Güncelleme Tarihi:
Emine Erdoğan, Esenler Belediyesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) işbirliğiyle hayata geçirilen “Anne Üniversitesi”nin 1. Dönem Mezuniyet Töreni'ne katıldı.
Erdoğan, YTÜ Davutpaşa Kampüsü'nde düzenlenen diploma töreni öncesi, YTÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gonca Zeren'in, ilk mezunlara verdiği “Çocukla çocuk olmak” konulu son dersi dinledi.
Son dersin ardından düzenlenen diploma töreninde konuşan Emine Erdoğan, “Anne Üniversitesi” eğitim programına 8 hafta boyunca katılan ve bugün mezun olan anneleri tebrik ederek, bu önemli ve anlamlı etkinliği düzenleyen Esenler Belediyesi'ni, YTÜ'yü ve akademisyenleri kutladı.
ANNE ÜNİVERSİTESİ MEZUN VERDİ / Foto Galeri
Anneliğin bir Allah vergisi olduğunu, anne olmuş, annelik tecrübesini yaşamış ve yaşayan her bir kadının, anneliğin bir Allah vergisi olduğunu kabul ettiğini vurgulayan Erdoğan, bir bebeğin kalbi oluşurken, aynı anda annenin kalbinin de ruhunun da değiştiğini belirtti.
Sabır, şefkat, cesaret, feraset, özellikle de sevgi gibi insana ve iyiliğe ait duyguların tamamının anne adaylarında, annelerde süreç içinde daha bir anlam kazandığını, katlanarak arttığını dile getiren Erdoğan, bir anne ile yavrusu arasındaki ilişkiyi, iletişimi, sevgiyi anne olmayan birisinin izah edebilme imkanı olmadığını ifade etti.
Anne ile yavrusu arasındaki ilişkinin şiir ve şair arasındaki ilişki gibi olduğunu anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çocuk, bir annenin hayatta yazdığı en güzel şiirdir. Belki anneler en güzel şairler olarak yazdıkları bu şiiri izah edemezler ama o şiiri benliklerinde, ruhlarında, kalplerinde doyasıya yaşarlar. Anneliğin Allah vergisi olması tabii ki anneleri yeni bilgilerden, tecrübelerden uzak tutamaz, tutmamalıdır. Tam tersine tüm anneler bebekle birlikte ruhlarında meydana gelen değişimi, başkalarının tecrübeleriyle tarih içinde ortaya çıkan birikimle ve bilimin aydınlığında daha da güçlendirmelidirler. Hepimiz biliyoruz ki, dünyaya gelen, hayata gözlerini açan bir bebeğin ilk eğitmeni, öğretmeni annedir. Hayattaki ilk derslerimizi, annelerimizden alırız. İyiyi, kötüyü, eğriyi, doğruyu ilk olarak annelerimiz vasıtasıyla öğreniriz. Zira anne sadece anne değildir. Anne aynı zamanda öğretmendir, mürebbiyedir, rehberdir, yol göstericidir, rol modeldir. Toplumu inşa eden, toplumu var eden, toplumsal dokumuzu ayakta tutan aile değerlerimizin nesilden nesile aktarılmasını sağlayanlar, hiç kuşku yok ki annelerdir. Anneler, annelik duygusunu tecrübe ve bilimle ne kadar buluşturabilirlerse, annelik vazifesi de o kadar sağlıklı ve nitelikli olacaktır.”
"ANNELİK, BU TÜR EĞİTİMLERLE DAHA BİLİNÇLİ BİR HAL ALACAK"
Erdoğan, yüzyıllar boyu devam ede gelen öğretilerin, büyüklerden kalan tecrübe ve birikimlerin yanı sıra annelerin, daha sağlıklı nesiller yetiştirebilmek için günümüzde üretilen bilgilerin de takipçisi olması gerektiğini vurguladı.
Bugün bebek ve çocuk sağlığından eğitime, giyim kuşamdan beslenmeye, oyundan eğlenceye ve güvenliğe kadar anne ve bebeği ilgilendiren pek çok konuda önemli gelişmelerin yaşandığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye'de 2002 yılında her bin anneden biri, doğuma ilişkin sebeplerden dolayı hayatını kaybediyordu. Şu anda bu sayı hedeflerimizin de altına düşerek her 100 bin anneden 18 anneye gerilemiş durumda. Aynı şekilde 10 yıl önce bebek ölüm hızı binde 31 iken, bugün binde 10'a gerilemiş durumda. Bu güzel gelişmeler hiç kuşkusuz öncelikle eğitimle oldu. Anneler geçmişten bu yana edindikleri tecrübe ve birikimleri, gelişen dünyanın getirdiği yeni bilgilerle donatarak daha bilgili, daha kültürlü oldular. Dünyanın en fedakar kahramanları olan anneler, çocuklarına daha iyi bir eğitim verebilmek için gece gündüz çabaladılar, emek harcadılar. Çocuklar daha sağlıklı, daha yaygın olarak eğitildikçe, nesiller bundan etkilendiler ve hepimiz için aydınlık, umut dolu bir gelecek inşa edildi, inşa ediliyor.”
