Antik hububatların üretimi yaygınlaşıyor

Güncelleme Tarihi:

Antik hububatların üretimi yaygınlaşıyor
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2008 10:40

Uluslararası bir firmanın yaptığı araştırmaya göre, ıslah edilmemiş, doğal kalan antik hububatları içeren gıda ürünlerinin sayısının 2004 yılından 2007'ye gelene kadar 4 katına çıktı.

Endüstriyel sektörler için çevrimiçi veritabanı ve analiz hizmetleri sağlayan uluslararası bir firmanın yaptığı araştırma, antik hububatlara olan ilginin dünya üzerinde arttığını ortaya koydu.

Islah edilmemiş antik hububatları içeren gıda ürünlerinin sayısının 2004 yılında 112 iken 2007'de 515'e çıktığı belirlenen araştırmada, bu ürünlerin bugüne kadar 4 katına çıkmasının doğal ürünlere ilginin giderek artmasından kaynaklandığı belirtildi.

Dünya genelinde özellikle aşırı işlenmiş gıdaların tüketimiyle ilgili endişelerin artması, ABD'lilerin yüzde 63'ünün ve Avrupalılar'ın ise yüzde 58'inin işlenmiş gıda tüketiminin azaltılması konusunu kendileri için çok önemli olarak nitelendirmeleri antik hububatların gelecekte daha fazla önem kazanacağını gösteriyor.

Bazı firmalar, geçmişi yüzyıllar belki de bin yıllara dayanan antik hububatları gen merkezinden alıp ıslah etmeden, doğallığı koruyarak yeniden üretmeye başladı. Bu hububatların en önemli özelliklerinden birisi insan beslenmesi açısından büyük önem taşıması. Çünkü bu ürünlerin besleyici özelliği günümüz buğdaylarından oldukça yüksek...
Örneğin, ABD'li bir firma, Mısır'dan götürdüğü antik bir hububata kamut adını vererek dünyaya adını duyurdu. Firmaya göre kamut taneleri günümüz modern buğdayının boyutunun iki katı, daha iyi lezzete sahip ve modern buğdaydan çok daha besleyici özellik taşıyor. Firma 2007'de bu ürünün satışında yüzde 32'lik artış sağlarken, kamutun yüzde 28'i ABD ve Kanada'da, yüzde 72'si de AB'de satıldı.

ANTİK HUBUBATLARIN BESLEYİCİ ÖZELLİĞİ

Antik hububatlar için kamut ele alındığında diğer hububatlara göre daha zengin besleyici özelliğe sahip olduğu görülüyor. Modern günümüz buğdayları yüzde 12,3-14 arasında protein içerirken, ıslah edilmemiş doğal hububatların protein miktarı yüzde 17,3-19,6 arasında değişiyor.

Antik hububatların 100 gramında 31 miligram kalsiyum, 4,2 miligram demir, 153 miligram magnezyum, 446 miligram potasyum, 4,3 miligram çinko, 0,45 miligram B1 vitamini, 0,12 miligram B2 vitamini, 1,7 miligram E vitamini bulunurken, aynı orandaki günümüz buğdayı bu oranların altında besleyici madde içeriyor. Ayrıca, antik hububatlar sağlık için önemli olan aminoasitler açısından zenginliği ile de dikkat çekiyor.

GÜNEYDOĞU KÖYLÜSÜ BİLMEDEN ÜRETİYOR

Buğdayın gen merkezi olarak gösterilen Güneydoğu Bölgesi'nde ise birçok dağ köylüsü aslında antik hububat üretiyor. Üretiyor ancak bunun antik olduğunu, dünyada yüksek gelire sahip kişiler tarafından tüketildiğini ve ne kadar büyük öneme sahip olduğunu bilmeden yapıyor.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde giderek daha fazla talep gören bu ürünü Güneydoğu köylüleri, kışlık yiyecekleri bulgur ve hayvanlarına yem için üretiyor. Yani ticari bir amaç gütmeden sadece kendi ihtiyaçları için küçük arsalarında üretim yapıyorlar.

Devedişi ve harmani olarak bilinen bu antik hububatların halen dağlık bölgelerde kendiliğinden yetiştiğini öğrenen Türkiye'de bir firma, aynı kamut gibi bir marka oluşturmak, dünyaya Türk antik hububatını yedirmek için harekete geçti.

İsimlerinin gizli tutulmasını isteyen firmanın antik hububatlar üzerinde çalışan yetkilisi, Güneydoğu'da buldukları bu çeşitlerin verimlerinin çok düşük olduğunu söyledi.

Bu yüzden antik hububatların tamamen ticari amaçlı üretim yapan çiftçiler tarafından tercih edilmediğini ve azaldığını ifade eden yetkili, verimi düşük olmasına rağmen bu çeşitlerin kuraklığa ve hastalıklara dayanıklığı olduğunu, sulamanın verime olumlu bir katkı sağlamadığını bildirdi.

Bazı antik hububatların içerdiği glutenin diğer buğdaylardaki gibi insanlarda alerjiye yol açmadığını ifade eden yetkili, “Hububatlar ıslah edilecek diye birçok özelliği bozuldu. Burada amaç birim alandan daha fazla ürün elde edebilmek. Antik hububatlar, laboratuvara girmeden kendi evrim sürecinde şartlara göre kendi kendini doğal yolla ıslah eden ürünlerdir” dedi.

Dünyada son yıllarda antik hububat pazarının geliştiğini vurgulayan yetkili, “Bu ürünlerin üretimi için ciddi yatırım gerekiyor. Biz Ar-Ge çalışmalarına başladık. Uzun vade çalışma gerektiriyor. Amacımız Türk antik hububatını dünyaya yedirmek. Bu konuda henüz yeniyiz. Bizim dışımızda antik hububat üretimi için çalışan yok. Umarız başarılı oluruz ve dünyaya açılırız” diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!