Güncelleme Tarihi:
ANKARA Dikimevi’nde, Büyükşehir Belediyesi işletmesi EGO’ya ait belediye otobusünün kaldırıma çıkarak 12 kişi ezdiği kazayla ilgili çok çarpıcı iddialar gündeme geldi. Hürriyet’e konuşan EGO-DER Başkanı Korkmaz Uğraş, otobüsün ‘amvele’ diye tabir edilen duruma düştüğü için korkunç kazanın yaşandığını ileri sürürek, şu iddialarda bulundu:
“Daha önce de benzer kazalar yaşandı. Aynı model körüklü otobüslerde oluyor. İşin garibi, kaza yapan bütün şoförler de aynı şeyi vurguluyor. Ocak 2015’te uygulamaya konulan torba yasayla, EGO’da çalışan kadrolu personelin hepsi görevlerinden alındı. EGO’da çalışan 132 şoför şimdi itfaiyede şoförlük yapıyor. EGO’daki teknik personel bazı arkadaşlarımızı da şimdi ASKİ’de kazma-kürek işlerinde çalıştırıyorlar. EGO’da önceden ustalık sınavı açılıyordu. Şimdi işler değişti, ustasını almıyorlar, eli biraz pense tutan arkadaşlarımızı atölyeye alıyorlar.”
EGO-DER Başkanı Korkmaz Uğraş, iddialarını şöyle sürdürdü:
“EGO’da şoförlük yapan taşeron personel de ek iş yapmak zorunda kalıyor. İşten çıktığı zaman ya dolmuşta ya da takside çalışıyor. Dinlenmesi gereken vakti de çalışarak geçiriyor. Araçların kartlı servisi var, verilen saatlere uymak zorunda. Şoför işveren baskısı altında, yolcu baskısı altında, trafiğin baskısı altında kalıyor.”
‘Amvele’ ne demek?
EGO-DER Başkanı Korkmaz Uğraş, kaza nedeni olarak ‘amvele’yi gösterdi. Amvele diye tabir edilen durum, otobüsün sürekli gaz yemesi, yani gaz pedalının sonuna kadar basılı kalması durumu, Böyle bir durumda aracın frenleri işlevsiz kalıyor. Bu durumu bertaraf etmek için aracı boşa almak gerekiyor. Bunu da ancak tecrübeli şoförler biliyor.
Şoför tutuklandı
KAZANIN sorumlusu otobüs şoförü Erol Ayas, tutuklandı. Ayas, savcılık ifadesinde şunları söyledi: “Önümde kaza olduğunu gördüm. Yalnızca el frenini çektiğimi net hatırlıyorum. Vitesi boşa getirip getirmediğimi tam olarak hatırlamıyorum. Yolculara ‘trafiğin açılmadığını söyledim, isteyenin inebileceğini’ söyledim, yolcular da indi. Otobüste kimse kalmamıştı. Arkamdaki araçlar kornaya bastı. Aracımı ileri almak istedim, el frenini indirdim. Biraz gaza dokundum.”
EL FRENİNİ UNUTTUM’
“Araç yavaşça hareket edeceğine hızlı bir şekilde hareket etti. Frene bastım, tutmadı. Önümde bir tane otobüs vardı. Vurmamak için direksiyonu kırdım. Hâkimiyetim dışında kaldırıma çıktı. Israrla frene bastım. El frenini çekemedim, unuttum. İnsanlar kaçışıyordu, onlara çarpıyordum. Kaldırımda bekleyen ve yürüyen insanlara çarptım. Sonra şoka girdim. Yaptıklarımı hatırlamıyorum.” ( Mesut Hasan BENLİ / ANKARA )
ANNEYE VEDA
Dikimevi’ndeki belediye otobüsü faciasının kurbanları arkalarında bıraktıkları acı dolu hikâyeleriyle son yolculuklarına uğurlandı. Selkin Çengel, Günten Ünal, Hayati Özden, Ethem Saçak ve Hilal Ülger Ankara’da toprağa verilirken, diğer 7 kişinin cenazeleri ise memleketlerine gönderildi. Çengel, Ünal, Özden ve Saçak’ın naaşları Karşıyaka Mezarlığı Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
İKİSİ ARKADAŞTI
Selkin Çengel ve Hilal Ülgen arkadaşlardı. Aile bütçesine katkı sağlamak için yine aynı yerde KOSGEB’de işe başlamışlardı. Hayatı birlikte paylaşan iki arkadaş önceki gün öğle molasında dışarıya yemeğe çıktılar. İşe dönmek için bekledikleri otobüs durağı ise hayattaki son durakları oldu. Kazada iki arkadaş da ezilerek can verdi.
‘YANINA GELDİK KIZIM’
Selkin Çengel’in acılı annesi Fahriye Şimşek’in “Yanına geldik kızım, uyan” feryadı yürek yaktı. Kızkardeşi Sinem Öztürk de “Kardeşini bırakıp gidecek miydin ablam? Boncuk gözlerini göremeyeceğim” diyerek herkesi ağlattı. Çengel’in 10 yaşındaki oğlu Mirza, annesinin son yolculuğunda yanındaydı. Cenaze namazında babasıyla saf tutan küçük Mirza, annesinin tabutuna sarılarak gözyaşı döktü.
(Sedat CENİKLİ Mert Gökhan KOÇ/ANKARA)
78 METRE BOYUNCA HİÇ FREN YAPMADI
ANKARA’daki ‘katliam gibi kazayla’ ilgili tutanaklarda, kaldırımda 80 km. hıza ulaşan otobüsün 78 metrelik kaza alanında hiç fren yapmadığı belirtildi.