Güncelleme Tarihi:
Barodan yapılan açıklamada, karara, Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itirazda bulunulduğu bildirildi. İtiraz dilekçesinde, sulh ceza hakimliğinin kararının Anayasanın "özel hayatın gizliliği", "haberleşme hürriyeti" ve "seyahat hürriyeti"ne ilişkin maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve ilgili kanunlara aykırı olduğu belirtildi.
Kanunen, mahkemelerce verilen önleme amaçlı arama kararlarının, özellikle zaman ve yer olarak sınırlandırılması gerektiği kaydedilen dilekçede, itiraza konu kararın, Ankara'nın 6 ilçesinde bulunan 3 milyon kişi şüpheli ilan ettiği aktarıldı ve "derhal kaldırılması" talep edildi.
Ankara Barosu Başkan Yardımcısı Orhan Şimşek ve CMK Merkezi Başkan Vekili Doğan Erkan'ın ortak yaptığı yazılı açıklamada, "Mahkeme ya da hakimlik, genel nitelikli bir tedbir kararı veremez. Ancak elindeki soruşturma, kovuşturma konusu somut olaya, somut süjeye dönük tedbir verebilir. Dolayısıyla mahkemenin vereceği kararın yasadaki kavramsal adı da 'adli arama'dır. Aksi halde 'olağanüstü mahkeme' gündeme gelir ki, çağdaş hukukta bu tür mahkemelere yer yoktur" değerlendirmesinde bulunuldu.