Annenin fedakârlığı hayatını kurtardı
Güncelleme Tarihi:
Böbrek nakli olması gereken Mustafa Gül için annesi Mahide Gül, “Oğluma seve seve böbreğimi veririm” dese de yapılan tetkiklerde meme kanseri olduğu ortaya çıktı. Yaptığı fedakârlıkla kanseri erken teşhis edilen Mahide Gül’ün hayatı kurtuldu. Mustafa Gül de eşinin böbreğiyle yaşama tutundu.
İstanbul Gebze’de acil tıp teknisyeni olan Mustafa Gül, pandeminin başında koronavirüse yakalandı ve ağır bir hastalık süreci geçirdi. Hastalığa galip geldi ancak atrofik böbrek hastası olan Gül’ün böbrekleri zarar görmüştü. Bu nedenle düzenli kontrollerine devam eden Gül’ün, yaklaşık 2 yıl sonra tekrar, belirtisiz olarak COVID-19’a yakalandığı ortaya çıktı. Böbrekler bir kez daha etkilendi ve doktorlar “Nakil olman gerekiyor” dedi. Aile çok üzüldü ancak anne Mahide Gül hemen oğlu için aday oldu. Nakil için gerekli tahliller gerçekleştirilirken Mustafa Gül’ün eşi Bilge Gül “Bence sana ben böbreğimi vereceğim. İçime öyle doğuyor” dedi. Hastaneye yatış gerçekleştirildi. Nakil için hazırlıklar sürerken anne Mahide Gül’ün memesinde bir kitle görüldü, böbrek veremeyeceği söylendi. Her şey Bilge Gül’ün içine doğduğu gibi oldu ve böbreği eşine tam uyumlu çıktı. Çift, nakil için hazırlanırken anne Mahide Gül’ün yaptığı fedakârlığın ise hayatını kurtardığı anlaşıldı. Anne Gül, çok erken evrede meme kanseri saptandığı için hızlıca ameliyat edilerek kurtuldu.
Sonsuza kadar ‘Açtığın yolda gösterdiğin hedefe...’'SAĞLIK İHMALE GELMEZ'
Oğluna böbreğini vermek isterken kitle tespit edilen Mahide Gül, “Bu zamana kadar hiçbir ağrım-sızım olmamıştı. Oğluml1a kanlarımız tutuyordu. ‘Oğluma seve seve böbreğimi veririm’ dedim. Ben varken bir başkasının vermesini istemedim. Ama o da olmadı. Kitle çıktıktan sonra gelinim böbreğini vermek istedi. Onunki de tutuyordu. Sağlımıza hiç dikkat etmiyoruz. Mümkünse bütün kadınlar taramalarını yaptırsınlar, ihmal etmesinler. Sağlık ihmale gelmez” dedi.
'HER ŞERDE BİR HAYIR VAR'
Annesinin de eşinin de böbreklerini vermek istediklerini söyleyen Mustafa Gül, şöyle konuştu: “Eşim sürekli ‘Göreceksin, sana ben vereceğim böbreğimi’ diyordu. Yatışımız yapıldığı için kesin olarak annemin böbrek vereceğini düşünüyordum. Kanser olduğunu öğrenince çok üzüldüm ve önce annemin ameliyat olması için ikna etmeye çalıştım. Ancak annem kabul etmedi. Doktorlar ise ‘Hiç üzülmeyin çünkü kitleyi biyopsi ile bile çok zor teşhis ettik. Yakalanması zor bir noktadaydı. Bu sayede annenizin hayatı kurtuldu’ dedi. Eşim ise haklı çıktı ve bana ikinci şansımı verdi. Her şerde bir hayır vardır sözünü yaşadık. COVID-19 geçirmeseydim kanseri erken evrede öğrenemeyecektik. Annemin yaptığı fedakârlık ise onun hayatını kurtardı.”
Ayasofya’nın hurafelerle imtihanı