Çocuk yetiştiren, çocuklarını geleceğe hazırlayan annelerin mutlaka bu önemli alanda bilgi, eğitim ve donanım sahibi olması gerektiğini dile getiren Erdoğan, Esenler Belediyesi ve YTÜ işbirliğiyle gerçekleştirilen bu eğitim programının anneleri daha sağlıklı, donanımlı ve birikimli hale getireceğini, çocukların da bundan olumlu bir şekilde etkileneceğini belirtti.
Hiçbir anne ya da anne adayının “Ben her şeyi biliyorum” diyerek bu kurslardan uzak kalmamasını isteyen Erdoğan, “Her ne kadar büyüklerimizden, gelenek ve göreneklerimizden, bebek-çocuk sağlığına ve terbiyesine yönelik davranışlara dair tecrübeler kazanmış olsak da günümüzdeki yeniliklerin takipçisi olarak inşallah daha sağlıklı nesiller yetiştirebileceğiz. Allah vergisi olan annelik, bu tür eğitim ve gelişmelerle daha bilinçli, daha sağduyulu ve daha şuurlu bir hal alacaktır” dedi.
Türkiye'de bir ilk niteliği taşıyan “Anne Üniversitesi”nin, annelere çocuk yetiştirirken yardımcı olacak bilgiler öğrettiği gibi kendileri için de hayata dair pek çok konuda fayda sağlayacağına inandığını belirten Erdoğan, bu eğitim faaliyetinin gelecek adına önemli ve değerli sonuçlar doğuracağını, tüm belediyelere ve üniversitelere örnek teşkil edeceğini kaydetti.
DİĞER KONUŞMACILAR
Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu da Esenler'in annesinin 21. yüzyılın bütün vizyonuna sahip olmasını istediklerini ve YTÜ ile birlikte “Anne Üniversitesi” projesini hayata geçirdiklerini söyledi.
Bugün 61 annenin “Anne Üniversitesi”nden mezun olduğunu anlatan Göksu, Esenler'deki her anneyi üniversiteyle, kitapla buluşturmak istediklerini dile getirdi.
YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek de kadınların eğitimi ve toplumla bütünleşmesi yönünde gerçekleştirilen projelerin umutları artırdığını ifade etti.
“Anne Üniversitesi” projesinin de bu yolda atılmış önemli bir adım olduğunu belirten Yüksek, annelerin gösterdiği medeni cesaretin ve performansın her türlü övgünün üzerinde olduğunu söyledi.
Yüksek, annelerin, bu üniversiteden mezun olarak, çocuklarının bir kez daha gurur kaynağı olduklarını kaydetti.
AK Parti Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit de üniversite mezunu annelerin toplumda çoğalmasını istediğini belirterek, donanımlı bir annenin toplumda çok şey ifade ettiğini vurguladı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Türkan Dağoğlu da Türkiye'nin ve çocukların en büyük sorunlarından birinin eğitim olduğunu, AK Parti iktidarıyla bu yolda önemli mesafe kaydedildiğini belirtti.
Üniversiteye çeşitli nedenlerle gidemeyen annelerin, türban takmaları nedeniyle de üniversite eğitimi alamadığını anlatan Dağoğlu, bugün ise kadınların üniversiteye gidebildiğini söyledi.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun eşi Gül Mutlu da doğuda görev yaptıkları 10 yıl boyunca okuma-yazma bilmeyen anneleri evlerinden çıkarabilmek için mücadele verdiklerini ifade etti.
Gül Mutlu, bu nedenle Esenler Belediyesi ve YTÜ işbirliğiyle hayata geçirilen “Anne Üniversitesi” projesine katılan anneleri yürekten kutladığını dile getirdi.
"YTÜ ARTIK BENİM DE OKULUM OLDU"
Mezunlardan Asuman Dursun'un kızı 8. sınıf öğrencisi Başak Dursun, kısa bir konuşma yaparak, annesinin “Anne Üniversitesi”nde eğitim görmesi ve mezun olmasına ilişkin duygularını paylaştı.
Mezun anneler adına konuşan Nergis Saygın da evli ve iki çocuk sahibi olduğunu, lise eğitimine dışarıdan devam ettiğini söyledi.
Kız çocuklarının eğitim görmesi ve kendi ayakları üzerine basması gerektiğine inandığını belirten Saygın, “Bu projeyi gördüğümde çok heyecanlandım. Ben de anneydim ve 'bu projenin içinde olmalıyım' diye düşündüm. Çocuklarım benden daha çok sevindi. Anladım ki çocuklarımın gözünde üniversitede okuyacak olmam çok önemliymiş. YTÜ artık benim de okulum oldu. 8 haftadır aldığımız derslerde karşımıza çıkan zorluklara 'bu da geçer' demeyi, çocuklarımızla arkadaş gibi olmayı ama onların anne-babaları olduğumuzu unutmamayı, insanın ve insanlığın değerini öğrendik. Bu üniversite, annelerin bilgisine bilgi katmasının yanı sıra hayata farklı açılardan bakmasını sağladı” diye konuştu.
Törende daha sonra kep ve cüppelerini giyen mezun annelere diplomaları, Emine Erdoğan tarafından verildi. Mezunlar, diplomalarını aldıktan sonra kep fırlattı.
Esenler Belediye Başkanı Göksu, tören sonunda Emine Erdoğan'a üzerinde lale figürü bulunan bir tablo, Rektör Yüksek de Kız Kulesi ve İstanbul Boğazı'nın resmedildiği bir tabak hediye etti.