Ankara'da aile hekimliğine doğru

Güncelleme Tarihi:

Ankarada aile hekimliğine doğru
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2009 11:01

Ankara Vali Yardımcısı Dr. Celal Dinçer, aile hekimliği kapsamında sağlık ocağına gidenlerin, sağlıkta kişi merkezli, sürekli, kapsamlı bakım ve kolay ulaşılabilirliğin avantajından yararlanacaklarını bildirdi.

Dinçer, aile hekimliğinin, uzmanlık dallarının hızla artmasından sonra “insanı, bir vaka, organ, doku ya da sistem olarak değil de kendine has özellikleriyle bir birey olarak ele alan hekim tipine ihtiyaçtan doğduğunu” söyledi.       

Bir çok batı ülkesinde aile hekimliğinin başarıyla sürdürüldüğünü ifade eden Dinçer, evrensel ilkelerinden ödün vermeden kendi koşul ve önceliklerine göre, birinci basamak “Aile Hekimliği Hizmet Modeli” oluşturma çabası güttüklerini belirtti.

Bu evrensel ilkelerin, ilk tıbbi temas noktası olma, kişi merkezli bakım, sürekli bakım, kapsamlı bakım, bütüncül yaklaşım, sağlık kaynaklarının etkili kullanımı, ekip çalışması, aile ve toplum yönelimli hizmet, gizlilik ve yakınlık, entegrasyon ve koordinasyon, özgün klinik karar verme süreci, savunuculuk ve kolay ulaşılabilirlikten oluştuğunu bildiren Dinçer, şöyle devam etti:

“Aile hekimliği uygulaması için pilot olarak seçilen illerde, hekimlere, yardımcı sağlık personeline, konunun uzmanı eğitim koordinatörü akademisyenler gözetiminde eğitim veriliyor. Birinci aşama uyum eğitimlerinin amacı, aile hekimliği tıp disiplinini tanıtmak, temel kavram ve evrensel ilkelerinin öğrenilmesini sağlamak, aile hekimliğine özgü klinik yöntem ve yaklaşımlarla aile hekimliğini diğer disiplinlerden farklı kılan özelliklerini kavratmaktır. Eğimini tamamlayanlara sertifikalar veriliyor. 2010 yılına kadar 40.000 hekimin eğitimini tamamlaması planlandı.”

Uyum eğitimlerini tamamlayan hekimlerin, modüler eğitime tabi tutulacaklarını bildiren Dinçer, temel hedefin 2013 yılına kadar 1. aşama eğitimini alan ve aile hekimi olarak çalışmakta olan tüm hekimlerin, klinik eğitim düzeylerinin, yeterlik düzeyi üzerine ulaştırılması olduğunu söyledi.

Dinçer, aile hekimliği sistemini sayesinde aşı kampanyalarında da yüzde 100'lük başarıya ulaşılacağını ifade etti.

Aile hekimliği merkezli birinci basamak sağlık hizmetleri için, bir izleme ve değerlendirme sisteminin kurulduğunu belirten Dinçer, şunları kaydetti:

“Aile hekimliği modeli uygulaması öncesi ve sonrası kişilerin sağlık hizmeti alma davranışlarındaki değişiklikler, hanedeki kişilerin sağlık harcamalarındaki değişim ve kullanıcı memnuniyeti değerlendirilecektir. Modelin planlamasının sağlıklı ve verimli yapılabilmesi ve maliyetinin hesaplanması için çalışma başlatılmıştır. Bu, uygulamaya geçen her ilde devam ettirilmektedir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde hasta ve çalışan memnuniyetindeki değişimi değerlendirmek amacıyla, Aile hekimliğine geçecek olan illerde uygulamaya geçilmeden en az 2 ay öncesinde ve sonrasında 6 ay aralıklarla hizmet sunanlara ve hizmet kullanıcılarına yönelik memnuniyet çalışmaları yapılmaktadır.”
Dinçer, aile hekimliği kapsamında sağlık ocağına gidenlerin, sağlıkta, kişi merkezli, sürekli, kapsamlı bakım ve kolay ulaşılabilirliğin avantajından yararlanacaklarını bildirdi.

Ankara'da uygulamanın başlamasıyla birlikte 3 bin 500 kişiye 1 aile hekimi düşeceğini belirten Dinçer, “Doktorlar arasında rekabet olacağından hastaya verilen hizmet kalitesi artacak” dedi.

SAĞLIK OCAĞINDAN KAYIT KONTROLÜ

Ankara İl Sağlık Müdürü Mustafa Aksoy da, 2010 yılının Ocak ayında Ankara'da aile hekimliğine geçmeyi hedeflediklerini söyledi.
Aile hekimliğine geçiş sürecinde kayıtların sağlıklı olması gerektiğini bildiren Aksoy, “Her vatandaşımızın T.C. kimlik numaraları ile, en yakın sağlık ocaklarına başvurarak kayıtlarını kontrol etmeleri ya da yaptırmaları gerekmektedir. Aile hekimliği ücretsiz bir hizmettir” dedi.
Geçiş aşamasında personel eğitimleri yaptıklarını ve aile hekimliği uyum eğitimlerine önem verdiklerini ifade eden Aksoy, sağlık ocaklarının düzenli olarak her yıl, ev ev dolaşarak vatandaşların kayıtlarını yaptıklarını ancak bazen bu konuda aksaklıklar yaşandığını tüm vatandaşlara ulaşılamadığını anımsattı.

Aile hekiminin, tıbbi bakım isteyen kişiye, yaş, cinsiyet ve hastalıktan bağımsız, kapsamlı ve sürekli sağlık bakımı sunmakla sorumlu olduğuna dikkat çeken Aksoy, “Kurum hekimliği yapanlar, serbest çalışanlar da belirli kriterler dahilinde aile hekimi olabilirler, eğitim verilebilir. İlk aşamada pratisyen hekimler aile hekimi olacak. Ancak zamanla uzmanlar yetişecek. Başvuran hekimler hizmet puanlarına göre atanacak” dedi.

“HASTANELERE GEREKSİZ SEVKLER AZALACAK”

Aile hekimliği uygulamasıyla hastanelere gereksiz sevklerin azalacağını, hastanelerdeki kalabalık ve kuyrukların ortadan kalkacağını belirten Aksoy, şunları kaydetti:

“Aile hekimi kişinin ikametine yakındır, kendisine kolay ulaşılır. Kişiler, hekimleriyle güvene dayalı bir ilişki kurabilir, danışmanlık hizmeti alabilir, hastanelere gereksiz sevkler azalır. Hastanelerdeki kalabalık ve kuyruklar ortadan kaldırılabilir; daha kaliteli hizmet imkanı oluşur. Düzenli sağlık kayıt sistemi kurulabilir ve sağlık hizmetleri konusundaki memnuniyet artar.”

Kişilerin kendi hekimini seçebilme özgürlüğüne sahip olduğunu ifade eden Dinçer, dileyenlerin aile hekimini değiştirme imkanına sahip olabildiklerini söyledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!