Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2000 00:00
İlyas ÖZGÜVENALIŞVERİŞ alışkanlığımız değişti. Ardarda açılan dev alışveriş merkezleri, hipermarketler hepimiz için yeni çekim alanları oldu. Aylak zamanlarımızı buralarda geçirmeye başladık.ÇEŞİT çeşit kredi kartları, özel kartlar, indirim kuponları doğrusunu söylemek gerekirse bu değişime hazırlıksız yakalanan ailelerin tuzağı oldu. Bu tuzağa küçük esnaf da düştü. Devler acımasız rekabet arenasında ‘‘Tepişirken’’ bakkalı, marketi, manavı, tuhafiyecisi, manifaturacısı, konfeksiyoncusu ezildi gitti.PEKİ yıllarca ‘‘İtimat Bakkaliyesi’’ nden alışveriş eden bizleri bu değişim nasıl etkiledi? Bu soruyu İzmir'deki dev bir alışveriş merkezinin Müşteri İlişkileri Müdürü'ne sordum. Aldığım yanıtlar hem güldürdü hem düşündürdü. Siz de mizah yazısı gibi okuyun ama hepsinin de gerçek ve yaşanmış olduğunu da gözden ırak tutmayın. Buyrun bakalım; * Kaybolan ya da unutulan eşyalar konusunda yanlış beyan. Örneğin çantasında 5 milyon lira varsa, bunu 50 milyon lira şeklinde beyan ediyor.* Kullanılan, tüketilen ürünler bir bahane ile geri getiriliyor. Örneğin kızarmış tavuğun hepsini tüketen bir müşteri, tavuğun kemiklerini ve derisini getirerek ‘‘Bu tavuk kıllı çıktı’’ diyor.* Parfüm, mini elektronik eşyalar çeşitli yöntemlerle çalınıyor.* Alışveriş sırasında herhangi bir sorunla karşılaşanlardan bazıları ‘‘Sus payı’’ için imalı konuşmalarla hediye beklediklerini ifade ediyor.* Müşteri evde, arabada unuttuğu, çanta ya da değerli eşyalarını bile alışveriş sırasında kaybettiğini bildiriyor.* Kredi kartı kullananlar, yasal zorunluluk ve kendi güvenliği açısından önemli olmasına karşın kasada kimlik göstermek istemiyor.* Özürlüler için ayrılmış yerlere park edenler kendisini uyaran görevliye ‘‘Ben de kafadan özürlüyüm’’ diyerek işi deliliğe vuruyor.* Değiştirmek ya da iade etmek istediği ürünü getiren müşteri yol parası istiyor. Yol parası genellikle taksiye verilen yüklü bir miktar oluyor.* Mağaza içerisinde çikolata, pasta şarküteri ürünleri, su, kola gibi ürünleri yiyenler boşlarını rafların arasına saklıyor.* Almaktan vazgeçilen ürünler, ilgisiz ürünlerin arasına gizleniyor, farklı reyonlara bırakılıyor.* Değiştirmek ve iade etmek istediği bir ürünü evinden alınarak mağazaya getirilmesini ve yine evine götürülmesini istemeleri.* Promosyondaki ürünlerin kapaklarının çalınması. Örneğin kolanın kapaklarında bedava çıktığı günlerde bütün kola kapaklarının kontrol edilerek bedava çıkan kapaklar toplanıyor.* Otomobili daha önceden hasar görmüş müşteriler ‘‘Otomobilime otoparkınızda çarptılar zararımı karşılayın’’ diyor.* Bazıları çantasında eski tabak getirerek, bu tabağı rafa bırakıp yeni tabağı alıp gidiyor.* ‘‘Cüzdanımı çaldılar. İçinde maaşım vardı’’ diyen müşterinin araştırma sonrasında maaşını çekmediği ortaya çıktı.* Otoparkta çantasını yandaki otomobilin üzerine bırakarak aldığı ürünleri kendi aracına yerleştirdikten sonra çantasını bulamayarak yetkililere ‘‘çantam çalındı’’ diye başvuruluyor.* Şaka veya ‘‘boyunu denemek’’ için salatalıkların üzerine prezervatif geçiriliyor.* Hamile görünümlü bazı kadınların özel korse kullanarak çaldığı ürünleri buraya doldurdukları belirlendi.* Traş makinesi alıp bunu ödemeden çıkmak isteyen müşteri farkedildikten sonra ‘‘Bunu evde deneyip parasını sonra ödeyecektim’’ dedi.* Çamaşır suyunun kapakları açılıp koklanıyor. Kapağı tam kapanmadığı için diğer müşterilerin üzerine döküldüğünde kıyamet kopuyor.* Bazı müşteriler evde bırakamadığı köpeğini çantasına koyarak mağazaya gizlice sokmaya çalışıyor.* Tuvaletlerden tuvalet kağıdı, sabunluk, armatür vb. çalınıyor.* Etiketleri çalanlar bir ay sonra alışverişe geldiklerinde ürünün üzerine bunları yapıştırıp eski fiyattan almaya çalışıyor.* Ürünlerin barkodları değiştirilerek kasiyerler yanıltılmak isteniyor.* Çalınan ürünler çocuk arabasının içine konuyor ve farkedildiğinde ‘‘Bu çocuk bunları nasıl almış’’ gibi ifadelere sığınılıyor.Eee ne diyelim. ‘‘Hiper’’ kazanan marketçiler bu kadarına da katlanıverecek. Herhalde İtimat Bakkalı'nın ahı tutuyor.
button