Güncelleme Tarihi:
Çoğunluğu kadın olmak üzere dindar, ateist, genç, yaşlı pek çok insan onun sesine kulak vermek adına bir araya geliyor. Kadın, erkek, din, mezhep farkı gözetmeden, kimseyi “ötekileştirmeden”, hoşgörü içinde yaşamanın gerekliliğini, Allah ve Peygamber aşkını sadece sözde değil davranışıyla çevresindekilere gösteren bir “öğretmen” Cemalnur Sargut. Dünyadaki pek çok üniversitede kürsüsü bulunan tasavvuf alimi Cemalnur Hoca’yla ramazan ayı öncesi hayat, ölüm, oruç, İslam’da kadının yeri, aşk, inanç ve kendisinin “hiç olma” gayreti üzerine sohbet ettik.
* Birçok insan sayenizde tasavvufa yaklaştı ama biz sizi tanımıyoruz. Gelin çocukluğunuzdan başlayalım...
- Anneanne ve dedeyle birlikte yaşanan mutasavvıf bir ailede büyüdüm. Her kız çocuk gibi babama aşıktım. Mutluluk doluyduk, evimizde hiç hüzün havası olmazdı.
* Kızmayın ama böyle bir ev nasıl oluyor?
- Dedim ya bizimkiler mutasavvıf olduklarından sıkıntılar hafif atlatılırdı. Çok şükür, 6 yaşında vereme yakalandım. Anlayacağın ölümle daha o yaşta tanıştım.
* “Çok şükür, vereme yakalandım” mı dediniz?
- Tabii. Sadece o mu? Babam 1960 yılında ihtilalden dolayı hapse girip idam cezası aldığı zaman bile annem “Ay ne güzel, Hz. Yusuf’a eşlik ediyoruz. Çok şükür Allah’ım” diyerek secde etti ve bunun Allah’ın bize sunduğu imtihanlardan biri olduğunu anlattı.
* Hiç mi karalar bağlamadınız?
- Akrep burcuyum. Aklımla kalbim birleşmediği zaman hiçbir şeyi kabul etmem. Liseli halimle kendimi bulmak istedim, felsefeye merak sardım. Ah oğlum işte o dönem hayatımın en depresif dönemleriydi.
* Felsefe, hayat felsefenizi mi bozdu?
- Belki başımda bir yol gösterici, bir öğretmen olsaydı Nietzsche’nin bütün negatif enerjisini üzerime çekmezdim. Meğer o aşık olduğum filozofların çoğu intiharı düşünmüş, hayattan nefret etmiş.
* Canım bu size yol gösteremeyecekleri anlamına gelmiyor ki?
- Kur’an’da iki şey söylenir; “Aklın yok mu ki idrak etmiyorsun?” ve “Gönlün yok mu ki idrak etmiyorsun?” Şimdi bu aklın yok mu ki idrak etmiyorsun kısmı felsefede çok güzel açıklanmış ama gönül kısmını nasıl uygulayacaklarını bilememişler. Hatta bence Nietzsche bile hayatı boyunca bir mürşit aradı.
* Nereden çıkardınız bunu peki?
- Çok sevdiğim sözlerinden birinde “Keşke benden daha üstün birini bulsaydım. O zaman önünde kapanır, eğilirdim” der. Dolayısıyla onu mutluluğa götürecek birini bulamadığı için tatmin olamamış.
MESNEVİ’DE HER SORUMUN CEVABINI BULDUM
* Size mutluluk yolunu kim açtı?
- Bir gün anneme gittim ve dedim ki “Sana ihtiyacım var. Bana öyle bir şey ver ki aklım ile gönlümü birleştireyim ve mutlu olayım”. Annem Mesnevi’yi tutuşturdu elime ve 18 yaşında hayatımı değiştiren Mesnevi’de her sorumun cevabını buldum.
* Şansınız böyle bir aileye sahip olmak mıydı?
- Şüphesiz... Bak oğlum benim hayatımda merkez haline gelmiş cüce bir yeğenim vardı. 1.10 boyunda, her an mutlu, inanılmaz bir kızdı. Bana sakatlığın vücutta değil, kafada olduğunu öğretti.
* Her şeyden mutlu olmak genetik mirasınız galiba...
- Allah aşkıyla yapılır bu oğlum, ne şeriatın kanunuyla ne de dışarıdan getirilen kanunla olur. Mesela ben Libya asıllıyım...
* Ee tabii orada dini kurallar son derece sıkı uygulanıyor.
