Güncelleme Tarihi:
Diğer partilerin adayları çoktan start verdiler. Siz araziye inmekte biraz geç kalmadınız mı?
-Şiddetli bir gribe tutuldum. İyileşene kadar maalesef araziye inemedik. Geç kaldığımız doğru. Sayın Ali Talip Özdemir ve Sayın Ali Müfit Gürtuna çok önceden hazırlık yapıyorlardı. CHP, DSP ve DYP adaylarını biraz geç açıkladılar. Bazı adaylar başkan adaylığını tasarlamadıkları halde partilerinin tercihi olarak sonradan sahneye çıktı. Bizimki de böyle oldu.
Adaylığınız konusunda çeşitli spekülasyonlar yapıldı. İsminiz bazen çok önplana çıktı. Bazen de ‘‘DYP aday bulamadığı için Yalçın Özer'i aday gösteriyor’’ dendi. DYP sizi yedekte mi tutuyordu? Bu işin gerçeği nedir?
-DYP'nin İstanbul için aday bulamaması diye birşey sözkonusu olmaz. İstanbul'da 650 bine yakın oy alan bir parti istediği kişiyi aday yapar.
İsminiz ortaya atıldığı zaman neden terüddüt ettiniz?
-Sayın Genel Başkanım benim bir talebim olmamasına rağmen kendileri beni milletvekili olarak görmek istediklerini söylemişti. Kendimi gerek psikolojik, gerekse fiziki olarak bu göreve hazırlamıştım. Fakat erken seçim kararı alındıktan sonra büyükşehir adayı olmamı tercih ettiler. Ben de İstanbul'da hizmete talip oldum. Seve seve, kendi rızamla.
Eski AP'liyim
'80'li yıllarda sizin yıldızınız DYP ile pek barışık değildi. Başyazılarınızda Demirel'li DYP'ye ağır eleştiriler yönelttiğinizi biliyorum. O günden bu güne neler değişti?
-Arkadaşlarım bulup getirmişler. 1978'de Adalet Partisi Bakırköy İlçe Kongresi yapılıyor. Delege listesinin başında Yalçın Özer var. Yani sonradan olma DYP'li değilim. 1974'de partiye kaydımı yaptırdım. Bu misyonun 25 yıllık takipçisiyim. İlçe başkan yardımcılığı bile yaptım.
DYP'nin penceresinden Yalçın Özer nasıl görünüyor? DYP size neler atfediyor? Sizi hangi özelliklerinizden dolayı aday yaptılar?
-DYP'nin 2. Demokrasi Paketi'nin hazırlanmasında katkılarım oldu. Sayın Çiller, DYP'nin mesajlarının kamuoyuna aktarılmasında benim faydamın olacağına inandı. DYP yıllardır İstanbul'da yönetimden uzak kaldı. Ayrıca DYP İstanbul'da Türkiye ortalamasının altında. DYP, Yalçın Özer'le zayıf bir noktasını takviye etmek istedi.
DYP'nin İstanbul'da geldiği nokta nedir?
-Umutluyum. DYP İstanbul'da tabanını yeni buldu. Parti son birkaç yıldır yapılan çalışmalarla gerçet tabanına oturdu.
1995'te 15.4 oranında oy aldınız. Büyükşehiri kazanmanız için yüzde 10'luk bir artış gerekiyor?
-Seçimi kesin DYP alacak. İstanbul'da geleneksel oy tabanımızın yanına varoş olarak adlandırılan (benim İstanbul'daki Anadolu dediğim) kesimlerden de destek gelecek. Son dönemde bu kesimle çok ciddi bir ilişki kuruldu. DYP ile bu kesim arasındaki buzlar çözüldü. Daha önceki seçimlerde DYP'nin taban hedefi yoktu. Daha önce FP'ye ve ANAP'a kayan oylarımıza talibiz.
İstanbul'da seçim ANAP'la FP arasında geçecek deniyor. Rakibiniz kim?
-Bu görüşe katılmıyorum. Seçim ANAP'la bizim aramızda geçer. ANAP büyük bir inişte. ANAP'tan ve FP'den ciddi oranda oy alacağımı düşünüyorum.
