"Annemle biz kanseri yeneriz" kampanyası tanıtıldı
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2008 18:36
Meme kanserinde erken teşhisin önemine dikkati çekmek, tanı ve tedavi yollarını anlatmak amacıyla düzenlenen, “Annemle Biz Kanseri Yeneriz” kampanyası tanıtıldı.
Novartis Onkoloji tarafından başlatılan kampanyanın İstanbul Hyatt Regency Otel'de gerçekleştirilen tanıtım toplantısında konuşan Novartis Türkiye Başkanı Güldem Berkman, Türkiye'de her 9 kadından birine meme kanseri teşhisi konulduğunu belirterek, meme kanserinin, teşhisi ve tedavi yollarına ilişkin bilgi verdi.
Berkman, “Annemle Biz Kanseri Yeneriz” kampanyasının, 16 ili kapsayacağını ve kampanyada 17 öğretim görevlisinin görev alacağını belirterek, kampanya kapsamında meme kontrolü, meme kanseri teşhisi ve tedavi yolları hakkında halka açık ücretsiz bilgilendirme toplantıları yapılacağını, ayrıca uzmanlarca gerekli görülen 2 bin kadına da ücretsiz mamografi yapılmasının hedeflendiğini kaydetti.
“ERKEN TANI ÖNEMLİ”
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah İğci de meme kanserinde erken tanının önemine işaret ederek, “Erken tanı konulduğu zaman 10 seneden fazla yaşayan kanserli hasta sayısı yüzde 90'ın üzerinde. Bu nedenle kanserden korkmayacağız, geç kalmaktan korkacağız” dedi.
Kadınların 20 yaşından sonra kendilerini kontrol etmeyi bilmesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. İğci, kampanya ile kadınlara kendi kendine meme kontrollerini öğretmeye çalıştıklarını söyledi.
İğci, kadınlarda en fazla görülen kanser türünün meme kanseri olduğunu vurgulayarak, “Kadınlar bu konuda çok ağır davranıyor. Hatta memelerinde fark ettikleri kitlelerin süt bezesi olduğunu iddia eden ve bir yıl sonra geldiğinde kanser olduğunu gördüğümüz birçok hastam oldu. Bütün bunlar bilinçsizlikten ileri geliyor” diye konuştu.
Vücutta oluşan herhangi bir farklılığın bazen önemli olabileceğini ifade eden İğci, bu gibi durumlarda vakit kaybetmeden doktora gidilmesi ve bu farklılığın neden ileri geldiğinin belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. İğci, meme kanserine yakalanma riskinin özellikle 50 yaşından sonra arttığını dile getirerek, Sağlık Bakanlığı'nın da kadınlarda 49 yaşından sonra meme kanseri taramasını ücretsiz yaptığını bildirdi.
KAMPANYAYA DESTEK VERENLER
Toplantıya katılan tiyatro sanatçısı Serra Yılmaz, meme kanseri konusunda çalışmalar yürüten Europa Donna Türkiye Başkanı Violet Aroyo, Türk Kadınlar Birliği Başkanı Avukat Sema Kendirci Uğurman, Avaze Türk Müziği Topluluğu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şerife Güvençoğlu da kampanyaya destek verdiklerini açıkladılar.
Serra Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, 17 yıl önce meme kanseri ile tanışması nedeniyle kampanyaya destek verdiğini söyledi.
Bir sabah sol memesinde bir sertlik olduğunu fark ettiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Ellediğim anda kötü bir şey olduğu hissine kapıldım. Öğleden sonra bir doktor arkadaşımla randevum vardı. Rutin kontroller için gitmiştim. Durumu ona anlatınca beni güvendiği bir meslektaşına gönderdi. Testler yapıldı ve doktor, 'Sizi ameliyat etmem gerekir' dedi. 'Benim pazar günü oyunum var' diye tutturunca, doktorun sözü olayı idrak etmemi sağladı; 'Serra Hanım, benim için hayatta kalmanız daha önemli'...”