- Uygulanıyor da ne oluyor? Libya’da yaşadığım yıllarda, evliydim. Allah selamet versin, kocam çok yakışıklı olduğu için çarşaflı hanımlar onu görünce hafifçe yüzlerini açar gülümserdi. Şimdi bu ahlaklı davranış mı? Niye kapanıyorsun o zaman, aç rahat rahat gülümse. Benim hocam Kenan Rifai de bana bunu böyle öğretti.
ATATÜRK BENİM HOCAMA BAKANLIK TEKLİF ETMİŞ
* Biraz hocanız Kenan Rifai’den bahsetsek...
- İlk şapkayı giyen, geleceğin dili İngilizce olacak diye bildiği 7-8 dilin yanında 90 yaşındayken İngilizce öğrenen, Medine’de rast makamında ilahi besteleyen ve onu piyano ile çalan ilk kişidir benim hocam.
* İlk şapkayı giyen mi?
- Tekkesini kapatmış, üstelik bunu “Atatürk’e yaranayım” diye yapmamış. Hep şunu öğretmiştir bize, “Yapan da yaptıran da Allah”. Atatürk’e çok hürmet ederdi. Hatta Atatürk, hocamıza Milli Eğitim Bakanlığı bile teklif etmiştir ama o kabul etmemiştir.
* Neden?
- Partilerden bana da teklif geliyor ama kabul etmem, çünkü biz mahvederiz siyaseti. Biz din adamıyız. Dinle siyaset bir arada olmaz. Biz gönlümüzle hareket ederiz, bu da siyasi açıdan yanlış olabilir.
TASAVVUF HZ. ADEM İLE BAŞLAMIŞTIR
* Tasavvuf yolunda ilerleyen insanların “seçilmiş” olduğunu düşünüyor musunuz?
- Çok kötü oldukları için seçilmişlerdir. Bizi sokağa bıraksalar şu dünyanın en kötü insanları oluruz. İnan bana edebimin söylemeye bile müsaade etmediği en ahlaksız yerlerde bulurdunuz bizi.
* Estağfurullah...
- Yok, cidden söylüyorum. Mesnevi’de güzel bir söz vardır, “Terzinin en güzeli en kötü kumaşı dikmesi, doktorun iyisi de kötü hastayı iyi etmesi ile belli olur” diye. Hocamız nerede çerçöp varsa bizi toplamış, adam etmeye uğraşıyor. Bu açıdan bakarsan evet, seçilmiş insanlarız.
* Diğer dinlerde de tasavvuf var mı?
- Tasavvuf Hz. Adem ile başladı. Onun ahlaklı yaşam biçimi tasavvuftur. Hakikat ne? Allah’a teslim olmak. Ateşe atılsan bile mutlu olmak. Ben bunu yaşadım mesela.
* Nasıl?
- Çocuk düşkünü bir kadınım. Allah rüyalarımda bana “Kendi gülümü sana veriyorum” dedi ve ikinci çocuğumu mucize gibi gönderdi. Tabii kendi gülü olduğu için de onu erkenden geri aldı.
* Neler hissettiniz o an?
- Dünya mevkiinde çok büyük bir ızdırap çekiyorsunuz. Fakat Allah hem ateşi yakıyor hem de o acıya tahammül edebilme gücü veriyor. İşte bu yüzden kendinizi özel hissediyorsunuz. Çıldırabilirsin, her gün şikayet edebilirsin veya “Allah’ım beni özel kılıyor” diye şükredebilirsin.
* Acıya şükretmeyi nasıl öğreneceğiz?
- Aşkla! Bu da ancak eğitimle olur.
HER AN ŞİKAYET EDEN KİŞİ MÜSLÜMAN OLAMAZ
* İnsanların ahir ömürlerinde tatmin olması mümkün mü?
- Kul bu dünyada asla tatmin olmaz. Liz Taylor’a Richard Burton en büyük elması aldığında Liz Taylor, “Daha büyüğü İngiltere Kraliçesi’nde var” demişti.
* Hep daha fazlasını istiyoruz...
- Sadece maddi şeyler değil, daha fazla sevilmek de isteriz. Korkunç bir şeydir bu hırs. “En kıymetli, en güzel ben olayım” meselesi. Bütün bunlardan vazgeçmedikçe Allah’a yakınlaşmak mümkün değil.
* Neler bizi Allah’a yakınlaştırır?