Ankara'dan gelen bir adayla İstanbul'da hizmete talip olmak DYP açısından bir handikap mı?
-Tam tersi. Aslında Ankara'dan gelmemiz bir şans. Ankara'daki işleyiş ve bürokrasi bilinmeden İstanbul'un sorunlarını çözmek mümkün değil. 15 yıldır Ankara'dayım. Ankara'da İstanbul'un sorunlarını çözecek noktaları çok iyi biliyorum. 1984'ta Ankara'ya gittim. Ancak her ayın on gününü İstanbul da geçirdim. 1984'ten önce 21 yıl İstanbul'da yaşadım. İstanbul'da köklü çözümler ortaya koyacaksak Ankara'yı ikna etmemiz gerekiyor.
Gişeleri kaldıracağız
İstanbul için öncelikleriniz neler?
-Huzurlu ve sakin İstanbul'u özlüyorum. İstanbul tam bir kaos ve keşmekeş içinde. Bu kaosun bitmesi gerekiyor. İstanbul için yerel yönetim reformu istiyoruz. Ulaşım, trafik, çevre, gecekondulaşma gibi konularda planları hükümetin değil, Büyükşehir Belediyesindeki uzmaların yapmasını savunuyoruz. Ulaşımda devrim niteliğinde çözümlerimiz var. Tüm gişeleri kaldırmayı düyünüyoruz. Ankara'dan ilk talebimiz bu olacak. İmar anarşisine son verilmedikçe kentin görünümü değişmeyecek. Pazarların güvenlik ve sağlık açısından yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Eğitim, sağlık ve ulaşımın belediyeye devredilmesi gerekiyor. Yerel Yönetimler Reformu hayata geçmeden İstanbul'a hizmet mümkün değil. DYP Ankara'da bunun mücadelesini verecek.
Adaylar vaad konusunda sınır tanımıyorlar. Siz de neler var?
-Bedeva ekmek, bedava süt, bedava otobüs, herkese iş... Vaadlerin sonu yok. Popülizme hayır! diyoruz. Halkımızdan adaylara bu kadar vaadi neyle finanse edeceklerini sormalarını istiyorum. Başkan adayı, para ve kaynak üretecek projeler ortaya koymak zorunda.
Vaad yok. Peki çözüm ne?
-İstanbul makyajla, cilayla düzelmez. İstanbul'a ciddi bir cerrahi müdahele gerekiyor. Bu ameliyatı ancak biz yaparız. İstanbul'un köklü sorunlarını çözerken halkın görüşleri alınmalı diyoruz. Referandum öneriyoruz. Tüp geçit mi, yoksa köprü mü? Buna halk karar versin..
Eşim benim sultanım
DYP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Özer, ailesiyle birlikte fotoğraf çekme talebimize eşinin izin vermediğini belirtiyor: ‘‘Eşim çok farklı bir insan. Okuyor, araştırıyor. Ancak önplana çıkmak istemiyor. Seçilirsen bile senin yanında görünmek istemiyorum, dedi. Diğer aday eşlerine benzememek konusunda kararlı. Ben de bu kararına saygı duyuyorum. Kadınla erkek eşit mi diye sordular bir televizyonda. Mümkün mü? Eşlerimiz bizim sultanımız. Sultanın yanında kölenin eşitliği olur mu?’’
Yalçın Özer, kendisini şöyle anlatıyor:‘‘'Bir memur çocuğu olarak 1948'de Kayseri'de dünyaya geldim. 1965'te İstanbul'da Tıp Faköltesi'nde yüksek öğrenime başladım. Bakırköy'de uzun yıllar Hükümet Tabipliği yaptım. 1984-1997 arasında Türkiye gazetesinde başyazarlık yaptım. Ayrıldıktan sonra DYP'de politika yapmaya başladım.’’ Yalçın Özer gazeteden ayrılışını 28 Şubat sürecine bağlıyor: ‘‘Sürecin mağdur gazetecilerinden biri de benim. Çok baskı ve tehdit aldım. Camiam ve etrafımdaki insanlar zarar görmesin diye yazmayı bıraktım.’’