Güncelleme Tarihi:
Cumartesi sabahı Teşvikiye-Topağacı sakinleri elektrikli hızar sesiyle uyandı
Cumartesi sabahı Teşvikiye Topağacı sakinleri balkonlara, pencerelere fırladılar. Gözlerine inanamadılar. Elektrikli testereler, koca koca ağaçları kökünden kesip deviriyordu. Bu katliama neden olan Feza Apartmanı'nın yöneticisi Orhan Yavuz'du. Ağaçlar, aynı apartmanda sahibi olduğu berber dükkanının ışığını kapatıyordu çünkü! Üç işçinin eline birkaç milyon tutuşturup ağaçların idam fermanını vermişti... Kadınlar, çocuklar gözyaşlarını tutamadı. ‘‘Ağacıma dokunmayın’’, ‘‘Katiller’’ diye koştular. Büyükşehir ve Şişli Belediyesi'nin Park ve Bahçe müdürlüklerine, polise telefon ettiler. Ağaç kıyımı durmuştu. Topağacı'nda şimdi kimse arka pencerelerden bakmak istemiyor. Yerde yatan gövdeler, kocaman dallar ve onların altında kalıp ezilen fundalar, birer ceset gibi yatıyor çünkü.
Cezayı kaymakam verecek
Topağacı'ndaki Nişantaşı-Ihlamur Caddesi ile Poyracık Sokak'taki bitişik nizam apartmanlar, 24 saat boyunca trafik sıkışıklığı, egzost ve korna seslerine maruz kalır. Ama bu apartmanların arka cepheleri, ön taraftaki karmaşanın tersine tanık olur. Asırlık çınarlar, kavak, akağaç ve onlarca Karadeniz tipi fundalıklar vardır çünkü. Her türden kuş cıvıltıları tamamlar bu bir avuç cenneti. Betonlaşmadan nasibini almayan bu minik koru varlığını, Şişli Belediyesi'ne ait ‘‘Yeşil alan’’ olmasına borçlu.
Birbiri ardınca edilen ihbar telefonlarından sonra Şişli Belediyesi zabıtaları, Park ve Bahçe Müdürlüğü'nden, Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nden ve Harbiye Polis Karakolu'ndan görevliler geldi. Polisler üç işçiyi ve suç aletleri elektrikli testereleri alıp karakola götürdü. Apartman yöneticisi Orhan Yavuz, birden yok oldu! Topağacı sakinlerinin duyarlılığı sayesinde diğer ağaçlar kurtuldu ama şehirde yaşayan ağaçların can güvenliğinin pamuk ipliğine bağlı olduğu da ortaya çıktı. Harbiye Karakolu'nda üç işçinin ve apartman yöneticisi Orhan Yavuz'un ifadeleri alındı. Yavuz'un Şişli Belediyesi'nden izinsiz kesim yaptırdığı ortaya çıktı. Şişli Belediyesi bugün olay yerine gelip zarar tespiti yapacak. Hazırlanan rapor, Şişli Kaymakamlığı'na gönderilecek. Ağaç katili yöneticinin alacağı cezayı, tümüyle Kaymakam belirleyecek.
Şişli Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü K*azım Gülüm, yasalardaki boşluklar yüzünden kentlerdeki ağaç kıyımına engel hiçbir yasal yaptırımın olmadığını anlattı. ‘‘Meyve ağacı dışındaki tüm ağaç türleri, orman ağacı kapsamında. Ormandaki bir ağacı kesmenin cezası var. Çünkü Orman Bakanlığı'nın yasaları devreye giriyor. Ama şehirdeki orman ağacını kesmenin cezası yok. Çünkü TBMM'den bir türlü Belediye Yasası çıkmadı.’’ Kazım Gülüm, ağaç katline o kadar çok tanık olmuş ki. Asırlık çınar ağacına çarpıp deviren sürücünün mahkemeye sevk edildiğinde yasal dayanaksızlık yüzünden beraat edeceğini çok iyi biliyor. Belediye olarak çözüm yolunu kendileri bulmuşlar. Olay anında zararı kendileri tahsil ediyorlarmış.
