Kırıkkale’de 18 Ağustos Pazar günü eski eşi Fedai V. (43) tarafından Menderes Caddesi üzerindeki bir restoranda 10 yaşındaki kızı F.B.V’nin yanında bıçakla öldürülen Emine Bulut’un (38) hayat hikayesini anlatırken anne Fadime ile baba Ahmet Bulut, gözyaşlarını tutamadı.
"DEVLET İŞİNE GİRMEK İSTİYORDU"Emine Bulut’un tek hayali devlet memuru olmak istediğini anlatan anne Fadime Bulut, "Nereye giderse gitsin erkek gibiydi benim çocuğum. Çocukluğu hep güzel geçti. Ama çocuğu gibi onu da özel yetiştirdik. Çok iyi bir çocuktu. Okulda hiç dövüşmezdi, şikayet gelmezdi çocuğumdan. Başarılıydı, çok efendiydi, çalışkandı. Hep teşekkür takdir alırdı. Hep devlet işine girmek istiyordu.
Halen dışarıdan üniversite okuyordu. Bilgisayar kursuna gidiyordu. Devlet işine girmek istiyordu. Hayalinde hep oydu." dedi.
"EVİMİN MÜDÜRÜYDÜ"Emine Bulut’a evde ’müdür’ diye hitap ettiğini ifade eden Fadime Bulut, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Evimin müdürüydü. Çalışıyordu, adı da müdürdü. Evimin her şeyini o yapardı. Evimin direktörü oydu. Daha doğrusu bizi yöneten oydu. Babayı, kardeşlerini yöneten oydu. Müdürdü hep. Müdür koymuştum adını. Babasını doktora götürürdü, anneyi doktora götürürdü. Mahallemiz bile biliyor. Hepimizin çaresi oydu. Namazını hiç bırakmazdı. Kur’an-ını okurdu."
"ÇALIŞTIĞINI HEP ÇOCUĞUNA HARCIYORDU""Hasta bakıyordu. Hasta bakıcılık yapıyordu. Bir yıldır karşıda Almancı kadın var ona bakıyordu. Ondan sonra da bacısı yatalaktı. Ona bakıyordu hastanede. Çok çalışkandı. Hiç hasta olup da yatıyorum demezdi. Hep kazanmak istedi sürekli. Ayın 24’ünde sınavı vardı.
Bilgisayar kursuna gidiyordu. Hep devlet memuru olmak istiyordu. Bir yerlere girmek istiyordu. Şans böyleymiş. Hiç ayrı kalmazdı çocuğundan. Bugün 11 gün oldu. Akşam hep beklerdi. Dedesinin telefonundan telefon ederdi anne ne zaman geliyorsun diye. Sabah 9-10’a doğru gelirdi geceleri hastanın başında kalınca. Çalıştı çalıştı üstüne hiç bir şey almadı. Hep çocuğuma harcayayım dedi."
"HÜKÜMETİMDEN TEK İSTEĞİM, ONA EN AĞIR CEZAYI VERSİN""Hiç baba bilmedi. Her zaman için hediyeler almış baba desin diye. Baba bilmedi onu. Dede hem baba oldu hem dede oldu. Yanımızda doğum yaptı. Telefon açtım kızın oldu diye. Telefonu yüzüme kapattı bir daha arayıp sormadı. 3-4 sene saklandı. Kredi çekti kaçtı. Kızım ödedi hep onları. Hep kumar oynuyordu. Hükümetimden tek isteğim, ona en ağır cezayı versin. Kadınların yükünü hafifletsin. Hep duyuyoruz kadın ölüyor. Benim deste başı oldu. Çoluk çocuğuma hırs bıraktı. Vadesiyle ölmedi."
"’İDAM’ ÇIKMADIĞI MÜDDETÇE BU ACIMIZ DİNMEYECEK"Hükümet’ten ’idam’ istediğini dile getiren baba Ahmet Bulut ise "Devlet büyükleri dinliyorsa ’idam’ çıkmadığı müddetçe bu acımız dinmeyecek. Çocuk istismarı, tecavüzler, kadın cinayetleri durması mümkün değil. Ama bunları da çıkarmazlarsa milletin vebali, kadınların vebali bunların boynunda. Kurtulamazlar o vebalden. Her istediğini elimizden geldiği kadar yapmaya çalışıyorduk, yapabildiğimiz kadar. Okul zamanına geldiğinde çok başarılı idi. Hiç düşük not getirmedi., Hiç evlenmeyecekti onun ile yaşayacaktı.
Ben evlenmek istemiyorum derdi. Bilgeyi yetiştirip bir devlet adamı etmek istiyordu. Hep hayali oydu. Kendi bu işlere girmediği için. O da kızına çok düşkündü. Türkiye onu bağrına bastı hepsine teşekkür ediyorum. Hepsinden Allah razı olsun. Bir değil bin kere razı olsun. Bizim yaşadıklarımızı Allah kimseye yaşatmasın. Bizim yaşadığımız acıyı onlar yaşamasın.
Acımızı paylaştılar. Türkiye değil, dünyadan mesaj geldi. Avusturya, Almanya, Fransa, Belçika. Buralardan dahi arıyorlar. Demek ki oralardan gözüküyor. Televizyonlar izleniyor. Sağ olsunlar, her taraftan aradılar. Allah razı olsun Türkiye’den" şeklinde konuştu.
