‘Anne ve babaların çocuğunu okutması ibadettir’
Güncelleme Tarihi:
Mehmet Kayhan YILDIZ- Kerem PULGAT- İsmail AKKAYA/KONYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2007 14:36
DİYANET İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, Konya'da Cuma namazı öncesi verdiği vaazda, “İbadet sadece namaz kılmak, oruç tutmak gibi anlaşılmamalı. Bir anne babanın çocuğunu okutması, bir ustanın çırağını yetiştirmesi, bir işçinin evine helal kazanç götürmesi de en büyük ibadettir” dedi. Prof.Dr. Barkadoğlu Türkiye’de sosyal hastalıkların korkulacak hale geldiğini belirterek, bu noktada din görevlilerinin ‘sosyol doktor’ olarak nerede aciliyet varsa derman olması gerektiğini söyledi.
Yarın din görevlileriyle yapılacak ‘2007 yılı Bilgilendirme ve Değerlendirme Toplantısı’ için Konya’ya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, ilk olarak Konya Müftüsü Mustafa Kutlu’yu makamında ziyaret etti. Müftülük binası önünde Vali Atilla Osmançelebioğlu tarafından karşılanan Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Türkiye’de sosyal hastalıkların korkulacak hale geldiğini söyledi.
Türkiye’de özellikle çocuklar arasında şiddet, uyuşturucu kullanımı ve suç oranlarının arttığına dikkat çeken Bardakoğlu, “Türkiye’de sosyal hastalıklar korkulacak hale geldi. İleriye dönük korkular duymamazı gerektiren zaaflar ilerliyor. Sadece internet kafe işi değil bu iş. Çocuklar arasındaki, gençler arasındaki zaafları önlemek mümkün değil. Türkiye’de çocuklarda şiddet, uyuşturucu kullanımı ve suç oranları arttı. Özellikle sokak çocukları arasında. Bundan kaygı duymaya başladım. Türkiye için çalışan nesille yeteri kadar ilgilenmiyoruz. Bu noktada din görevlilerimizin sosyal doktor olarak nerde aciliyet varsa derman olması gerekiyor” dedi.
Bu konunun çözülmesi için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini vurgulayan Bardakoğlu, “Tek bizimle olacak bir konu değil. Medya, bürokratlar, öğretmenlerimize görev düşüyor. Sadece yargı ve polis ile bu konuları çözemeyiz. Çünkü, çocuklar bizim çocuklarımız, gelecek bizim geleceğimiz. Koruyucu hekimlik gibi sosyal hastalıkların da önceden tedbirlerini almamız gerekir” dedi.
KADINLARI YEMEK PİŞİRSİN DİYE GÖTÜRÜYORLARDI
Hac organizasyonunu da değerlendiren Bardakoğlu, “Suudi Arabistan’da Türkiye’ye her zaman teşekkür ediyorlar. 100 bini aşkın hacımız var. Ama, biz onlara 5-10 bin hacı kadar yük olmuyoruz. Artık oradaki hacılarımıza yemek de veriyoruz. Erkekler eşlerini maalesef yemeklerini pişirsin diye götürüyorladı. Şimdi onlar da eşit şartlarda. Yemekleri hazır. Bol bol ibadetlerini yapıyorlar” dedi.
TÜRKİYE'NİN İSLAM DÜNYASINDAKİ AĞIRLIĞI
Türkiye’nin konumunun islam dünyası için çok önemli olduğuna da dikkat çeken Bardakoğlu, “Türkiye’nin konumu onlar için önemli. İslam dünyasının, Batıya açılan pencesi. Avrupa’nın entelektüel konumu karşısında İslam dünyasını Türkiye bilgi ve birikim itibariyle temsil ediyor. Kılık kıyafette bir başka ülke temsil ediyor. Ama, İslam dünyasında bilgi, birikim ve düşünce yönünden Türkiye hatırı sayılır bir ağırlığa sahip” dedi.
CUMA VAAZI
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Hacıveyiszade Camisi’nde cuma namazı öncesi vaaz verdi. Cemaat, Bardakoğlu’nun vaazını dinleyebilmek için dakikalar öncesinden 3 bin kişilik camiyi doldurdu. Bardakoğlu, ‘Kul hakkı’ kavramını anlatırken, “İslam dünyası ‘Hak’ kavramını anlayabilse her yer gül bahçesi olur” dedi. Eğitim-öğretimin önemine de dikkat çeken Bardakoğlu, anne ve babaların çocuklarını okutmalarının da bir ibadet olduğunu söyledi. Konya Müftüsü Mustafa Kutlu, bu haftaki vaazın konusunun, ‘Kul hakkı, insan hakları ve devlet malını korumak’ olduğunu açıkladı. Kutlu, camide imamın normal vaazını verdiğini, vaazın bitiminin ardından da Başkan Bardakoğlu’nun aynı konudaki kısa vaazını verdiğini söyledi.
