Antalya'nın Rus gelinleri evlerine geri döndü

Büyük çoğunluğu turizmci olan Antalya’daki Rus diyasporası, 24 Kasım 2015’te iki ülke arasında başlayan uçak krizinden çok etkilendi. Sadece işleri değil, evlilikleri de zor günler geçirdi. Rus Sanat ve Kültür Derneği Başkanı İrina Balcı, “Krizin giderilmesiyle problemli evlilikler de düzeldi. Birbirimizin kıymetini anladık. Stres ve ekonomik krizin sarstığı evliliklerde terk eden eşler dönmeye başladı” diyor. Balcı, kriz günlerinde bin ile 2 bin arasındaki Rus eşin, çocuklarını alarak ülkesine gittiğini anlatıyor. Yuvaya dönüş hakkında melez çocuklar için açılan kreş ve anaokulları da bir fikir veriyor. ‘Kids Castle’ın sahibi Anna Doğanyılmaz, geçen yıl anaokulu öğrencisi 17 çocuğun anneleriyle birlikte Rusya’ya gittiğini, bu yıl yedisinin döndüğünü söylüyor.

Rusya’nın Antalya Başkonsolosu Oleg Vasilyeviç Rogoza, iki ülke arasındaki kriz günlerini konuşmaktan yana olmasa da Antalya Milletvekili, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun hakkını teslim ediyor: “Kriz döneminde vatandaşlarımız sahipsiz kalmadı. ‘Bize ayırımcılık yapıldı’ şeklinde tek şikâyet gelmedi. Sayın Dışişleri Bakanınız Mevlüt Çavuşoğlu, vatandaşlarımızla bir araya geldi. Zor zamanda sevgi ve destek gösterdi. Kara gün dostlarımız belli oldu.”

Çavuşoğlu’nu, Rus kadınlar da şükranla anıyor. İrina Balcı, “Çavuşoğlu bizi yalnız bırakmadı. Bize ‘Her şey iyi olacak’ sözü verdi. ‘Türkiye-Rusya arasında problem olmaz’ dedi. Ona çok inandık ve boşa çıkmadı.”

150 BİN KİŞİ RUSÇA KONUŞUYOR
Antalya’da 150 bin Rusça konuşan kişi bulunuyor. Rus Sanat ve Kültür Derneği’nin düzenlediği 9 Nisan’da yapılacak olan Rusça Olimpiyatı’nın birinci turuna 5-15 yaş arasında 500 melez öğrencinin katılması bekleniyor. Olimpiyatın ikinci turunda da 15-35 yaş arasında Rusça konuşan Türkler yarışacak. Dernek Başkanı Balcı, Rusça bilen herkesi davet ediyor.

Rusların heyecanla beklediği bir diğer tarih ise 9 Mayıs. 9 Mayıs 1945, yenilen Nazi Almanya’sının Sovyetler Birliği’ne kayıtsız şartsız teslim anlaşmasını imzaladığı tarih. Bu savaşta Sovyetler Birliği’nden 27 milyon kişi hayatını kaybetmişti. Antalya’daki Rus kadınların dedeleri, büyük anneleri de bu savaşta can vermiş. Rus diyasporasının Zafer Günü etkinliği için kapılarını açan Antalya Devlet Tiyatrosu’nda Rus Milli Marşı, saygı duruşunun ardından konser, dans gösterileri yapılacak. Rus kadınların kurduğu “Otrajeniye-Yansıma” adlı tiyatro topluluğu, “Yaşasaydım” adlı oyunu sahneleyecek. Oyunda, o dönem Sovyetler Birliği’ni oluşturan 15 cumhuriyetten savaşan kadınlar canlandırılıyor ve rol alanlar da bugün bağımsız ülkelere dönüşen eski cumhuriyetlerden kadınlar. Rus, Tatar, Gürcü, Azeri...

SAVAŞA İNAT BARIŞ
Ukraynalı Yönetmen ve Dramaturg Olena Romanovska, lüks bir sitedeki dubleks evini, provalar için kullanıyor. Oyunculardan Albina Şahin, gitarıyla hüzünlü bir şarkı söylüyor. “Savaşta ölenler ölmüyor/Buluta dönüşüyor/Bu bulutlar neden günden güne artıyor?” Prova arasında, mutfak masasındaki sohbette, oyunun konusunu anlatıyor. “Tıpkı sizin Çanakkale, Kurtuluş Savaşı’nız gibi. Bizde eşitlik olduğu için kadınlar da cephede savaştı. Finalde, bir kadın doğum yapıyor. Savaşa, ölüme inat yaşamı, barışı simgeliyor o bebek. Diyoruz ki dünyanın barışı, hayatın devamı kadınlar.” Romanovska, tüm Antalyalıları 9 Mayıs’ta oyunu izlemeye davet ediyor. Rusça oyunda Türkçe altyazı da olacak.

ANTALYA'DA MUTLULUK ORANIMIZ YÜZDE 90
Oleg Vasilyeviç Rogoza (Rusya Antalya Başkonsolosu): “Antalya, Rusların kalbinde özel ve hassas bir yer. Antalya’ya 2.5 milyar dolarlık gayrimenkul yatırımımız var. 2014’te Türkiye’ye 4 milyon 500 bin Rus turist geldi. Sonra malum nedenle düşüş yaşandı, gelmediler. 2015’te 3 milyon 800 bin, 2016 ise tam bir felaket: 600 bin. Biz bu konuda elimizden geleni yapıyoruz. Bu yıl sezon öncesi canlanma oldu. Erken rezervasyonda Rus turist Almanları geride bırakarak ilk sırayı aldı. Deniz, güneş, kum... Antalya’da her şey var. Turist operatörleri 3-4 milyon Rus turist bekliyor. Tatilini Antalya’da geçiren bizimkilerin mutluluk oranı yüzde 90’dan fazla. İçlerinden bazıları da geldikten sonra bir daha ayrılmıyor. 

BARIŞ ÇİFTLİĞİ'NDEKİ HUZUR
Sekiz yıldır evli Alina-Erdal Demiral çifti, Beldibi’ndeki geniş bahçeli evlerini bir çiftliğe çevirmiş. Üç çocukları Emirhan, Dilara, Elanur’la ağaçlar, çiçekler, ördek ve tavuklarla huzurlu bir hayat kurmuşlar. Alina’nın hayatı, tatil için geldiği Beldibi’ndeki otelin sahibi Erdal Demiral’la tanışmasıyla değişmiş. “Geliş, o geliş oldu. Çok mutluyum. Rus Kültür ve Sanat Derneği’nde festival, konser ve gösteriler düzenliyorum. Melez çocukların yetenekleri, genlerinde var.”