- İslamiyet Kelime-i Şahadet ile camide cennet aramaktan ibaret değil; Allah’ın verdiği her şeyden memnun olmaktır. Her an şikayet içinde olan kişi Müslüman olamaz.
KADIN OLMAZSA ERKEKLER YARADILIŞIN HAKİKATİNE VARAMAZ
* Dinimizde feminizm nasıl değerlendiriliyor?
- Bütün ‘izm’le biten kelimelere karşı olduğumu söyleyebilirim ama bizim dinimiz kadar kadın-erkek eşitliği olan başka bir din yoktur.
* Diğer dinlerde nasıl bir eşitsizlik var?
- Hayatım boyunca etkilendiğim Budizm’de “kadınlara yaklaşmayın” denir. Hıristiyanlık’ta kadınlar uzun süre kiliseye giremedi. İngiltere’de 1950’lere kadar kocanın karısını satma hakkı vardı. Kadını erkekten ayırmayan tek din İslam’dır.
* Peki Allah neden önce erkeği yarattı?
- Hz. Peygamber buyuruyor ki “Biz erkekler Allah’ın tecellisiyiz. Yani Allah kendine bizim aynamızdan bakmış ama erkek kendindeki Allah’a ait o güzelliği görme imkanına sahip değil, bu güzellikten bihaber...” Ve diyor ki; “Erkeğin kendindeki güzelliği görmek için bakabileceği yegane ayna kadın.” Dolayısıyla kadın olmazsa, erkek yaradılışın hakikatine erme şansına sahip değil.
* O zaman kadın, erkekten çok daha değerli...
- Çok önemlidir kadının rolü. Hatta birçok mutasavvıf der ki “Kadından evliya olduğu zaman erkekten daha kıymetlidir.” Dinimizde kadın nefisle temsil ediliyor, erkek ise akılla. En önemlisi nefsin de, aklın da aynı vücut içinde bir araya gelmesi ve tekamül edebilmesi.
* Tekamülün dereceleri var mıdır?
- Tabii ki... Kadını temsil eden nefis tekamül etmezse ego olur. Erkeği temsil eden akıl tekamül etmezse peygamberin en büyük düşmanı Ebu Celil olur. Mesela kadının en büyük mertebesi Meryem tecellisidir.
* Nasıl erişilir o mertebeye?
- Her şeye susarak. Kötü muameleye, fitneye susabilirsen o rütbeye ulaşırsın. Çünkü fitne yapan insan aslında size iyilik yapıyordur.
* Nasıl yani? Böyle giderse kötü bildiğim her şeyin, çok iyi şeyler olduğuna inanacağım.
- Fitne, kimyada bakırı altından ayıran ateştir. Biri size fitne yaparsa; bakırınız gider, altın olursunuz.
* Nazarın tasavvuftaki yeri nedir?
- Doğru nazar, haktır. Mesela bir gruba girdiniz ve “Benim oğlum çok güzel okuyor, birinci oldu okulda” derseniz, birisi buna kırılabilir ve bu negatif enerji hem size hem de oğlunuza çarpabilir. Aynı şekilde her gün kendi kendine “Ben çok iyiyim, güzelim” demek de nazar oluşturur.
* Neden?
- Hasta birisinin enerjisi gelir üzerinize. O yüzden “Mümkün olduğu kadar ziynetlerinizi örtün. Aşırı güzelliklerinizi, Allah size lütfettiyse herkesin yanında anlatmayın” denir 31. ayette... Tesettürün bir manası da budur işte.
PEYGAMBER BUGÜN YAŞASA ÇATAL BIÇAK KULLANIRDI
* Peygamberimizin iftar sofrasında neler vardı?
- Et suyuna ekmek banmayı yani Tirit’i çok severdi. Peygamber sofrasında hurma, bal, keçi sütü, çavdar ekmeği, sirke, tuz, bol su var. Suyu da yudum yudum içmemizi tavsiye eder.
* Kaç öğün yemek makbuldür peygamber diyetinde?
- Peygamber günde iki öğün yermiş. Bunun yanında bazen hiç yemek yemeden günlerce dayanırmış ama biz yapamayız. Peygamberimizin bizim gibi olmadığını hatırlamalıyız.
* Onun yaptıklarını yapmak sünnet değil mi?
- Tabii ki, üstelik kendisi bir de moda uzmanıydı. Yandan düğmeli yakalı gömleği de, hurma tatlısını da peygamber icat etmiştir. Hatta inanıyorum ki böylesine bir dahi şimdi yaşasaydı yemeğini üç parmakla değil çatal bıçakla yerdi.