İSLAM DÜNYASINA MESAJ VERDİ
Müslümanlığın başkalarının hak ve hukukuna saygılı olmaktan geçtiğini belirten Bardakoğlu, “Aslında İslamiyeti anlamak ve anlatmak çok zor değil. Tam tersine son derece kolay. Bizim dinimiz kolaylık ve güler yüz dinidir. Anlatılması gibi İslamiyeti yaşamak da kolaydır. Ancak İslam’ı en iyi şekilde yaşamak, ibadetleri yerine getirmek ile başkalarının haklarına saygılı olmaktan geçer. İslam dünyası eğer bu ‘Hak’ kavramını yeterince anlayabilse emin olun her yer gülistan olur, gül bahçesine döner. O zaman kimse kimseyi incitmez. İncitse bile gider özür dileyip, helallik alır. Trafikteki hak ve hukuk ihlallerinden tutun da birbirimizin malını çalmaya kadar hiç bir hukuk dışı iş yapmamış oluruz” dedi.
ANNE-BABANIN ÇOCU OKUTMASI DA İBADETTİR
Namaz başta olmak üzere tüm ibadetlerin Allah’ın emirleri doğrultusunda yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizen Bardakoğlu, “Biz ibadetleri Allah’a teşekkür için yaparız. Kendi isteğimize göre değil, Allah’ın paygamberler aracılığıyla gönderdiği emirlere göre ibadetlerimizi yerine getiririz. İbadet, Allah’a bağlılığın en önemli göstergesidir. Ancak şu da bilinmeli ki ibadet sadece namaz kılmak, oruç tutmak gibi anlaşılmamalı. Bir anne babanın çocuğunu okutması, bir ustanın çırağını yetiştirmesi, bir işçinin evine helal kazanç götürmesi de en büyük ibadettir. Komşunuz sizden razı, siz komşunuzdan razıysanız, tedavi olacak bir hastayı hastaneye götürüyorsanız bunlar da birer ibadettir. İyi niyetli oldukça bütün davranışlarımız birer ibadettir” diye konuştu.
KENDİNİZ OKUYUP, ÖĞRENİN
İslam dini için en önemli kaynağın Kuran olduğunu belirten Bardakoğlu, Kuran’dan yeterince yararlanılmadığını savunarak şunları söyledi:
“Devrimiz okuma ve bigi devridir. Kendimiz okuyup anlamalı ve öğrenmeliyiz. Lütfen çevrenizdekileri ve çocuklarınızı okumaya, kendi bilgilerini kendisinin artırmasına teşvik edin. ‘Hocalarımız anlatsın da biz dinleyelim, öğrenelim’ diye beklemeyin. Siz kendiniz okuyup öğrenin. Kendi çabanızla elde ettiğiniz bilgi daha kıymetlidir. Bize düşen kendi bilgimizi kendimiz artırmaktır.”
Türkiye’de özellikle çocuklar arasında şiddet, uyuşturucu kullanımı ve suç oranlarının arttığına dikkat çeken Bardakoğlu, “Türkiye’de sosyal hastalıklar korkulacak hale geldi. İleriye dönük korkular duymamazı gerektiren zaaflar ilerliyor. Sadece internet kafe işi değil bu iş. Çocuklar arasındaki, gençler arasındaki zaafları önlemek mümkün değil. Türkiye’de çocuklarda şiddet, uyuşturucu kullanımı ve suç oranları arttı. Özellikle sokak çocukları arasında. Bundan kaygı duymaya başladım. Türkiye için çalışan nesille yeteri kadar ilgilenmiyoruz. Bu noktada din görevlilerimizin sosyal doktor olarak nerde aciliyet varsa derman olması gerekiyor” dedi.
Bu konunun çözülmesi için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini vurgulayan Bardakoğlu, “Tek bizimle olacak bir konu değil. Medya, bürokratlar, öğretmenlerimize görev düşüyor. Sadece yargı ve polis ile bu konuları çözemeyiz. Çünkü, çocuklar bizim çocuklarımız, gelecek bizim geleceğimiz. Koruyucu hekimlik gibi sosyal hastalıkların da önceden tedbirlerini almamız gerekir” dedi.
KADINLARI YEMEK PİŞİRSİN DİYE GÖTÜRÜYORLARDI
Hac organizasyonunu da değerlendiren Bardakoğlu, “Suudi Arabistan’da Türkiye’ye her zaman teşekkür ediyorlar. 100 bini aşkın hacımız var. Ama, biz onlara 5-10 bin hacı kadar yük olmuyoruz. Artık oradaki hacılarımıza yemek de veriyoruz. Erkekler eşlerini maalesef yemeklerini pişirsin diye götürüyorladı. Şimdi onlar da eşit şartlarda. Yemekleri hazır. Bol bol ibadetlerini yapıyorlar” dedi.
