Güncelleme Tarihi:
Olay, 4 Mart günü saat 15.00 sıralarında, Ata Mahallesi 683'üncü Sokak'ta meydana geldi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Suat Teke, 09 BİT 820 plakalı otomobiliyle ayrıldığı kız arkadaşı, Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev yapan polis memuru Hatice Büşra Çetinkaya yönetimindeki 03 HB 099 plakalı otomobilin önünü kesti. Teke, tabancasıyla Hatice Büşra Çetinkaya'nın otomobilini kurşun yağmuruna tuttu. Silahtan çıkan kurşunlardan 8'i Çetinkaya'ya, 3'ü ise yanındaki annesi Güngör Çetinkaya'ya isabet etti. Hatice Büşra Çetinkaya, kaldırıldığı Aydın Atatürk Devlet Hastanesi'nde, doktorların müdahalelerine rağmen yaşamını yitirdi. Anne Güngör Çetinkaya ise Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde tedavi gördü. Olayın ardından meslektaşları tarafından yakalanıp, adliyeye sevk edilen polis memuru Suat Teke, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Öldürülen Hatice Büşra Çetinkaya'nın evli ve 1 çocuk annesi olan ablası Sevcan Demir, acısının büyük olduğunu belirterek, gözyaşları içinde yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Olay günü kardeşim Hatice Büşra ve annem Güngör Çetinkaya ile bizim evde kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra işe gideceğim için ben evden ayrıldım. Aradan 1 saat kadar geçti, telefon geldi. Arayan arkadaşımdı. Kardeşim Hatice Büşra Çetinkaya'nın kendisini aradığını ve zor durumda olduğunu söylediğini iletti. Bunun üzerine kardeşimi aradım; ancak telefonunu açmadı. Annemi aradım o da telefonunu açmadı. Önce anneme bir şey oldu, kardeşim de üzüntüden sinir krizi geçiriyor, diye düşümdüm. Eşim gelip, beni aldı. Birlikte annemin evine geçtik. Ancak evde kimse yoktu, ortalık da çok sessizdi. Bunun üzerine kardeşimi tekrar aradım. Telefonu Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi güvenlik görevlisi açtı. Burada yaralı birinin yattığını, sakin olmamı, durumunun iyi olduğunu söyledi. Bunun üzerine biz hemen hastaneye gittik. Orada annemi gördüm ama kardeşim yoktu. Doktor annemin karnından, sırtından ve bacağından 3 kurşunla yaralandığını söyledi. Kardeşimin nerede olduğunu hastane polisi de dahil sorduğum herkes bilmediğini söyledi. O an şok yaşadım. Ardından babam geldi o da aynı şekilde olayın şokunu yaşıyordu. Meğer benden başka kardeşimin öldüğünden herkesin haberi varmış."
'ADRES SORARKEN TANIŞMIŞLAR'
Polis Suat Teke'nin kardeşini sürekli rahatsız ettiğini belirten Sevcan Demir, "Kardeşim polis okulunu 2 yıl önce kazanıp İstanbul'a gitti. Okulda eğitim gördükleri sırada çarşı iznine çıkan kardeşim, arkadaşları ile birlikte o dönemde Çevik Kuvvet'te görevli polis olan Suat Teke ile yolda karşılaşıp, adres sormuş. Bu sırada adalarında kısa bir sohbet olmuş. Daha sonra polis memuru Teke, bir yolunu bulup kardeşime ulaşmış ve arkadaşlıkları başlamış. Arkadaşlık yaptıkları sıralarda kardeşim Suat Teke'nin çok agresif ve küfürbaz olduğundan şikayet ediyordu. Sonra Teke'yi bizimle de tanıştırdı. Ancak ilk görüşte onun böyle psikopat biri olduğunu anlayamadım. Geçen nisan ayında ise ayrıldılar. O günden beri de kardeşimi rahatsız ediyordu. Telefonunu değiştirse bile kardeşime bir şekilde ulaşıyordu. Çünkü İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Siber Suçlar Birimi'nde çalıştığı için kardeşimin adres ve telefon numarasına rahatlıkla ulaşabiliyordu. Aydın'a ise 3 günlük rapor alıp, geçen 2 Mart Pazartesi günü bizi görmeye geldi. Kardeşimin Aydın'a geldiğini bir şekilde öğrenmiş. Annemle kardeşim eve dönerken sokağın başında otomobilin önünü kesiyor ve olay yaşanıyor. Anneme mi üzüleyim, kardeşime mi; bilemiyorum" diye konuştu.