* Namazın vücut için yararlarından bahseder misiniz?
- Namazı aşka yolculuk haline getirmek lazım. Namaz nikah gibidir oğlum. Nikahsız da yaşayabilirsin, hatta birçok insan bu duruma aşkına hürmetten saygı da duyabilir ama toplumun bütününde kabul görmen için illa bir nikaha ihtiyaç vardır.
KURAT "DÖRT KADIN ALINIR" DEMİYOR
* İslamiyet kadar kadına değer veren bir din olmadığını söylediniz. Peki ya bir erkeğin dört kadınla evlenebilmesi?
- Yok oğlum öyle bir şey. Ayetleri, Kuran’ı bilmeyenlerin uydurması bu. Kur’an “Dört kadın alınır” demiyor; “Bir erkek dörde kadar kadın alabilir” diyor. Devamı da var; Nisa Suresi 129. Ayet’te “Kadınlarınız arasından her yönden adaletli davranmaya ne kadar uğraşsanız, buna güç yetiremezsiniz. Bari birisine tamamen kapılıp da diğerini askıya alınmış gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve haksızlıktan korunursanız, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir” der. Ben zaten yıllardır bu konuda art niyet olduğunu düşünüyorum.
* Erkekler kendine kıyak mı geçiyorlar?
- Biraz öyle. Ataerkil olduğumuz için bazı ayetleri görmezden geliyoruz. Ayetin birinci kısmına bakıp geri kalanını okumayınca işi “Dört kadın alabilirim”e getiriyorlar. Örneğin Nur Suresi’nin 30. ayeti erkeğe “harama bakma” der. Mesela neden erkeklerin önünde namaz kılınmaz biliyor musun?
* Neden?
- Erkek kadını parça olarak görür; bacağına, koluna, yüzüne bakar. Cinsel istek duyar. Gerçek kadın böyle bir şey duymaz. O yüzden kadının önden geçmesi erkeğin namazını bozar ama erkeğin önden geçmesi kadının namazını bozmaz.
EDEBİNİ MUHAFAZA EDERKEN ERKEK ARKADAŞIN DA OLABİLİR
* İslam’da flört yasak mıdır?
- İnsan edebini muhafaza ettiği sürece erkek arkadaşı da olabilir. Önce arkadaşlığın zevkine varmalı. Kadın ve erkek arasındaki ilişkiyi sadece cinselliğe dayandırmamak lazım.
* Flört edeceğimiz insanları şimdiki izdivaç programlarındaki gibi mi seçmeliyiz sizce?
- Sorma oğlum. Üç tane Mercedes’i var, arazisi var, şusu var, busu var... Bir tane güzel ahlaktan bahseden kişi yok.
ATEİSTLER OLMASA ALLAH'IN VARLIĞI İSPAT EDİLEMEZ
* Karı-kocanın evdeki görev dağılımı nasıl olmalı?
- Kadın sadece çocuğunu emzirmek ve kocasına ahlaklı olmakla sorumludur. İstemezse yemek veya herhangi başka bir ev işi yapma zorunluluğu yoktur.
* Pek çok kimse bunu bilmiyor galiba...
- Zaten çoğu bunu bilmediği için eziliyor. Erkek, karısına saygı gösterip hürmet ettiği sürece erkektir.
* İslam coğrafyasında kız çocuklarının okula gönderilmemesine sıkça rastlanıyor.
- Peygamberimiz Veda Hutbesi’nde Müslümanlar’a kadın ve çocuk hakkı yemeyi yasaklamıştır. “Oku” diye başlayan bir kitabın evlatlarıyken kız çocuğumuzu okutmamak olur mu?
* Peki ya kadına karşı şiddet?
- Ne demek kadına karşı şiddet? İnsana karşı şiddet ne demek? Allah, “Ben ona ruhumdan üfledim” diyor. Bunu bile bile nasıl birine şiddet uygulayabilirsin?
* Tamam tamam kızmayın. Ateistler hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Biz tasavvufta ateisti de çok severiz çünkü onlar olmasa Allah’ın varlığı ispat edilemez.
* Anlamadım...
- Her fikir zıttı ile var olur çünkü. Ateist, tasavvufta “la”dır. “La” da çok kıymetlidir çünkü o olmazsa “La ilahe illallah” diyemezsin.
BİRİNİN CANINI YAKARSAN...