Kırıkkale’de 18 Ağustos Pazar günü eski eşi Fedai V. (43) tarafından Menderes Caddesi üzerindeki bir restoranda 10 yaşındaki kızı F.B.V’nin yanında bıçakla öldürülen Emine Bulut’un (38) hayat hikayesini anlatırken anne Fadime ile baba Ahmet Bulut, gözyaşlarını tutamadı.
"DEVLET İŞİNE GİRMEK İSTİYORDU"Emine Bulut’un tek hayali devlet memuru olmak istediğini anlatan anne Fadime Bulut, "Nereye giderse gitsin erkek gibiydi benim çocuğum. Çocukluğu hep güzel geçti. Ama çocuğu gibi onu da özel yetiştirdik. Çok iyi bir çocuktu. Okulda hiç dövüşmezdi, şikayet gelmezdi çocuğumdan. Başarılıydı, çok efendiydi, çalışkandı. Hep teşekkür takdir alırdı. Hep devlet işine girmek istiyordu. Halen dışarıdan üniversite okuyordu. Bilgisayar kursuna gidiyordu. Devlet işine girmek istiyordu. Hayalinde hep oydu." dedi.
"EVİMİN MÜDÜRÜYDÜ"Emine Bulut’a evde ’müdür’ diye hitap ettiğini ifade eden Fadime Bulut, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Evimin müdürüydü. Çalışıyordu, adı da müdürdü. Evimin her şeyini o yapardı. Evimin direktörü oydu. Daha doğrusu bizi yöneten oydu. Babayı, kardeşlerini yöneten oydu. Müdürdü hep. Müdür koymuştum adını. Babasını doktora götürürdü, anneyi doktora götürürdü. Mahallemiz bile biliyor. Hepimizin çaresi oydu. Namazını hiç bırakmazdı. Kur’an-ını okurdu."
"ÇALIŞTIĞINI HEP ÇOCUĞUNA HARCIYORDU""Hasta bakıyordu. Hasta bakıcılık yapıyordu. Bir yıldır karşıda Almancı kadın var ona bakıyordu. Ondan sonra da bacısı yatalaktı. Ona bakıyordu hastanede. Çok çalışkandı. Hiç hasta olup da yatıyorum demezdi. Hep kazanmak istedi sürekli. Ayın 24’ünde sınavı vardı. Bilgisayar kursuna gidiyordu. Hep devlet memuru olmak istiyordu. Bir yerlere girmek istiyordu.
Şans böyleymiş. Hiç ayrı kalmazdı çocuğundan. Bugün 11 gün oldu. Akşam hep beklerdi. Dedesinin telefonundan telefon ederdi anne ne zaman geliyorsun diye. Sabah 9-10’a doğru gelirdi geceleri hastanın başında kalınca. Çalıştı çalıştı üstüne hiç bir şey almadı. Hep çocuğuma harcayayım dedi."
"HÜKÜMETİMDEN TEK İSTEĞİM, ONA EN AĞIR CEZAYI VERSİN""Hiç baba bilmedi. Her zaman için hediyeler almış baba desin diye. Baba bilmedi onu. Dede hem baba oldu hem dede oldu. Yanımızda doğum yaptı. Telefon açtım kızın oldu diye. Telefonu yüzüme kapattı bir daha arayıp sormadı. 3-4 sene saklandı. Kredi çekti kaçtı. Kızım ödedi hep onları. Hep kumar oynuyordu. Hükümetimden tek isteğim, ona en ağır cezayı versin. Kadınların yükünü hafifletsin. Hep duyuyoruz kadın ölüyor. Benim deste başı oldu. Çoluk çocuğuma hırs bıraktı. Vadesiyle ölmedi."
Hükümet’ten ’idam’ istediğini dile getiren baba Ahmet Bulut ise "Devlet büyükleri dinliyorsa ’idam’ çıkmadığı müddetçe bu acımız dinmeyecek. Çocuk istismarı, tecavüzler, kadın cinayetleri durması mümkün değil.
Ama bunları da çıkarmazlarsa milletin vebali, kadınların vebali bunların boynunda. Kurtulamazlar o vebalden. Her istediğini elimizden geldiği kadar yapmaya çalışıyorduk, yapabildiğimiz kadar. Okul zamanına geldiğinde çok başarılı idi. Hiç düşük not getirmedi., Hiç evlenmeyecekti onun ile yaşayacaktı.
Ben evlenmek istemiyorum derdi. Bilgeyi yetiştirip bir devlet adamı etmek istiyordu. Hep hayali oydu. Kendi bu işlere girmediği için. O da kızına çok düşkündü. Türkiye onu bağrına bastı hepsine teşekkür ediyorum.
Hepsinden Allah razı olsun. Bir değil bin kere razı olsun. Bizim yaşadıklarımızı Allah kimseye yaşatmasın. Bizim yaşadığımız acıyı onlar yaşamasın. Acımızı paylaştılar. Türkiye değil, dünyadan mesaj geldi. Avusturya, Almanya, Fransa, Belçika.
Buralardan dahi arıyorlar. Demek ki oralardan gözüküyor. Televizyonlar izleniyor. Sağ olsunlar, her taraftan aradılar. Allah razı olsun Türkiye’den" şeklinde konuştu.