Güncelleme Tarihi:
Başbakan Binali Yıldırım, Kuzey Irak’taki referandumla ilgili olarak ‘Barzani Efendi’ diye seslendiği Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’yi son kez uyararak “Dedik ki ‘Yanlış yoldasın, vazgeç bu sevdadan.’ Laf anlamaz ama anlamıyorsa anlayacağı dilden de konuşmasını biliriz” dedi. Kırşehir’de konuşan Yıldırım özetle şunları söyledi:
‘KENDİNİ MAHVEDECEKSİN’
“Bugünlerde Kuzey Irak’ta birtakım işler oluyor. Orada Barzani Efendi çıktı, ‘Ben referandum yapacağım, bağımsızlık peşindeyim’ diye bir sevdaya düştü. Dedik ki ‘Yanlış yoldasın, kendini mahvedeceksin. Ziyanı yok ama burada yaşayan insanlara ne garazın var. Orada Kürtler, Türkmenler, Araplar kardeşlik içinde yaşıyorlar, birbirleriyle bir alıp veremedikleri yok. Niye onların huzurunu bozuyorsun, ayrımcılık yapıyorsun, vazgeç bu sevdadan.’ Laf anlamaz ama anlamıyorsa anlayacağı dilden de konuşmasını biliriz. Bu ülkenin bin yıllık tarihinde birliğini, beraberliğini kardeşliğini bozmaya çalışanlar çok oldu. Hepsi dersini aldı. Türk milletinin en büyük özelliği bağımsızlığına, istiklaline aşık bir millet olmasıdır. Dolayısıyla bölgemizde proje yapanlar şunu iyi bilsinler, ne yaparsanız yapın bu milletin adı Türk milletidir. Bunlar yüzyıllarca bu planlarını projelerini yaptılar. Ama Türk milleti bunların hepsinden yüzünün akıyla çıktı.
YANLIŞTA ISRARA DEVAM
“Referandum yanlış bir karardır. Bir maceradır. Gerekli uyarıları başından beri dostça komşu ülke olarak yaptık. Ancak görüyorsunuz ki; uyarılarımızı dikkate almadılar. Bu yanlışta ısrar devam ediyor. Bütün dünyanın karşı olduğu komşularının hiçbirinin istemediği bu yanlışta ısrar etmenin sonu hayır olmaz. Atacağımız adımlar şüphesiz komşularımız Irak’la, İran’la işbirliği içinde gerçekleşecek ve bunun diplomatik boyutu, siyasi boyutu, ekonomik ve güvenlik boyutu olacak.
HER ŞEY MASADA
Hangi adımı atacağımızı biraz da sahadaki gelişmeye göre, karar vereceğiz. Dolayısıyla bütün seçenekler görüşüldü, konuşuldu ve değerlendirildi. Her şey masanın üzerinde. Bu konuda desteğini açıklayan MHP ve CHP’ye teşekkür ediyoruz. Mesele; memleket meselesi olunca siyaset bizim geleneğimizde her zaman ikinci planda kalmıştır. Bu mesele Kürt kardeşlerimizin meselesi değildir. Kürt kardeşlerimiz hem kendi ülkemizde hem diğer ülkelerde huzurla yaşamaları bizim en büyük arzumuzdur. Bizim istemediğimiz bir gün birisinin aklında bir şey düşüp bir maceraya kalkışmasıdır. Bütün dünyanın uyarılarına kulak tıkayarak ısrar etmesidir. Bunun tabi bir bedeli olacaktır. Bu bedeli bu kararı verenler ödeyecektir.”