ä°nsanların onların önemsediÄŸini düşündüğü ÅŸeylerle uzak yakın alakaları yoktur doÄŸrusu. Mesela Gökhan aÅŸka inanır tabii, ama bir kadına olan aÅŸka deÄŸil, ‘‘daha büyük’’ ÅŸeylere. DiÄŸerleri, ‘‘gündelik, dünyevi, egosal’’ gelir ona. Tıpkı onca yıllık grup arkadaÅŸları Turgay ve Ozan'dan ayrılmalarından sonra ‘‘para yüzünden ayrıldılar’’ denmesine verdiÄŸi tepki gibi. Ona göre niye ayrılmışlardır? Yıllarca sevgili gibi birarada yaÅŸadıktan, kavga gürültü, sevgi nefret iliÅŸkisiyle birbirlerini eÄŸittikten sonra, hayata karşı mezun etmiÅŸlerdir de ondan! Artık bir arada olmuyordur; Osmanlı'nın yıkılışı, Cumhuriyet'in doÄŸuÅŸu gibi, bir yıkım, bir yeni doÄŸuÅŸ! Para pul gibi dünyevi ÅŸeylerle alakası yoktur yani. En azından o öyle açıklar.Åžimdi? Gökhan, Hakan, Canay ve DoÄŸaç'tan oluÅŸan Athena'nın yeni albümü de bir çıksın, Hakan konservatuvardaki eÄŸitimine devam ederken, Açık Öğretim'de okuyan Gökhan, askerliÄŸini bitirip yurtdışına doÄŸru bir yelken açacak. Ses teknisyenliÄŸi ve ‘‘yemek’’ eÄŸitimi almak için. Çünkü ses teknisyenliÄŸi de, yemek piÅŸirmek de hayatın iki tadı ona göre. Sonrası için kafasında müzik okulu açmak, yemek okulu açmak, kendilerine uygun bir bar açmak gibi bol bol ‘‘açılım’’ var... Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!