* Şu anda farklılıklarla yüz yüze gelen bir Türkiye’de yaşıyoruz. Farklılıklar konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Bak Kur’an’ı elimize almadan önce abdestimizi alırız, sonra da biz Türkler edep olarak öper başımıza koyarız. İçinde firavun var mı, şeytan var mı? Hepsi var. Öptüğün zaman hepsini öpüyorsun, “Allah’ım senden bütün farklılıklarından razıyım ve iman ediyorum” diyorsun. Bunu yaptıktan sonra da eğer gidip de farklılıklar yüzünden birinin canına okuyayım dersen, o öptüğün Kuran’ı ayağınla çiğniyorsun demektir.
* Son gelişmeler hakkında görüşünüzü alsam.
- Bunları yaşamak zorundayız. Bunlardan hepimiz kendi meşrebimize göre sağlam çıkmayı becerebilirsek o zaman Türkiye güzele doğru gider.
* Sonu hayırlı mı yani bu işin?
- Bu yaşananlar bir depremdir ve depremin altından da maden çıkacak; bekleyin.
AŞIRIM YEMEK VE KONUŞMAKTAN KAÇININ
* Pazartesi gecesi sahura kalkıyoruz. Ramazanda yemek adabı nasıl olmalı?
- Aşırı yemek, aşırı içmek, aşırı uyumak, hatta aşırı konuşmaktan kaçınmalıyız. Biz sonuncusunu yapamıyoruz ama Allah affetsin (gülüyor).
* Çok yemek günah mıdır?
- Aslına bakarsan vücuda zarar verecek her şey Allah evinde günahtır. Örneğin yemekte şeker var ve İbrahim Hakkı Hazretleri şekerin maddi, manevi yara yaptığını söylüyor. şeker yerine bal, pekmez yemek gerek.
* Siz peygamber diyeti mi yapıyorsunuz?
- Anladığım kadarıyla yapmaya çalışıyorum. Öncelikle zeytin ve hurmayı tavsiye ederim. Zeytin tevhid ve Kabe demektir. Hurma ise sabırdır.
* Sabrı mı artırır?
- Hurma, “Allah’ım sabrımı artır, beni inşirah et, derinleştir” demektir. Peygamberler oruç açmalarının ardından sulu şeyleri tercih ettiklerinden, çorbayla devam etmek uygundur. Hemen sonra da namaz.
* Yemeği kesip mi?
- Tabii, namaz aşırı yemekten korur insanı. Teravihe gitmeden de sofraya dönüp biraz daha yemeğe devam edilebilir.
EVLADA AŞIRI DÜŞKÜNLÜK
* Peki ya içki?
- Sen içkiden dertlisindir, ben evlada düşkünlükten. Aralarında aslında hiç fark yok. Biri aşikar, diğeri aşikar olmayan haram. “Evladına tapma” diye ayet var ama hangi anne tapmıyor evladına...
* Sigara içiyor musunuz?
- Eskiden içiyordum.
* Nasıl bırakabiliriz peki?
- Oruç adetleri yıkma halidir. O yüzden Ramazan’da sigara içmeyip Allah’a bunu yapabileceklerini göstersinler. İçki için de işin özü her zaman namaza hazır olmaktır oğlum. Eğer öyle yaşarsan, içki içmemen lazım. “İçki içen namaza yaklaşamaz” ayeti biliniyor. Aslında daima namazda olmamız gerektiği için içkiden uzak durmamız gerekli.
* İçki içenler günahkar oluyor...
- Evet ama kimin günahkar olduğunu kimse bilemez. Her dakika dua edip bir insanın kalbini kırarsan da Kabe’yi yıkmış kadar günaha girersin.
* Kesinlikle günah olup affedilmeyenler neler?
- En başta kul hakkı. Peygamber efendimizin hadisi üzerine benim eklediğim bir şey var, o da yalan. Dedikodu da kul hakkına giriyor bu arada.
ANNEMİN ÖLDÜĞÜNE SEVİNDİĞİMİ SÖYLEYENLER OLDU
* Annenizin ölümünü de aşk ile mi karşıladınız?
- Çok şükür. Annem şubatta vefat etti. Şeb-i Aruz’una (Düğün Gecesi) kavuştu diye cenazeden gülerek çıktığım için annemin ölümüne sevindiğimi bile söylediler.
* Annenizi de bir vücuda indirgemiyorsunuz yani...
- Evet, çünkü ölmüyor oğlum. Ahlak sevgilileri ölmez, onları her an yanınızda hissedersiniz.