Gülüm, ağaç kesenlere karşı belediyenin hangi prosedürü işlettiğini ise şöyle anlatıyor: ‘‘Ağacın değerini belirlerken yasal kriter olmadığı için mühendislerimiz bilgi ve tecrübesine dayanarak değer tespiti yapıyor. Dolayısıyla her mühendis, farklı değer tespiti yapıyor.’’ Bir ağacın değerini şu özellikler belirliyor: Peyzaj değeri, fidan değeri, oksijen değeri, bakım maliyeti...
Yanına kar mı kalacak?
Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nden olay yerine gelen bir mühendis, özel mülkiyette bile olsa, ağaçların her türlü kesim ya da budanması için belediyeden izin almanın zorunlu olduğunu söylüyor. Kökünden kesilen kavağı gösterip 1983'te Orman Fakültesi'nin raporuyla kavağın kent ağacı olmaktan çıkarıldığını, bu nedenle yöneticinin yasa önünde suçunun hafiflediğini söylüyor. Ama ana dallarından biri kırılan yüz yıllık çınarın, apartman yöneticisinin suçunu ağırlaştırdığını belirtiyor.
Bir yıl önce başvurmuştu
Şişli Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Kazım Gülüm, Feza Apartmanı Yöneticisi Orhan Yavuz'un bir yıl önce kendilerine başvurduğunu hatırlıyor. Belediyenin o zaman izin vermediğini, şimdiki kıyımı da belediyeden habersiz ve izinsiz yaptığını vurguluyor. Büyükşehir Belediyesi'ndeki yetkili, kıyıma uğrayan ağaçların ıhlamur, oya ya da meşe kadar değerli olmadığını belirtiyor. Kavak ağacı yerine ortanca çiçeğini kesseydi cezası daha ağır olurdu. Çünkü peyzaj değeri yok.’’ Bu nedenle belediyenin yapabileceği tek şey olduğunu söylüyor. ‘‘Masrafları yöneticiye ait olmak kaydıyla kesilen ağaçların yerine ıhlamur, meşe, erguvan gibi çok kıymetli ağaçlar dikmesi, çevreyi yeniden düzenlemesini talep etmesi.’’
Kesilen ağaçların maddi kıymetinin azlığının, Topağacı'nın ağaçsever sakinlerince hiçbir önemi yok! Onlar, yeşili, ağacı ve kuşları istiyor. Öyle duyarlılar ki bir ağacın tek budağına dahi zarar gelmesini önlemeye her an hazırlar. Ortaklar Apartmanı'ndan 68 yaşındaki Mühendis Eşref Denizhan, ağaç katili yönetici Orhan Yavuz'dan davacı oldu bile.
Şehirde ağaç kesmek serbest!
Ormanda değil de kentte yaşayan ağaçların can güvenliği yok. Meclis'ten Belediyeler Yasası bir türlü çıkmadığı için belediyeler bu konuda yetkisiz. Ağaçlara ilişkin yasadışı muamele sözkonusu olduğunda, belediyelerin park ve bahçe müdürlükleri rapor düzenleyip ilçe kaymakamlığına gönderiyorlar. Kaymakam da belediyenin mülki amiri olduğu için, hiyerarşik nedenlerden dolayı belediye, gönderdiği raporun akibetini soramıyor. Ormanda değil de kentte yaşayan ağacın yasadışı bir şekilde kesilmesi halinde belediye, Orman Müdürlüğü'nden bir yetkiliye başvuramıyor. Yasalarda ‘‘Şehirdeki ağacı kesmenin cezası şudur’’ diyen bir madde olmadığı için de kaymakamın tavrı büyük önem kazanıyor. Şişli Kaymakamı kavağı ve diğer ağaçları değersiz bulursa, Topağacı'nın göbeğinde ağaçlara kıyan yöneticinin yaptığı yanına k*ar kalacak. Ama Topağacı sakinlerinin, ağaçlarının, kuşlarının gözünde de ağaç katilinin suç ortağı konumuna düşecek.