Güncelleme Tarihi:
Doğan TV Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ yaptığı kısa konuşmada iyimser olunması mesajını verdi:
SEMPOZYUMDAN FOTOĞRAFLAR
“Ben pozitifim ve olumlu düşünüyorum. Yazılı basın kadar görsel basında da kadın etkisi artıyor” diye konuştu.
ANTALYA'DA ÖNEMLİ TOPLANTI |
Antalya’daki Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün “Medya ve Kadın” panelinde ilk oturumda genel yayın yönetmenleri medyadaki kadın algısını anlattılar. Moderatör, Doğan TV Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ydı.
Panelde Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu gazetenin kadına bakışını anlattı. Berberoğlu, kadın konusunda dört ana başlıkta inceledi. Kadın çalışan, kadın okur, kadın objesi ve kadın patron.
HÜRRİYET AİLE GAZETESİ
Gazetelerin tirajları kadar etkilerinin de önemli olduğunu, satılan her bir gazetenin en az onu satın almayan dört kişi tarafından da okunduğunu hatırlatan Berberoğlu, bu açıdan Hürriyet’in bir “aile gazetesi” olmasının önem taşıdığını anlattı. Berberoğlu, “Hürriyet Aile Gazetesi’dir, kadınların eve girmesine izin verdiği bir gazetedir. Bu da bizim açımızdan kadını iktisadi bir unsur haline getirir”
KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE TARAFIZ
Hürriyet Gazetesi’nin patronunun kadın olmasının da bir farklılık getirdiğini vurgulayan Berberoğlu, 2005 yılında Vuslat Doğan Sabancı’nın yönetimi devralmasının ardından Hürriyet’in sosyal sorumluluk alanındaki çabalarının arttığına dikkat çekti:
“Mesela aile içi şiddet haberlerini mutlaka aile içi şiddet logosuyla kullanıyoruz. Çünkü aile içi şiddette biz artık tarafız. Bununla mücadele eden tarafız.” diyen Berberoğlu, Hürriyet’in şiddet gören kadını pornografik bir obje olarak yayınlamaktan özellikle kaçındığına dikkat çekti. Türkiye’deki pek çok konunun doğrudan kadın konusu olmamakla birlikte, kadın özelinde tartışıldığına dikkat çeken Berberoğlu buna 4+4+4 eğitim sistemini örnek verdi.
“Bir başka örnekte sayın Başbakan’ın Kürt açılımı sırasında çok güçlü bir üslupla ifade ettiği ‘anneler ağlamasın’ mesajıydı. Bu güçlü söylemle Kürt açılımı yapıldı” dedi. Hürriyet’in “Haydi Kızlar Okula” “Kadına Şiddet Hattı” gibi projelerde de öncü rol oynadığını söyleyen Berberoğlu, “Kadın patron fark yaratır.” dedi.
AÇILIŞ KONUŞMASINI BÜLENT ARINÇ YAPTI
Toplumdaki kadın algısını belirleyen medya olduğundan bu toplantıda konuşulacaklar gelecek için belirleyici olacak. Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nün organize ettiği toplantının açılış konuşmasını Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yaptı. Arınç'ın en önemli mesajı toplumdaki kadın algısının düzeltilmesi için medyanın da üzerine düşeni yapması gerektiğiydi. Bu çerçevede hayatın her alanında aktif şekilde yer alan kadının medyada, karar alma mekanizmasında yeterince yer almadığına dikkat çeken Arınç özellikle kadın konusunda televizyon yayınlarından şikayet etti.
“KADININ KADINA ZULMÜ”
En çarpıcı cümle televizyonlardaki kadın programları konusunda geldi: "Bu programlar kadının kadına zulmüdür" dedi Arınç. Ve devam etti: "Ekran başındakilerin ruh sağlığıyla oynuyor bu programlar. En uç örnekler konu ediliyor. Sürekli şiddet uygulamaları üzerinde duruluyor." Arınç'ın magazin programlarından da şikayetleri vardı: "Magazin adı altında mahremiyet sınırları ihlal ediliyor." dedi.
