Güncelleme Tarihi:
İKİ YUDUM BİRAYA SARHOŞLUK CEZASI (WEB TV)
POLİSTEN MARKETE ŞAŞIRTAN ALKOL TUTANAĞI
Geçen Cumartesi akşamı iki eski arkadaş 32 yaşındaki Zafer Ülker ve 36 yaşındaki Mahir Güven, yıllar öncesinden bir geleneği devam ettirerek tarihi Kaleiçi semtindeki Yat Limanı’nda bulunan amfitiyatroda bira içmeye indi. Büfeden aldıkları birer biradan iki yudum alan gençlerin yanına gelen polis, kimliklerini aldı. O sırada tiyatroda bulunan yaklaşık 20 kişinin de kimlikleri toplandı. Muratpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis memurları daha sonra ekip otosunun yanına çağırdıkları kişilere alkolmetre üfletmeye başladı. Alkolmetreye üflemeyi reddedenler kan testi için hastaneye götürülürken, Güven’de 0.22 promil, arkadaşı Ülker’de ise 0.34 promil alkol çıktı. Polis, 5 bin 326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun ’Şarhoşluk’ başlıklı 35’inci maddesinden gençlere işlem yaptı, kişi başı 75 TL ceza kesti.
DİREKSİYONDA CEZASI YOK
Antalya’da iç mimar olarak görev yapan Zafer Ülker, ilgili maddenin sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde davranışlarda bulunan kişilere uygulandığını ve hatta bu maddede alkolün etkisi geçene kadar kişinin gözetim altında tutulması gerektiğini kaydetti. Zafer Ülker, "Böyle bir şeyle karşılaştığım için h?l? şoktayım. Araç kullanırken denetime girseydim 0.50 promile kadar hakkım olacaktı" dedi. Kaleiçi’nde bira içmenin arkadaşlıkları için bir gelenek olduğunu belirten Ülker, şunları söyledi:
"Mahir bana geldi. Evde akşam yemeği yedik ve birer bira içtik. Ardından şarkılar dinledik, eskilerden ve yenilerden konuştuk. Daha sonra bizim arkadaş çevremizde adetten saydığımız, bizim için bir gelenek olan Yat Limanı’na inip, deniz kenarında birer bira daha içip keyif yapalım dedik. Bir geleneği devam ettirmek için evden çıktık. Kaleiçi’nin eski ve dar sokaklarını da turlayarak Yat Limanı’ndaki büfeye geldik ve bölgedeki açık tek büfeden birer bira alarak amfitiyatroya geçtik. Sonra da cezayı yedik."
"YAŞAM ALANLARI DARALTILIYOR"
Ziraat mühendisi olan Mahir Güven ise "Artık 2011’in Türkiyesi’nde rahat rahat sokaklarda kendinizi ifade edebilecek yaşam alanlarının daraltıldığını hissediyorum" dedi. Uygulamayı polisin yaptığı rutin bir kimlik kontrol olduğunu sandıklarını söyleyen Mahir Güven, "Tiyatrodaki herkesin kimliklerini toplayan polis, 15- 20 dakika geçmesine rağmen hiçbir işlem yapmadı. Biraz daha bekletildikten sonra polisler, ekip arabasının arkasından alkolmetreyi çıkartarak herkesi sıraya dizdi. Saat 21.00 sıralarında ise herkes alkolmetreyi üflemek zorunda bırakıldı. İtiraz edenler hastaneye götürüldü. Bu çağda böyle manzara olur mu?" diye konuştu. Gençler, polisin kestiği cezaya karşı dava açmaya hazırlanıyor.
Yürürlükte olan 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 35’inci Maddesi’nde, "Sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde davranışlarda bulunan kişiye, kolluk görevlileri tarafından 75 Lirası idari para cezası verilir. Kişi, ayrıca sarhoşluğun etkisi geçinceye kadar kontrol altında tutulur" deniliyor.
ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ’NDEN ELEŞTİRİ
2 arkadaşa Kabahatlar Kanunu’na göre kesilen ’sarhoşluk’ cezasıyla ilgili Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkan Yardımcısı Avukat Münip Ermiş yazılı açıklama yaptı. Polisin bu yasanın ilgili maddesini uygulamasının yasanın verdiği yetki ve sorumluluğu kötüye kullanmak olduğunu belirten Ermiş, polislerin gerçeğe aykırı tutanak düzenleyerek resmi evrakta sahtecilik suçunu da işlediğini öne sürdü. Avukat Ermiş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Kabahatler Kanunu’nun 35 maddesi, eski Türk Ceza Kanunu’nun mütecaviz sarhoşluk maddesinin karşılığı olarak düzenlenmiştir. Yani kişiye bu maddeden idari ceza verebilmeniz için, kişinin sadece sarhoş olması yetmez; çevreye karşı da mütecaviz davranışlar sergilemesi ve bu surette rahatsız etmesi gerekir. Yani bu madde alkol nedeniyle kontrolünü kaybetmiş kişilere karşı uygulanabilecek idari ceza türüdür. Polis burada iki açıdan görevini kötüye kullanmıştır. Birincisi trafik kontrolü dışında kendisi alkol muayenesi yapamaz. Polis sokaktaki vatandaş hakkında alkollüdür tutanağı düzenleyemez. Bu doktorun işidir. İkincisi ise ortada kabahat teşkil edecek bir davranış olmadığı halde, kabahat varmış gibi işlem yapmak ve tutanak düzenlemek, sahte resmi evrak düzenleme suçunu oluşturur."