TÜRKİYE'NİN İSLAM DÜNYASINDAKİ AĞIRLIĞI
Türkiye’nin konumunun islam dünyası için çok önemli olduğuna da dikkat çeken Bardakoğlu, “Türkiye’nin konumu onlar için önemli. İslam dünyasının, Batıya açılan pencesi. Avrupa’nın entelektüel konumu karşısında İslam dünyasını Türkiye bilgi ve birikim itibariyle temsil ediyor. Kılık kıyafette bir başka ülke temsil ediyor. Ama, İslam dünyasında bilgi, birikim ve düşünce yönünden Türkiye hatırı sayılır bir ağırlığa sahip” dedi.
CUMA VAAZI
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Hacıveyiszade Camisi’nde cuma namazı öncesi vaaz verdi. Cemaat, Bardakoğlu’nun vaazını dinleyebilmek için dakikalar öncesinden 3 bin kişilik camiyi doldurdu. Bardakoğlu, ‘Kul hakkı’ kavramını anlatırken, “İslam dünyası ‘Hak’ kavramını anlayabilse her yer gül bahçesi olur” dedi. Eğitim-öğretimin önemine de dikkat çeken Bardakoğlu, anne ve babaların çocuklarını okutmalarının da bir ibadet olduğunu söyledi. Konya Müftüsü Mustafa Kutlu, bu haftaki vaazın konusunun, ‘Kul hakkı, insan hakları ve devlet malını korumak’ olduğunu açıkladı. Kutlu, camide imamın normal vaazını verdiğini, vaazın bitiminin ardından da Başkan Bardakoğlu’nun aynı konudaki kısa vaazını verdiğini söyledi.
İSLAM DÜNYASINA MESAJ VERDİ
Müslümanlığın başkalarının hak ve hukukuna saygılı olmaktan geçtiğini belirten Bardakoğlu, “Aslında İslamiyeti anlamak ve anlatmak çok zor değil. Tam tersine son derece kolay. Bizim dinimiz kolaylık ve güler yüz dinidir. Anlatılması gibi İslamiyeti yaşamak da kolaydır. Ancak İslam’ı en iyi şekilde yaşamak, ibadetleri yerine getirmek ile başkalarının haklarına saygılı olmaktan geçer. İslam dünyası eğer bu ‘Hak’ kavramını yeterince anlayabilse emin olun her yer gülistan olur, gül bahçesine döner. O zaman kimse kimseyi incitmez. İncitse bile gider özür dileyip, helallik alır. Trafikteki hak ve hukuk ihlallerinden tutun da birbirimizin malını çalmaya kadar hiç bir hukuk dışı iş yapmamış oluruz” dedi.
ANNE-BABANIN ÇOCU OKUTMASI DA İBADETTİR
Namaz başta olmak üzere tüm ibadetlerin Allah’ın emirleri doğrultusunda yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizen Bardakoğlu, “Biz ibadetleri Allah’a teşekkür için yaparız. Kendi isteğimize göre değil, Allah’ın paygamberler aracılığıyla gönderdiği emirlere göre ibadetlerimizi yerine getiririz. İbadet, Allah’a bağlılığın en önemli göstergesidir. Ancak şu da bilinmeli ki ibadet sadece namaz kılmak, oruç tutmak gibi anlaşılmamalı. Bir anne babanın çocuğunu okutması, bir ustanın çırağını yetiştirmesi, bir işçinin evine helal kazanç götürmesi de en büyük ibadettir. Komşunuz sizden razı, siz komşunuzdan razıysanız, tedavi olacak bir hastayı hastaneye götürüyorsanız bunlar da birer ibadettir. İyi niyetli oldukça bütün davranışlarımız birer ibadettir” diye konuştu.
KENDİNİZ OKUYUP, ÖĞRENİN
İslam dini için en önemli kaynağın Kuran olduğunu belirten Bardakoğlu, Kuran’dan yeterince yararlanılmadığını savunarak şunları söyledi:
“Devrimiz okuma ve bigi devridir. Kendimiz okuyup anlamalı ve öğrenmeliyiz. Lütfen çevrenizdekileri ve çocuklarınızı okumaya, kendi bilgilerini kendisinin artırmasına teşvik edin. ‘Hocalarımız anlatsın da biz dinleyelim, öğrenelim’ diye beklemeyin. Siz kendiniz okuyup öğrenin. Kendi çabanızla elde ettiğiniz bilgi daha kıymetlidir. Bize düşen kendi bilgimizi kendimiz artırmaktır.”