Ankara’da İstihbarat Çalıştayı

Türkiye’de istihbarat alanında çalışan akademisyenlerin bir araya geldiği Çalıştay’da “Küresel ve bölgesel bir aktör olmak için akademik bir yaklaşımın sistematik hale getirilmesi ihtiyacı ortaya çıkıyor” fikri öne çıktı. Milli İstihbarat Akademisi Başkanı Talha Köse, Türkiye’deki ve dünyadaki istihbarat anlayışında yaşanan değişime dikkat çekerek, “bir zanaat olan istihbarata akademik bir perspektiften bakarak bu alanın gelişimine katkı sunacak bir istihbarat topluluğu oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

İSTİHBARAT ÇALIŞTAYI

Milli İstihbarat Akademisi tarafından Ankara’da yapılan “İstihbarat Çalışmaları Çalıştayı”nda Türkiye’de istihbarat alanında çalışan akademisyenler bir araya geldi. İstihbarat üzerine farklı disiplinlerden araştırmalar yürüten ve yayınlar yapan akademisyenlerin katıldığı toplantıda, istihbarat alanının genel bir değerlendirmesi yapılarak, istihbarat çalışmalarına ilişkin soru ve sorunlar tartışmaya açıldı. Çalıştay’da “Dünya siyasetinde daha etkin rol oynamak isteyen aktörlerin hemen hemen hepsi istihbarat alanındaki çalışmalara ağırlık veriyorlar, bu konuda bütçelerini artırıyor ve akademi ile angajmanlarını artırıyorlar. Özellikle çok kutuplu dünyaya geçiş süreci bu dönüşümü sağlıyor. Türkiye’nin yeni açılım alanları olduğunu görüyoruz, Suriye’de, Irak’ta, Libya’da ve Somali’de gittikçe artan bir kapasitesi var. Özellikle askeri, polis ve başka alanlarda da gelişme var ama bunların böyle biraz daha stratejik bir nosyonla geliştirilmesi açısından istihbarata daha fazla ihtiyaç duyulmaya başlandı. Küresel ve bölgesel bir aktör olmak için akademik bir yaklaşımın sistematik hale getirilmesi ihtiyacı ortaya çıkıyor” değerlendirmesi yapıldı.

İSTİHBARAT TOPLULUĞU�

Milli İstihbarat Akademisi Başkanı Talha Köse, Türkiye ve dünyada istihbarat anlayışında değişimler yaşandığına vurgu yaparak, “Bir zanaat olan istihbarata akademik bir perspektiften bakarak bu alanın gelişimine katkı sunacak bir istihbarat topluluğu oluşturmayı hedefliyoruz. 90’larla birlikte aslında istihbarat çalışmaları disiplinin gelişmeye başladığını görüyoruz. Dünya siyasetinde daha etkin rol oynamak isteyen aktörlerin hemen hemen hepsi istihbarat alanındaki çalışmalara ağırlık veriyor. Bu konuda bütçelerini artırıyor ve akademi ile angajmanlarını artırıyorlar. Özellikle çok kutuplu dünyaya geçiş süreci bu dönüşümü sağlıyor. Türkiye’de yeni açılım alanları oluşturuyor. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da ve Somali’de gittikçe artan bir kapasitesi var. Özellikle askeri, polis ve başka alanlarda da gelişme var ama bunların böyle biraz daha stratejik bir nosyonla geliştirilmesi açısından istihbarata daha fazla ihtiyaç duyulmaya başlandı. Küresel ve bölgesel bir aktör olmak için akademik bir yaklaşımın sistematik hale getirilmesi ihtiyacı ortaya çıkıyor” dedi.