Güncelleme Tarihi:
Haber- Sen, Anten A.Ş'nin kurulmasına olanak tanıyan Bakanlar Kurulu Kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.
Davayı görüşen Danıştay 10. Dairesi, söz konusu Bakanlar Kurulu Kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurdu.
Daire'nin kararında, Anayasa'nın 133. maddesinde TRT tarafından yürütülen kamu yayıncılığının korunduğu, “devletçe kamu tüzel kişiliği olarak kurulan tek radyo televizyon kurumu ile kamu tüzel kişilerden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır” hükümlerinin yer aldığı belirtildi.
Kararda, “TRT'nin özellikle radyo ve televizyon yayıncılığına ilişkin mal varlığının da Anayasa'da yer alan ilkeler gözetilerek ayrıca korunması, bu niteliklerini kaybedecek ve kamu hizmetiyle bağdaşmayacak şekilde ticari amaçlarla kurulan tüzel kişilere ya da gerçek kişilere devredilmemesi gerekmektedir” denildi.
Anayasa'ya göre oluşturulan TRT'nin özerk ve tarafsız olmasının yürütülen kamu yayıncılığı yönünden kaçınılmaz olduğu vurgulanan kararda, kamu kurumlarının özerkliğe yani kendi iradelerine göre hareket etme olanağına sahip oldukları ifade edildi. Özerkliğin kamu tüzel kişisinin işleviyle bağlantılı olarak çeşitli biçimlerde ortaya çıktığı kaydedilen kararda, “tarafsız yayın yapmak” şeklinde belirlenen anayasal işlevin de TRT'nin özerkliğinin içeriğini belirlediği, kapsam ve sınırlarını gösterdiği belirtildi.
TRT YAYINLARININ TARAFSIZLIĞI
Kararda, şu tespitlere yer verildi:
“Buradan hareketle TRT'nin Anayasa'nın emrettiği işlevini yerine getirebilmesi ancak tam bir mali, idari serbestliğe, işlev ve amacına uygun örgütlenmeye sahip olması halinde mümkündür.
TRT yayınlarının tarafsızlığından anlaşılması gereken, kurumun yayınlarında idari vesayeti altında olduğu yürütme organı da dahil hiç kimseden emir almaması, siyasi, etik, inançsal ve benzeri hiçbir kurum veya kuruluşun yanında yer almaması ve sadece Türk hukuk düzeninin temel ilkelerine ve mesleğin evrensel kurallarına uygun bir yayıncılık faaliyetinde bulunmasıdır. TRT'nin özerkliği ve tarafsızlığı, kurum tarafından yönetilip, yönlendirilemeyecek yapılanmalar içerisinde yer almamasını da gerektirmektedir.”
Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu'nun 9. maddesinde, TRT'nin görevleri arasında, “kurumun tarafsız yayın kuruluşu niteliğine uygun biçimde radyo ve televizyon yayınları yapmak ve bu amaçla radyo ve televizyon verici istasyonları, program ileti sistemleri ve stüdyo tesisleri kurmak, geliştirmek” konularının sayıldığı ifade edilen kararda, böylece stüdyo ve verici istasyonlarıyla bir bütün olarak radyo ve televizyon istasyonlarının TRT kurumunca yönetileceğinin belirtildiği vurgulandı.
Kararda, “TRT'nin Anayasa'nın 1, 2 ve 3. maddelerindeki temel ilkeler doğrultusunda radyo ve televizyon yayıncılığında etkin rol oynaması dolayısıyla demokratik bir kamuoyunun oluşması, kitlelerin doğru bilgi alması, etik ve estetik değerlerin gelişmesine katkıda bulunması, kamu yayıncılığı işlevini gereği gibi yürütebilmesi için her şeyden önce özerkliğinin ve tarafsızlığının koruması gerekmektedir” denildi.
“ORTAKLIKTA TRT'NİN AYRICALIKLI KONUMU KORUNMALI”
2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu ile 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanun'un ilgili maddelerine göre, TRT Yönetim Kurulunun Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenecek esaslar çerçevesinde yayıncı kuruluşlarla verici alt yapısının işletilmesine yönelik sınırlı sorumlu şirket kurabilmesinin mümkün olduğuna işaret edilen kararda, şöyle devam edildi:
“Ancak kurulacak şirketin kamu yayıncılığı yapan TRT'nin tarafsızlığını ve özerkliğini engellemeyecek yapıda olması ve ortaklık içinde TRT'nin ayrıcalıklı konumunun korunması gerektiği açıktır.
Dava konusu Bakanlar Kurulu kararında ise verici alt yapısının ortak işletilmesine yönelik anonim şirket şeklinde kurulmuş veya kurulacak ortaklıklara TRT'nin katılabileceği ifade edilmekte, kurulmuş veya kurulacak ortaklıkların esas sözleşmesine konulacak rüçhan hakları ve imtiyazlar, hisse miktarı ve nev'i, ortaklığın tasfiyesine ilişkin hükümlerin belirlenmesi kurum yönetim kuruluna bırakılmaktadır.
Bakanlar Kurulu kararı sonrasında TRT Yönetim Kurulu'nun, kurumun verici alt yapısını işletecek şirkete yüzde 20.94 payla katılımına karar verdiği, TRT'nin kamu yayın kuruluşu olmaktan kaynaklanan ayrıcalıklı ve özel konumuna rağmen şirket yönetiminde yeterli etkinlik sağlamadığı anlaşılmaktadır.”
Dava konusu Bakanlar Kurulu kararında, TRT'nin özerk ve tarafsız kamu yayın kuruluşu olarak ilgili yasalarla verici alt yapısını kendi inisiyatifinde kuracağı şirketle işletme hakkının göz ardı edildiği belirtilen kararda, verici alt yapısını işletecek şirketin esaslarının belirlenmediği, şirketin ana sözleşmesine konulacak bütün hükümlerin saptanmasının TRT Yönetim Kuruluna bırakıldığı kaydedildi. Kararda, ayrıca TRT'ye ait verici istasyonlarının kurulacak şirkete devredilemeyeceğinin güvenceye kavuşturulmadığı ifade edildi.
İTİRAZ HAKKI BULUNUYOR
TRT'ye ait verici istasyonlarının hiçbir şekilde devrinin mümkün olmadığının davalı idarelerin savunmasında yer aldığı anlatılan kararda, “Dava konusu düzenlemede bu konuda bir açıklık bulunmamaktadır. TRT'ye ait mevcut verici istasyonlarının hiçbir şekilde devredilemeyeceğine ilişkin düzenlemenin Bakanlar Kurulunca, tartışmadan uzak bir şekilde hükme bağlanması gerekmektedir” denildi.
Kararda, şu görüşlere yer verildi:
“Yayın yapılacak verici alt yapısını işletecek anonim şirkete TRT kurumunun katılımını öngören dava konusu Bakanlar Kurulu kararı, TRT'nin özerk ve tarafsız kamu yayın kuruluşu olma özelliğinin, verici alt yapısının işletilmesiyle ilgili Anayasa ve yasalardan kaynaklanan haklarının göz ardı edilmesi, TRT'nin ayrıcalıklı ve özel konumunu koruyacak ilke ve esaslara yer verilmemesi, TRT kurumuna ait verici alt yapısının şirkete devredilmeyeceğinin güvence altına alınmaması nedeniyle hukuka aykırı bulunmaktadır.”
Davalı Başbakanlık ve TRT Genel Müdürlüğünün karara itiraz hakkı bulunuyor. İtiraz edilirse dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.