Güncelleme Tarihi:
Fert ve ailenin, zaruri ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için belirli bir metaya ihtiyaçları olduğu gibi, devletin de vatandaşlarına hizmet verebilmesi için vergi almaya ihtiyacı olduğuna işaret edilen hutbede, verginin tanımına da yer verildi.
Kamu menfaat ve işlerinin yürütülmesi konularında fertlere yüklenen mükellefiyet olarak tanımlanan verginin tarihi bir realite olduğuna değinilen hutbede, “Umumi masrafların yükünün fertler arasında dağıtılması için başvurulan bir usul olan vergiden kaçmak, vergi vermeyip devlet hizmetlerinden karşılıksız, emeksiz, bedelsiz, tek taraflı yararlanmak vergi veren diğer insanlara karşı saygısızlık ve kamu hakkı ihlali sayılır” denildi.
İçeride ve dışarıda düşmana karşı daima hazırlıklı olabilmek için devletin, ilim, sanat, teknoloji, sanayi, ticaret ve ziraat gibi alanlarda maddi ve manevi her yönden güçlü olması gerektiği belirtilen hutbede, devletin güçlü olmasının ise bütün vatandaşların, yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeleriyle mümkün olduğu kaydedildi. Hutbede, bu yükümlülüklerden birinin de vergi borcunun zamanında ve tam olarak ödenmesi olduğu ifade edildi.
“VERGİ ÖDEMEK DİNİ VE MİLLİ BİR GÖREV”
İslam dininin, devletin yapacağı hizmetler için ihtiyaca göre vergi almayı uygun gördüğü ifade edilen hutbede, Hz. Muhammed'in de vergi toplattığı anlatıldı.
Her vatandaşın devlete vergisini vermekle mükellef olduğu vurgulanan hutbede, Kur'an- Kerim'de “Düşmanlarınıza karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah'ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda her ne harcarsanız karşılığı size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez” denildiği aktarıldı.
Hutbede, alınan vergilerle yurt savunması için Türk ordusunun hazır tutulması, günün şartlarına göre modern araç ve gereçlerle donatılması, vatandaşların can ve mal güvenliklerinin sağlanması, okulların, üniversitelerin, sağlık tesislerinin, fabrikaların kurulması, yolların yapılması ve bakıma muhtaç kişilerin ihtiyaçlarının karşılanması gibi hizmetlerde çalışanların ücretlerinin ödenmesinin gibi sorumlulukların yerine getirildiği ifade edildi.
“Vergi ödememek, vergi kaçırmak veya eksik ödemek toplum hakkına, kul hakkına el uzatmak demektir” denilen hutbede, bu nedenle vergilerin zamanında ve eksiksiz ödemesinin dini ve milli bir görev kabul edilmesi gerektiği vurgulandı.