Güncelleme Tarihi:
Anoreksiya hastalığı özellikle ünlü isimlerle sık sık gündeme gelmeye başladı. Anoreksiya nervoza hastalığının nedenleri arasında kendine güven azlığı, anksiyete, mükemmeliyetçilik, vücut görüntüsünden memnuniyetsizliğin yanı sıra aile, arkadaş ve kitle iletişim araçları baskısı, bu baskının en yoğun hissedildiği dönem olan ergenlik, şişman olma korkusu nedeniyle uygun olmayan sağlıksız ve çok düşük enerjili diyetlerin yapılması sayılmaktadır. Peki, anoreksiya nedir? Anoreksiya nervoza nasıl anlaşılır?
Yeme bozuklukları; kilo vermek veya kilo almamak için anormal ve zararlı yeme alışkanlıklarına sahip olup, yemeklerle ilgili düşüncelerdeki bozukluklardır. Anoreksiya Nervoza, Bulimiya Nervoza, Tıkınırcasına Yeme Sendromu ve Gece Yeme Sendromu gibi rahatsızlıkları içeren yeme bozuklukları, son yıllarda ülkemizde hızlı bir artış göstermiştir. Özellikle anoreksiya en sık rastlanılan yeme bozuklarından biridir.
ANOREKSİYA NERVOZA TANIMI
Anoreksiya, çok az miktarda besin alımı, yemeyi reddetme ve sonucunda oluşan vücut ağırlığı kaybıyla karakterize olup, şiddetli açlıktan kaynaklanan tıbbi bulgular ile zayıflığa karşı bir dürtü veya şişmanlığa karşı korku ile seyreder. Tedavi edilmemiş AN ölüm derecesinde açlığa ve osteoporoz (kemik erimesi), böbrek hasarı, kalp rahatsızlıklarına yol açabilir. Genellikle kardiyovasküler, iskelet, dermatalojik, gastrointestinal, endokrin ve metabolik sistem etkilenir. Her yıl tedavi edilen 200 hastadan 1’i hayatını kaybetmektedir. Mortalite (ölüm) oranı %5-10 olup, 15-25 yaş arasındaki genç popülasyonda ölüm oranı %20’lere ulaşmaktadır. Ölümlerin çoğunluğu kardiovasküler komplikasyonlar, açlık ve intihar yüzünden görülür.
Anoreksiyalı bireylerin bir problemleri olduğunu şiddetle reddetmeleri yardım almaya başlamalarını zorlaştırır. Bu konuda aile bireylerine büyük sorumluluk düşmektedir. Anoreksikler; normalden daha zayıf olup, bunu reddederek fazla kilolu olduklarına inanırlar. Yemek, vücut ağırlığı, diyet saplantıları vardır. Besin alımını çok sınırlayıp kalori sayarak beslenirler. Ayrıca aşırı egzersiz yaptıkları bilinmektedir.
DSM-IV kriterlerine göre AN tanısı beş kritere göre konmaktadır:
1- Vücut ağırlığını yaşa ve boya göre normal sınırlarda tutmayı reddetme
2- Zayıf olunmasına karşın, kilo alma ve şişmanlamaktan aşırı korkma,
3- Ağırlığın düşük olmasına karşın, hastanın şişman olduğunu düşünmesi,
4- Kızlarda menarşın gecikmesi/daha önce düzenli olan adetlerin en az 3 ay kesilmiş olması,
5- Hastalığın kabul edilmemesi ve doktora gidilmemesi.
Anoreksiya, hastaların %20-30’unda kronikleşmekte, %30-40’ında tedavi edilebilmektedir. Tedavinin amaçları; kişiyi olması gereken sağlıklı ağırlığa döndürmek, fiziksel komplikasyonları tedavi etmek, sağlıklı yeme düzeni kazandırmak ve tedaviye katılımı için motivasyonunu arttırmak, sağlıklı beslenme ve yeme modellerini öğretmek, yanlış yeme alışkanlıkları, tutumları, beslenmeyle ilgili hisleri hakkında yardım etmek, hastanın psikiyatrik tedavisi ve aile bireylerinin desteklenmesi için aile terapisi ve hastalığın tekrar etmesini önlemektir. Anoreksiklerin vücut ağırlığı, olması gereken ağırlığın %25-30 altında ise hastanede daha kapsamlı tedaviler uygulanmalıdır. Anoreksiyanın tedavisi 1-5 yıl arasında sürebilmektedir.
ANOREKSİYA TANI ÖLÇÜTLERİ
A. Yaşı ve boy uzunluğu için olağan sayılan en az kilo ya da bunun üzerinde bir vücut ağırlığına sahip olmayı kabul etmeme (örn: beklenenin %85’inin altında bir vücut ağırlığına sahip olmaya yol açan bir kilo kaybı ya da büyüme dönemi sırasında beklenenin %85’inin altında vücut ağırlığına sahip olmaya yol açacak şekilde beklenen kilo alımını gerçekleştirememe)
B. Beklenenin altında bir vücut ağırlığına sahip olmasına karşın kilo almaktan ya da şişman biri olmaktan aşırı korkma
C. Kişinin vücut ağırlığını ya da biçiminde bozukluk olması, kendini değerlendirmede vücut ağırlığı ya da biçiminin anlamsız bir etkisi olması ya da o sırada vücut ağırlığının düşük olmasının önemini inkar etme
D. Kadınlarda menarş sonrası amenore, yani, en az üç ardışık siklusun olmaması