Güncelleme Tarihi:
Antalya'da, 30 Eylül 2019'da, eğlence merkezinde çalışan 1 çocuk annesi Çiğdem Yaylak, iş bitimi patronunun söylemesi üzerine, kendisini taksi durağına bırakması için müşteri Murat Kaya'nın otomobiline bindi. Durağa geldiklerinde Kaya, iddiaya göre, araçtan inmesine izin vermediği Yaylak'ı dövdü. Otomobille marangoz atölyesine giden Kaya, burada Yaylak'ı dövmeye devam etti. Kaya, daha sonra Yaylak'a cinsel saldırıda bulundu ardından otomobille bilmediği bir yerde bırakarak, kaçtı. Polise giden Çiğdem Yaylak, olayı anlatıp, şikayetçi oldu. Polisin çalışmasıyla yakalanan Murat Kaya ve Yaylak'a zorla uyuşturucu madde kullandırdığı öne sürülen arkadaşı G.K. gözaltına alındı. Şüpheliler, emniyetteki ifadelerinde iddiaları kabul etmedi.
GÖRÜNTÜLERİ SİLMİŞLER
İş yerindeki güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye alan Siber Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri, olayın gerçekleştiği tarih ve saat aralığını gösteren kayıtların silindiğini tespit etti. Veri kurtarma uzmanlarının yaptığı çalışma sonunda olay anına ilişkin bir kısım görüntüler kurtarıldı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Murat Kaya ile G.K., çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Antalya 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmalarda savcının tutuklanma talebine rağmen mahkeme heyeti, sanık Murat Kaya'nın tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Mağdur kadının aile avukatı Bilgenur Yalçın, mahkemeye ek dilekçe vererek, Kaya'nın tutuklanmasını istedi. Bu talebin reddedilmesi üzerine Yalçın, tutuklanma talebini üst mahkeme olan 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne taşıdı.
'ADLİ KONTROL HÜKÜMLERİNİ YERİNE GETİRMEMEK'TEN TUTUKLANDI
1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, yaklaşık 2 ay önce aldığı kararda, sanığın adli kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmediğini, bununla ilgili yasal ve geçerli mazeret bildirmediği, atılı 'cinsel saldırı', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağını gerekçe göstererek, tutuklanmasını kararlaştırdı.
SON KEZ HAKİM KARŞISINA ÇIKARILDI
Bugün 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına sanık Murat Kaya, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile katılırken, tutuksuz sanık G.K., Çiğdem Yaylak'ın annesi Hülya Baran, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Vekili Alperen Çiftçi ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Alperen Çiftçi, savcının Murat Kaya hakkında sunduğu mütalaaya katıldıklarını belirterek, diğer sanık G.K.'nin de 'yardım eden' sıfatıyla cezalandırılmasını talep etti.
Sanık avukatı ise müvekkilinin her türlü adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını istedi.
Şikayetçi sıfatıyla duruşmada hazır bulunan Çiğdem Yaylak'ın annesi Hülya Baran, diğer sanığın da tutuklanmasını istedi.
BERAATİNİ İSTEDİ
Duruşmada son sözü sorulan Murat Kaya, Çiğdem Yaylak'ın kendi rızası ile aracına bindiğini ve intihara meyilli kişiliği olduğunu öne sürerek, kendisine zorla uyuşturucu verilmediğini iddia edip, beraatini talep etti.
Savcı ise önceki duruşmada sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrarlayarak, suçun ses ve kamera kayıtları ile sabit olduğunu belirterek, sanığın 'nitelikli cinsel saldırı', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' ve 'hakaret' suçlarından 40 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Savcı, 'yardım eden' sıfatıyla yargılanan diğer sanık G.K.'nin ise beraatini istedi.
Mahkeme heyeti, kısa aranın ardından Murat Kaya'yı 'cinsel saldırı' suçundan 12 yıl, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 4 yıl 6 ay ve 'hakaret' suçundan da 3 ay hapis ile cezalandırdı. Diğer sanık G.K. ise tüm suçlamalardan beraat etti.
'MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Adliye önünde gazetecilere açıklama yapan ailenin avukatı Bilgenur Yalçın, verilen cezanın tatmin edici olmadığını belirterek, sanığa indirim uygulanmamasının sevindirici olduğunu söyledi. Avukat Serap Kaya İncir de "Bugün en azından halk arasında 'kravat' indirimi olarak bilinen indirimin yapılmaması bizi mutlu etti. Bugün itibarıyla davayı İstinaf Mahkemesi'ne taşıyacağız. Orada da duruşmalı inceleme talep edeceğiz. Mücadelemize devam ederek, sanıkların hak ettikleri cezayı almaları için her türlü mücadeleye devam edeceğiz" dedi.
Anne Hülya Baran ise sanık G.K.'nin de ceza almasını beklediğini ancak almadığını belirterek, "Biz bu davayı medyaya taşımasaydık bu şahıs, tutuklanmayacaktı. Medyadan Allah razı olsun. Onların sayesinde sesimizi duyurduk ve ceza aldı ancak bu ceza asla beni tatmin etmedi. Sanık, kızımın uyuşturucudan dosyası olduğunu söyledi. Doğru söylüyorsa o kanıtı ortaya koymalıydı. Ben bugün 25 yıl hapis beklerken, 16 yıl 9 ay hapis verildi. Benim kızıma, Murat Kaya'nın ağabeyinin arabasının camını kırdı, diye 20 bin TL ceza verildi. Benim kızımın hayatına kim, ne verecek?" diye konuştu.