Güncelleme Tarihi:
İÜ ve ODTÜ ortak çalışmasıyla oluşturulan Türk Arktik ve Antarktik Araştırma Programı (TUARK) çerçevesinde 5. toplantı Mersin’de, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde yapıldı. Toplantıya her üniversiteden bilim insanları, ABD Dışişleri Okyanus ve Kutup Bürosu Müdürü Evan T. Bloom, İngiliz ve Ukraynalı deniz bilimcilerle Türk Dışişleri’nden hukukçu bir temsilci katıldı.
Türkiye Ulusal Deniz Araştırmaları Strateji Belgesi’ne ilk kez Antarktika ve Arktik’te yapılacak araştırmaların destekleneceği bilgisi konuldu. TÜBİTAK’ın konuya ilgisizliğinden yakınan bilim insanları, Türk karasuları dışında, Arktik bölgede yapılacak çalışmalar için mevzuat değişikliği talep etti.
TÜRK ÜSSÜNE ABD DESTEĞİ
Arktik ve Antarktika konusunda uzmanların bulunduğu ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’ndeki toplantıya, kutuplarda araştırmalar yapmış Türk bilim insanları kurulacak Türk üssünde yapacakları çalışmalara dair sunumlar yaptı. Toplantıda konuşan ABD Dış İşleri Bakanlığı Okyanus ve Kutup Bürosu Müdürü Evan T. Bloom, “Antarktika ve Arktik’teki kutup araştırmalarında odak noktamız küresel ısınma araştırmaları. Türkiye’nin bu konudaki çalışmalarına destek veriyoruz. Madrid Çevre Protokolü’ndeki, 2048’e dek Antarktika’nın maden zenginliğine dokunulmama şartı, oradaki madenlerin bu tarihten sonra açılacağına dönük algı oluşturuyor ama hukuksal olarak böyle bir şey yok. Politik anlamda yeniden masaya yatırılacak ve o tarihten sonra nasıl uzatılır, görüşülecek. Kesinlikle koruma sürecek. Antarktika, Amerika kıtasının 1,5 katı büyüklüğünde ve orada dünyanın hiçbir yerinde yapamayacağınız bilimsel çalışmaları yapmak mümkün. Dünya üstünde hiç el değmemiş tek doğa parçası.” dedi.
JAPONYA HALKTAN PARA TOPLAYIP ÜS AÇTI
İÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ayaka Amaha Öztürk:
“Japonya 70 yıl önce 2. Dünya savaşını kaybettikten 10 yıl sonra, Antarktika’da üs kurma kararı aldı. Savaştan çıkmış, ekonomik olarak da büyük yıkım yaşamış olmasına rağmen yaptı bunu. Bu iş için halktan para topladılar. Ülkenin önemli gazeteleri kampanya başlattı. Önce askeri kargo gemileri kullanıldı, sonra buz kırıcılar gönderildi. Şu an Antarktika’da en önemli üsse sahip ülkelerden biri. Türkiye’nin de Antarktika’da üs kurması için kamuoyu oluşturulmalı. Deniz memelileri, yunuslar, balinalar üzerine çalışıyorum. Antarktika’yı çevreleyen deniz son derece zengin. Zooplanktonlar var, balıklar yiyor, balinalar onları yiyor, üs kurulursa orada uzun yıllar kalıp bu beslenme zincirini, balina ve yunusları gözlemlemek, araştırma yapmak isterim.”
BU İŞ ÇAD’DA ÜÇ TANE SU KUYUSU AÇMAYA BENZEMEZ
TUARK Ulusal Bilimsel Danışma Kurulu Eş Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk:
“Büyük devlet olmak sadece parayla olmuyor, futbol oynamakla da olmuyor. Brezilya büyük bir futbol takımına sahip ama büyük devlet değil. Bu TİKA’nın Çad’da üç su kuyusu açmasına da benzemez, üst düzey sorumluluk projeleri. Büyük devlet olmak, yaşadığın gezegeni korumaktan geçiyor. Türkiye’nin hem güney kutbu Antarktika, hem kuzey kutbu Arktik’te yapacağı çalışmalar, bilimsel profilini, diplomatik profilini, ülkemize bakış profilini değiştirir. Diyecekler ki Türkiye yaşadığı gezegene karşı daha sorumlu davranıyor ve Antarktika’nın korunması için para ayırmış. Bu anlaşmayı 1996’da imzalamışsın, sonra hiçbir şey yapmamışsın. Türkiye bugün ekonomik, teknik, bilimsel gücüyle her bakımdan, etrafındaki bir çok ülkeden daha iyi.
BULGARİSTAN KİLİSE BİLE AÇTI
28 ülkenin 101 üssü var. Bulgaristan bir de kilise açtı. Şilili çocuğu doğduğunda, Antarktika pasaportu veriyor, hak iddia ediyor. Doğanın, çevrenin, iklimin korunması açısından bir gün politik argüman olarak mutlaka karşımıza çıkar ve Türkiye’nin avantajına olur. Ankara’da politik iştah olması lazım, bunun için uğraşıyoruz. 2013’teki toplantıyı 5-6 kişiyle yaptık, bugün her üniversiteden bilim insanı var. Demek ki bu işi iyi gösterdik, herkes istiyor bunu. Programı geliştirmeye çalışıyoruz.
ANTARKTİKA’YA GİDİYORUZ
Antarktika’ya gidiyorum. Başında bulunduğum ekiple Güney okyanusunda deniz koruma alanlarıyla ilgili çalışmalar yapacağız. Buzulların erimesinde durum ne, ölçümler yapacağız. Balıkçılıkla, balık stoklarıyla ilgili çalışma yapacağız. 2 ay ana karada, Japon üssünde kalacağım. Burada üs kurduğumuzda nasıl idame ettirilebilir, lojistik nasıl sağlanır, insanlar nasıl mobilize edilir, atık ve çöpler nasıl bertaraf edilebilir, araştırma çalışmaları için hangi sıcaklık daha uygun, istasyon, laboratuvar kurmak için hangi boy ve niteliklerde olması lazım gibi, üs kurmaya dair bilgi edineceğiz, orada öğrendiklerimizi gelecek yıl burada sunacağım. Çünkü bizim önümüzde tecrübe, bilgi birimi yok. Onun için her yıl gelişmiş ülkelerden bilim insanları çağırıyoruz.”