'Ankara'da en fazla 7 şiddetinde deprem olur'

Güncelleme Tarihi:

Ankarada en fazla 7 şiddetinde deprem olur
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2007 17:53

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, Ankara’nın önemli bir hasara yol açacak depreme merkez üssü olmadığını ve Ankara civarındaki fay sistemlerinin en fazla 7 şiddetinde deprem üretebileceğini bildirdi.

Haberin Devamı

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklamada, son bir haftada Ankara Bala civarında devam eden deprem aktivitesinin, Ankara’nın göz ardı edilemeyecek nitelikteki deprem karakteristiğini bir kez daha ortaya koyduğu kaydedildi. Ankara’nın önemli bir hasara yol açacak depreme merkez üssü olmadığı ancak çevresinde meydana gelen depremlerden etkilendiği belirtilerek, “Depremsellik açısından, kent merkezinden itibaren 70 kilometre yarıçapındaki bir alanda meydana gelebilecek 5.5, 120 kilometre yarıçapında meydana gelebilecek 7 büyüklüğündeki depremlerin etkisindedir” denildi. Bu açıdan bakıldığında Ankara’nın, en yakın olarak 85 kilometre kuzeyinden geçen Kuzey Anadolu fayı, 70 kilometre doğusunda bulunan Ezinepazarı Fayı, batısında yer alan Eskişehir Fayı ile güneyinde yer alan Tuz Gölü Fayı’nın etkisi altında olduğu kaydedilerek, bu fay sistemlerinin de tarihsel ve aletsel dönemde büyük depremler ürettiği vurgulandı.

Ankara civarındaki fay sistemlerinin 5.5’ten büyük üreteceği depremlerin, özellikle kent çevresinde deprem riski yüksek alüvyonel zeminlerdeki çok katlı yapılaşmaları etkileyeceğine dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Kale, Samanpazarı, Ulus, Altındağ civarında, kaya zeminler üzerine kurulu eski ankara’nın tarihsel depremlerden etkilendiği düşünülürse bu riskin, bugün özellikle kentin faylarla oluşmuş ovalar, eski dere yatakları ve vadi tabanları üzerinde yer alan kesimindeki kalitesiz yapılarda daha da etkili olacağı bilinen bir gerçektir.”

Açıklamada, Ankara kent merkezli diri bir fayın olmadığı vurgulanarak, Ankara halkının endişeye kapılmaması istendi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin de kentin ayrıntılı jeolojik risklerinin (depremsellik, heyelan, kaya düşmesi, taşkın vb.) tanımlandığı mikro bölgelendirme haritasının yapılması için acil çalışmalara başlaması gerektiği belirtilerek, belediyeye bağlı Jeolojik-jeoteknik Hizmetler Şube Müdürlüğü’nün kurulması gerektiğine dikkat çekildi.

Ankara kent merkezinin bütünlüklü bir jeolojik jeoteknik etüdünün bulunmamasının büyük bir eksiklik olduğu ifade edilerek, “Ankara’nın imar planına esas jeolojik jeoteknik etüdlerinin yapılarak kentin afet risk karakterine uygun olarak mevcut planlarının revize edilmesi savsaklanamaz ve ertelenemez bir görevdir. Bu planlar ışığında imara kapatılma da dahil riskli bölgeler için gerekli önlemler alınmalıdır” denildi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!