Meme kanseri olduğunu öğrendiğinde ilk başta buna inanmakta güçlük çektiğini ifade eden Serra Yılmaz, “Tedavi sürecinde en önemli olan şey moralinizi yüksek tutmak ve pozitif olmaktır. Çevrenizle yüzleşmeniz gerekiyor. İnsanlar size yarın ölecekmişsiniz gibi bakıyor. Bunlar çok zor. Bedeninizle ilgili gördüğünüz sıra dışı şeyleri lütfen dikkate alın” diye konuştu.
Berkman, “Annemle Biz Kanseri Yeneriz” kampanyasının, 16 ili kapsayacağını ve kampanyada 17 öğretim görevlisinin görev alacağını belirterek, kampanya kapsamında meme kontrolü, meme kanseri teşhisi ve tedavi yolları hakkında halka açık ücretsiz bilgilendirme toplantıları yapılacağını, ayrıca uzmanlarca gerekli görülen 2 bin kadına da ücretsiz mamografi yapılmasının hedeflendiğini kaydetti.
“ERKEN TANI ÖNEMLİ”
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah İğci de meme kanserinde erken tanının önemine işaret ederek, “Erken tanı konulduğu zaman 10 seneden fazla yaşayan kanserli hasta sayısı yüzde 90'ın üzerinde. Bu nedenle kanserden korkmayacağız, geç kalmaktan korkacağız” dedi.
Kadınların 20 yaşından sonra kendilerini kontrol etmeyi bilmesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. İğci, kampanya ile kadınlara kendi kendine meme kontrollerini öğretmeye çalıştıklarını söyledi.
İğci, kadınlarda en fazla görülen kanser türünün meme kanseri olduğunu vurgulayarak, “Kadınlar bu konuda çok ağır davranıyor. Hatta memelerinde fark ettikleri kitlelerin süt bezesi olduğunu iddia eden ve bir yıl sonra geldiğinde kanser olduğunu gördüğümüz birçok hastam oldu. Bütün bunlar bilinçsizlikten ileri geliyor” diye konuştu.
Vücutta oluşan herhangi bir farklılığın bazen önemli olabileceğini ifade eden İğci, bu gibi durumlarda vakit kaybetmeden doktora gidilmesi ve bu farklılığın neden ileri geldiğinin belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. İğci, meme kanserine yakalanma riskinin özellikle 50 yaşından sonra arttığını dile getirerek, Sağlık Bakanlığı'nın da kadınlarda 49 yaşından sonra meme kanseri taramasını ücretsiz yaptığını bildirdi.
KAMPANYAYA DESTEK VERENLER
Toplantıya katılan tiyatro sanatçısı Serra Yılmaz, meme kanseri konusunda çalışmalar yürüten Europa Donna Türkiye Başkanı Violet Aroyo, Türk Kadınlar Birliği Başkanı Avukat Sema Kendirci Uğurman, Avaze Türk Müziği Topluluğu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şerife Güvençoğlu da kampanyaya destek verdiklerini açıkladılar.
Serra Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, 17 yıl önce meme kanseri ile tanışması nedeniyle kampanyaya destek verdiğini söyledi.
Bir sabah sol memesinde bir sertlik olduğunu fark ettiğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Ellediğim anda kötü bir şey olduğu hissine kapıldım. Öğleden sonra bir doktor arkadaşımla randevum vardı. Rutin kontroller için gitmiştim. Durumu ona anlatınca beni güvendiği bir meslektaşına gönderdi. Testler yapıldı ve doktor, 'Sizi ameliyat etmem gerekir' dedi. 'Benim pazar günü oyunum var' diye tutturunca, doktorun sözü olayı idrak etmemi sağladı; 'Serra Hanım, benim için hayatta kalmanız daha önemli'...”
Meme kanseri olduğunu öğrendiğinde ilk başta buna inanmakta güçlük çektiğini ifade eden Serra Yılmaz, “Tedavi sürecinde en önemli olan şey moralinizi yüksek tutmak ve pozitif olmaktır. Çevrenizle yüzleşmeniz gerekiyor. İnsanlar size yarın ölecekmişsiniz gibi bakıyor. Bunlar çok zor. Bedeninizle ilgili gördüğünüz sıra dışı şeyleri lütfen dikkate alın” diye konuştu.