ANTALYA BAROSU:HEDEF TEK TİP YAŞAM TARZI
Antalya Barosu, polisin bira içtikleri için 2 arkadaşa Kabahatlar Kanunu’na göre kesilen ’Sarhoşluk’ cezasının yasadışı olduğunu savundu. Antalya Barosu adına yapılan açıklada cezaya temel oluşturan Kabahatler Kanunu’nun 35’inci maddesinin rahatsız edici sarhoşluk halinde yani başka bir kişiye sataşma, onu ranatsız etme durumunda geçerli olduğna dikkat çekildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Yapılan uygulamada ise açık bir yerde içki içen kimseyi rahatsız etmeyen kişilere adeta içki ettikleri için verilen bir ceza vardır. Bu anlayışla sokakta sarhoş dolaşmak da yasak hale getirilmek istenmektidir. Bu temel insan haklarına aykırıdır. Farklı yaşam tarzlarını cezalandırmak ve tek tip bir yaşam tarzını meydana getirmek tehlikeli bir uygulamadır. Bu tür hukuk dışı uygulamalara son verilmelidir."
SARHOŞLUK HÜKÜMLERİ VE CEZALARI
Kabahatler Kanununun 35. maddesi:
“Sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükûnunu bozacak şekilde davranışlarda bulunan kişiye, kolluk görevlileri tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir. Kişi, ayrıca sarhoşluğun etkisi geçinceye kadar kontrol altında tutulur.”
Polis Vazife ve Salahiyet Nizamnamesinden:
“Halkın rahatını bozacak ve rezalet sayılacak surette sarhoş olduklarından, sarhoşluk halinde başkalarına tecavüz ettiklerinden ve mutlak surette ammenin istirahatini bozduklarından dolayı polisin yakalayacağı şahıslar üzerleri aranılarak zuhur edecek para, evrak ve kıymetli eşya ile üzerinde kalması caiz olmayan eşyası tespit ve sarhoşlukları resmi bir doktor rapor ile tevsik ettirildikten sonra tanzim olunacak bir zabıt varakasile vakit geçirmeden cihet adliyeye tevdi olunurlar (m.14)
Emniyet Genel Müdürlüğünün 1666 sayılı ve 13.09.2006 tarihli Genelgesinden:
Kolluk görevlilerince sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükûnunu bozacak şekilde davranışlarda bulunan kişiye, elli Türk Lirası idarî para cezası verilecektir. Kabahatler Kanunu’nun gerekçesinde de belirtildiği üzere bu hükmün uygulanabilmesi için, sarhoş olan kişinin, başkalarının huzur ve sükûnunu bozacak şekilde davranışlarda bulunması gerekir. Kişinin alkol aldığı doktor raporu veya mevcutsa alkolmetre ile tespit edilecek, doktor raporu veya varsa alkolmetre çıktısı, yoksa alkolmetre ölçümüne ilişkin tutulan tutanak delil olarak evraka eklenecektir. Bunun için, davranışın umuma açık yerlerde gerçekleşmiş olması gerekmez. (Örneğin kendi evinde, diğer aile bireylerinin veya komşuların huzur ve sükûnunu bozucu davranışlar da bu kapsamda değerlendirilecektir.)Bu yaptırımın uygulanabilmesi için şahsın hem huzur ve sükûnu bozması hem de alkollü olması şartı gerekmektedir. Sarhoş olan ve idarî yaptırım kararı uygulanan kişi ikaz edilerek ailesine veya güvenilir bir kişiye teslim edilecek veya kişi kolluk biriminde sarhoşluğu geçinceye kadar kontrol altında tutulacaktır. Kollukça kontrol altına alınan kişinin bir yakınına veya belirlediği bir kişiye gecikmeksizin bilgi verilecektir. Kontrol altına alınan kişi yabancı ise, yazılı olarak karşı çıkmaması hâlinde durumu vatandaşı olduğu devletin konsolosluğuna bildirilecektir. Gerektiğinde kontrol altına alınan kişinin kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlüğü bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlemler alınacaktır. Sarhoşluğu geçince kişi serbest bırakılacaktır.”
Baykal: 0.50'den düşük oran kişiyi sarhoş yapmaz
Konuyla ilgili hurriyet.com.tr'nin sorularını yanıtlayan İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Baykal, 0.50 promilden daha düşük miktarda alkolün kişinin şuurunu bozmayacağını belirterek, "0.50 promilden düşük orandaki alkol, dikkati dağıtmaz, kişiyi sarhoş yapmaz, etkilemez. Etkilemesi için daha yüksek oranda alkol alınmış olması gerekir. Belki grupla polis arasında atışma olmuştur. Polis de bunun üzerine ceza kesmiş olabilir." dedi.