Güncelleme Tarihi:
Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin tarafından açılan davanın iddianamesinde, emniyet güçlerinin, 11 Eylül 2007'de, New York'taki ikiz kulelere ve Pentagon'a uçakla gerçekleştirilen saldırıların yıldönümü olması nedeniyle meydana gelebilecek eylemleri önlemek için uygulama yaptığı anlatıldı.
Bu kapsamda, Sıhhiye'deki çok katlı otoparkta da çalışma yürütüldüğü aktarılan iddianamede, otoparkın ikinci katındaki 06 VMP 11 plakalı Mercedes Vito minibüsün yanında bomba dedektör köpeğinin tepki verdiği belirtildi.
Şüphe üzerine içine girilen minibüsün “araç bomba” olarak tasarlandığının anlaşıldığı ifade edilen iddianamede, yapılan ayrıntılı incelemeler sonucu minibüste 555 kilo 36 gram bomba ana patlayıcı maddesi, 70 kilo 14 gram benzin, patlamanın etkisini artırmak ve parça tesiri oluşturmak için 24 adet dolu piknik tüpü, 63 metrelik infilaklı fitil, 20 infilak kapsülü ve anahtar sistemi olarak hazırlanan 3 cep telefonu tespit edildiği anlatıldı.
“Cep telefonuyla uzaktan kumandalı el yapımı bomba” hazırlandığı bildirilen iddianamede, minibüsteki plakanın bir başka otomobil üzerine kayıtlı olduğunun, minibüsün ise olaydan 1 buçuk yıl kadar önce İstanbul'dan çalındığının tespit edildiğine yer verildi.
Araç içindeki eşyalardan elde edilen verilerle DNA analizi yapıldığı ve sonuçta, araç içinde en az üç erkeğin aynı anda ya da değişik zamanlarda bulunduklarının tespit edildiği belirtilen iddianamede, minibüsteki cep telefonları ile SIM kartların da görüşmeye açıldıkları günden itibaren incelendiği, ayrıca otopark çalışanlarının da sorgulandığı aktarıldı.
ŞÜPHELİLER
İddianamede, minibüste ele geçirilen telefonlardan birini kullananlar arasında Alpaslan Özkan'ın bulunduğuna dikkat çekilerek, daha önce bölücü terör örgütüne üye olduğu gerekçesiyle hakkında kovuşturma yapıldığı belirlenen Özkan'ın 13 Eylül 2007'de AŞTİ'de gözaltına alındığı kaydedildi.
Özkan'ın, savunmasında, cep telefonu hatlarından birinin kendisine ait olduğunu ve hattı Tatvan'da aldığını belirttiği bildirildi.
Özkan'ın, bölücü terör örgütünün gençlik yapılanması sorumlusu 2 kişi vasıtasıyla tanıştığı Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi öğrencisi İdris Nakçi'nin geçen yıl Mayıs ya da Haziran'da, Özkan'a “bir cep telefonu ile temiz ve güvenli bir hat bulmak istediğini” söylediği anlatılan iddianamede, bunun üzerine Alpaslan Özkan'ın, kendi adına kayıtlı hattı kullanması için Nakçi'ye verdiği ifade edildi.
İddianameye göre, bombalı minibüste bulunan Nokia 3310 marka cep telefonunu hiç kullanmadığını söyleyen Özkan, telefonu, İdris Nakçi'nin, kendi adına kayıtlı SIM kart ile kullandığını kaydetti. Özkan, “bildiği kadarıyla Nakçi'nin, bölücü terör örgütünün gençlik yapılanmasının Eskişehir sorumlusu olduğunu, bu yapılanmanın Eskişehir-Ankara arasında irtibatını yürüttüğünü ve bazı öğrencileri, silahlı faaliyetler için bölücü örgütün Kuzey Irak'taki kamplarına gönderdiğini” anlattı.