“KADINI ACINASI VARLIK YAPIYORLAR”
Dizilerde ise kadının "içi boşaltılan rollerde gösterildiğinden" şikayet eden Arınç "Yerli dizilerin tamamına yakınında kadınların ihanet eden evlilik dışı ilişki kuran, aldatan rollerde gösteriliyor. Kadın imgesi masum ve kutsal özelliklerinin dışında kullanılıyor. Ya da dayak yiyen taciz edilen ya da tecavüze uğrayan, zavallı acınası yaratıklara dönüştürülüyor."
BÜLENT ARINÇ'IN KONUŞMASININ TAMAMI
ŞAHİN: “KADIN YALNIZCA BEDENSEL GÜZELLİĞİYLE DEĞİL AKLIYLA EMEĞİYLE VARDIR”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin yaptığı konuşmada "kadını sadece üçüncü sayfa haberleri veya arka sayfa güzelleri olarak görmek istemiyoruz." dedi. Kadının toplum hayatında erkekle birlikte her alanda varlığına dikkat çeken Şahin "Kadın yalnızca bedensel güzelliğiyle değil aklıyla hikmetiyle cesaretiyle emeğiyle vardır. Bunların gösterilmesi gerekir." dedi. Şahin ileri demokrasiye ulaşabilmek için kadın erkek demeden toplumun tüm bireylerinin mutlu olması ve refaha kavuşması gerektiğinin de altını çizdi.
FATMA ŞAHİN'İN KONUŞMASININ TAMAMI
MUSTAFA KARAALİOĞLU: KADIN REYTİNG MALZEMESİ OLARAK KULLANILIYOR
Aynı panelde konuşan Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu ise medya yetkilisi olarak kadın hakları konusunda baskıyı yoğun şekilde hissettiğini vurguladı. Kadının hala Türk medyasında reyting tiraj malzemesi olarak kullanıldığına dikkat çeken Karaalioğlu şöyle konuştu:
“Bu alışkanlık hala kırılmadı. Ancak önemli gelişmeler de oldu. Kadın başarı öyküleri, hiçbir kompleks yapılmaksızın manşet yapılıyor. Bu konuda herhangi bir kompleks yeter ki bu tip öyküler olabilsin.” dedi.
Türk medyasının birleşerek proje bazında kadın hakları konusunda çalışması önerisini de getiren Karaalioğlu “Ben bir model önermek istiyorum. Mesela Dünya Sağlık Örgütü dört beş yıllık planlar hazırlayarak hastalıkları tüm dünyada ortadan kaldırmayı başarabiliyor. Türk medyası da Türkiye’ye özel sorunlar için bunu yapabilir. Mesela kadına şiddet konusu, inanç ve başörtüsü nedeniyle kadına yönelik ayrımcılık. Bu gibi konularda birlikte hareket ederek biz de başarıya ulaşabiliriz” dedi.
İSMAİL KÜÇÜKKAYA: İŞ KADINDA BAŞLAYIP KADINDA BİTİYOR
Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya ise medyada kadının öneminin artmasını ekonomik unsurlara bağladı. Toplumsal dönüşümün AK Parti döneminde özellikle kadınlar sayesinde yaşandığına dikkat çeken Küçükkaya, aynı dönüşümün ekonomi alanında da yaşamaya başlandığını, kadın başarı öykülerinin ekonomi sayfalarında yer aldığını dikkat çekti. “İş kadında başlayıp kadında bitiyor” diyen Küçükkaya, kadınların toplumsal dönüşümün de ekonominin de can damarı olduğuna dikkat çekti.
Medyada çalışan kadınlara da eleştiride bulunan Küçükkaya “Medyadaki kadınlar erkek dilini kullanıyor. Erkek gibi davranıyor” dedi. Küçükkaya “Bugün ihtiyaç duyduğumuz şey, pozitif ayrımcılık değildir. Kadınların önüne sadece kadın oldukları için zorluk çıkarılmamasıdır.