Güncelleme Tarihi:
Arnavutköy Jandarma ekipleri, İranlı işadamının eski sekreteri Z.P'nin de aralarında bulunduğu 7 kişiyi gözaltına aldı. Karakoldaki işlemlerinin ardından mahkemeye sevk edilen işadamının eski sekreteri Z.P. ile Ö.D, S.O., O.F adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Rahmi Kırım, Uğur Ağdaş ve Qosham Tımor ise tutuklanarak Metris Cezaevi'ne gönderildi.
TAMİRHANE YERİNE ANKARA DIŞINA ÇIKTIK, ŞÜPHELENDİM
İstanbul'da emlakçılık yapan iş adamı Alıreza Aghajanı Namını, 10 Eylül'de iş için gittiği Ankara'da kaçırıldığını belirterek, şunları söyledi:
"Bir iş için Ankara'ya gittim. Ankara'da 8-9 gün kaldım. Ankara'da iken kullandığım aracı kiraladığım şirketten olduklarını söyleyen kişiler beni aradı. Araçta bir sorun olduğunu ve gönderecekleri bir usta ile birlikte Ankara'daki bir tamirciye gitmem gerektiğini söylediler.
Ankara'da kaldığım otelin önüne, kendisini otomobil tamircisi olarak tanıtan birisi geldi ve birlikte tamirhaneye gitmek üzere otel önünden ayrıldık. Ancak aracın tamirhane yerine Ankara'nın 25 kilometre kadar dışına çıktığını görünce durumdan şüphelendim.
Cep telefonumdan durumu ve bulunduğum konumu avukatıma mesaj olarak attım. Olumsuz bir durumda polise haber vermesini istedim" dedi.
TAMİRHANEDE DÖVÜP BAGAJA KİLİTLEDİLER
Otoyoldan çıkarak toprak bir yola girdiklerini söyleyen Namını, “Sonra köhne bir yere geldik, birkaç tamirhane vardı burada. Biraz bekledikten sonra yanımıza 3 araba ile 6 kişi geldi. Ellerinde silahlarla bize doğru geldiklerini görünce araçtan indim ve kaçarak çevrede bulunan bir tamirhaneye sığındım. Sığındığım tamirhanede 5 kişi vardı.
Yardım istedim, polisi aramalarını istedim ama onlar da müdahale edemedi.
Çünkü beni kovalayan kişilerin ellerinde silahlar vardı, korktukları için yardım edemediler. Beni o tamirhane içerisinde bir süre dövdüler. Başıma silahın arkasıyla vurdular. Daha sonra plastik kelepçelerle ellerimi ve ayaklarımı bağlayarak aracın bagajına koydular" şeklinde konuştu.
CEP TELEFONUNDAN GİZLİCE POLİSİ ARADI
Kendisini kaçıranların cep telefonunu elinden aldıklarını ancak ikinci bir cep telefonunun ise arka cebinde olduğu için fark edilmediğini söyleyen Namını, “Cebimden telefonu çıkararak 155'i aradım.
Başıma gelenleri anlatarak hareketli konum gönderip telefonu kapattım. Ancak telefonla konuştuğumu duyan kişiler aracı durdurarak beni bagajda yeniden dövdüler ve ikinci telefonumu da elimden aldılar" diye konuştu.
"150 BİN DOLAR FİDYE İSTEDİLER"
Ankara'dan İstanbul'a olan yolculuk sırasında şüphelilerin cep telefonundan ağabeyini arayıp 150 bin dolar fidye istediklerini söyleyen Namını, kendisini de ağabeyi ile görüştürdüklerini ve ağabeyine "Beni öldürecekler, yarına kadar ne kadar para istiyorsalar verin" dediğini anlattı.
Namını, yolculuk sırasında içinde bulunduğu otomobilin, kimselerin olmadığı yerlerde durdurulduğunu, sesini duyurmak için birçok defa bağırıp bagajı tekmelediğini söyledi.
"BAGAJDAN DIŞARI UZATTIĞI DEMİR SAYESİNDE KURTULDU"
Şüphelilerin kendilerini ele vermemek için petrol istasyonlarına girmediklerini ve bidonlarla benzin takviyesi yaptıklarını belirten Namını, "İçinde bulunduğum aracın şoförü, telefonla konuşurken çete üyelerinden benzin getirmelerini istedi.
Bir süre sonra hiç ses duymamaya başladım. O an anladım ki, beni bagajda bırakıp kaçtılar. Çevrede otomobil sesleri duyuyordum. Bagajda bulduğum bir demir vardı.
Demiri bagaj kapağından zorlayarak dışarı çıkarıp sağa sola sallamaya başladım. Yaklaşık 1 saat sonra aracın yanına birilerinin geldiğini duydum. 'İçeride kimse var mı?' diye sordular. Ben de sesimi duyurunca kapağı açtılar. Gelenler polisti. Bagajdan uzatarak salladığım demiri fark ederek hayatımı kurtardılar. Daha sonra Arnavutköy Jandarma ekipleri geldi. Yaşadığım dehşeti anlattım. Sağ olsunlar çok ilgilendiler ve kısa sürede beni kaçıranları yakaladılar" dedi.
"TEHDİTLER DEVAM EDİYOR"
Kendisinin ve İran'daki ailesinin hala tehdit edildiğini söyleyen Namını, “Allah'a şükrediyorum. Bir bagaj içerisinde 8-9 saat havasız ve sürekli darp edilerek süren bir yolculuk. Her dakika ölüme gittiğini düşünüyorsunuz. Korku doluydu.
Günler geçmesine rağmen hala kabuslar görüyorum. Beni bulunduğum yerden kurtaran ve bana bu dehşeti yaşatanları yakalayan Arnavutköy Jandarma Ekiplerine çok teşekkür ediyorum. Şu an hala tehdit ediliyorum. Mesajlar atılıyor, beni kaçıranların İran'daki akrabaları" ifadelerini kullandı.
TAMİRCİYE OTOMOBİLE BİNİŞ ANI KAMERADA
Kendisini tamirci olarak tanıtan şüpheli ile Namını'nın yaşadıkları ise bir iş yerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde Namını ve şüpheli araçtan iniyor. Aracın kaputunu açan şüpheli bir süre otomobili inceliyor.
Ardından Namını rent a car firması yetkilisiyle konuşuyor. Ardından telefonu şüpheliye veriyor. Bir süre sonra şüpheli ve Namını araca binip uzaklaşıyor.