Aslan, Cumhuriyet Savcılığına verdiği ifadede ise söz konusu GSM hattıyla 8-12 Haziran 2007 arasında, Ankara ve Van'da yapılan görüşmeleri kendisinin yapmadığını, bu tarihlerde hattın Nakçi'de bulunduğunu söyledi.
“İdris Nakçi'ye verdiği SIM kartın, patlayıcı yüklü araçta bulunduğunu öğrenince şok olduğunu ve kullanıldığını anladığını” kaydeden Aslan, iddianamede yer alan şüphelilerden Mustafa Bayar ile kaldıkları evin, bölücü örgütün gençlik yapılanması adına faaliyet gösterdiği için tutuklanan 3 kişinin kaldığı ev olduğunu, bu kişilerin tutuklanmasının ardından evi misafir olarak kullandığını anlattı.
MUSTAFA BAYAR
İddianameye göre, Aslan ile Çankaya İleri Mahallesinde aynı evde kaldıkları belirlenen şüpheli Mustafa Bayar, Emniyette ve Savcılıkta verdiği ifadelerinde, Aslan'ın zaman zaman kendisinde misafir olarak kaldığını belirtti. Patlayıcılarla ilgisinin bulunmadığını söyleyen Bayar, “PKK'nın faaliyetlerini ve eylemlerini kınadığını” söyledi. Bayar, Özkan adına kayıtlı olduğu belirlenen hattın kime ait olduğunu bilmediğini, hatla görüşme yaptığını hatırlamadığını anlattı.
İDRİS NAKÇİ
Şüphelilerden İdris Nakçi'nin, 15 Eylül 2007'de, Bilkent köprüsü yakınlarında, Eskişehir'den Ankara'ya gelen bir otobüste yakalanarak gözaltına alındığı bildirilen iddianamede, Nakçi'nin üzerinde 3 cep telefonu ve 5 SIM kart ele geçirildiği bildirildi.
Nakçi'nin Eskişehir ve Diyarbakır'daki adreslerinde yapılan aramalarda, bölücü terör örgütünün propagandasını yapan yayınlar ile suç unsuru oluşturabilecek diğer malzemelerin bulunduğu belirtilen iddianamede, Nakçi'nin, Emniyette verdiği ifadede, “kendisinin, bölücü terör örgütüne eleman kazandırdığını” anlattığına yer verildi.
İddianameye göre, pasaportu olan kişileri Diyarbakır, olmayanları ise Van üzerinden örgüte yönlendirdiğini anlatan Nakçi, Eskişehir'de öğrenci olan Hamdullah Zengin, Mecbure Elmas ile Uğur Teker'i, Diyarbakır üzerinden örgüte gönderdiğini ifade etti.
Bu kişilerden Hamdullah Zengin'i, Diyarbakır'a gitmeden önce Ankara'ya çağırarak, ODTÜ'de eğitim gören Ali Sayan'ın evinde kaldıklarını bildiren Nakçi, ifadesinde, “Ali Sayan'ın, bölücü terör örgütünün kırsal alanında silahlı faaliyet yürütmek üzere gidecek şahısları evinde barındırdığını” söyledi.
“Şüpheli Özkan'a, temiz bir telefon hattı bulup bulamayacağını sorduğunu” açıklayan Nakçi, bunun üzerine Özkan'ın, “ne için kullanacağını sormadan söz konusu GSM hattını kendisine verdiğini” bildirdi. Kendisinin de aynı hattı Hamdullah Zengin'e verdiğini aktaran Nakçi, ardından, Zengin'in Van'a gittiğini açıkladı.
Nakçi, otoparkta bulunan bomba yüklü araçta aynı hattın nasıl bulunduğunu ise bilmediğini savundu.
AYAKKABIDA TNT BULUNDU
Nakçi'nin, daha önce gerçekleştirdiği eylemler ile arşiv kaydına da yer verilen iddianamede, “Nakçi'nin, gözaltına alındığında ayağında bulunan ayakkabılarından alınan svaplar üzerinde TNT kalıntılarının tespit edildiği” bildirildi.
İddianamede, şunlar kaydedildi:
“Cumhuriyet Savcılığımızın talebi üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından yapılan ikinci bir inceleme sonucunda düzenlenen ek rapor içeriğine göre, şüpheli Nakçi'nin ayakkabısından elde edilen ve TNT kalıntısı olduğu anlaşılan maddenin çok düşük düzeyde olup, eser miktarda (yaklaşık 0,0012 gram) bulunduğu belirlenmiştir. Raporda, bu nedenle söz konusu kalıntının araç bombada ele geçen TNT ile aynı olup olmadığı konusunda bir tespit yapmanın mümkün görünmediği, Nakçi'nin ayakkabısındaki patlayıcı madde kalıntısının çok yakın bir zamanda mı yoksa geçmiş bir zamanda mı bulaşıp bulaşmadığının da teknik ve bilimsel olarak mümkün olmadığı anlaşılmıştır.”
Nakçi'nin, ifadesinde, ayakkabıları iki aydır kullandığını ve hiç kimseye vermediğini belirttiğine yer verilen iddianamede, Nakçi'nin, “ayakkabıda patlayıcı madde kalıntısına rastlanılmasını anlayamadığını” söylediği bildirildi.
ALİ SAYAN
İddianamede, Nakçi'nin ifadesinde adı geçen Ali Sayan'ın da 8 Ekim 2007'de gözaltına alındığı aktarıldı.
İddianameye göre, Sayan, ifadesinde, Nakçi'yi Diyarbakır'da dershaneden tanıdığını, birlikte Güneş Kültür Merkezi'ne gelip gittiklerini, “Kürt sorunu ve ekonomik sorunlar üzerine zaman zaman tartıştıklarını” anlattı.
Arkadaşlık ilişkilerinin sürdüğü Nakçi'nin, 2006 ve 2007'de, Mecbure Elmas ve Uğur Teker'i evine getirdiğini ifade eden Sayan, Nakçi'nin, Haziran 2007'de kendisini arayarak, Hamdullah Zengin'i Ankara'ya gönderdiğini söylediğini belirtti. Nakçi'nin isteği üzerine Kızılay'da buluştuğu Zengin'i evine götürdüğünü kaydeden Sayan, aynı gün Nakçi ile Zengin'in evden ayrıldıklarını dile getirdi.
Nakçi'nin tutuklandığını gazetelerden öğrendiğini ifade eden Sayan, diğer şüpheli Alpaslan Özkan ile de tanıştıklarını bildirdi.
TALEP EDİLEN CEZALAR
Terör örgütü PKK/KONGRA-GEL'in bugüne dek güvenlik güçlerine ve vatandaşlara yönelik birçok saldırı düzenlediğine işaret edilen iddianamede, örgütün, yakın zamanlarda gerçekleştirdiği ve içinde Mayıs 2007'de Ankara Anafartalar Caddesinde ve Ocak 2008'de Diyarbakır'da askeri servis otobüsüne yönelik saldırılarının da bulunduğu yakın tarihli bazı eylemlere de yer verildi.
İddianamede, şüphelilerden Nakçi'nin, “terör örgütü PKK/KONGRA-GEL'e patlayıcı madde sağlamak, bu amaçla patlayıcı maddenin ülke içinde bir yerden başka bir yere naklini sağlamak, terör örgütüne üye olmak” şeklindeki eylemleri nedeniyle, 19 yıl 6 aydan 37 yıla, diğer şüpheliler Alpaslan Özkan, Ali Sayan ve Mustafa Bayar'ın ise “terör örgütü PKK/KONGRA-GEL üyesi olmak eylemleri” nedeniyle, 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapse mahkum edilmeleri talep edildi.
Şüphelilerin yargılanmasına, gelecek günlerde Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.