Ankara’da hava bulutlu

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Türkiye Ulusal Komitesi ve Basın Enstitüsü Derneği olarak geçen hafta içi Ankara’da temaslarda bulunduk. Amacımız, yeni anayasa çalışmaları ve bazı tutuklu gazetecilerin serbest kalmasını sağlayacağı söylenen yasal düzenlemeler konusunda bilgi almak, hem hükümete hem de muhalefete basın özgürlüğünü sınırlayan yasal çerçeve ile ilgili değişiklik taleplerimizi sunmaktı.

ANKARA’da ilk olarak Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüştük. Bakan bizi makamında ağırladı ve bize ayırdığı süreyi de aşarak tüm sorularımızı yanıtladı. Bazı tutuklu gazetecilerin salıverilmesini sağlayacağı söylenen üçüncü yasa paketi ile ağırlıklı olarak AİHM’de Türkiye’nin başını ağrıtan ihlalleri gidermeyi amaçlayan dördüncü paketin yakında TBMM Genel Kurulu’na geleceğini vurguladı Ergin.

Daha ilginci, basın özgürlüğü ortamının sağlanması için kendisinin biz gazetecilerden talepte bulunmasıydı. “Basın meslek örgütleri bir araya gelip etik kuralları ihlal eden gazetecilere yaptırımlar uygulamalı. Bazı gazeteler bize iftira atıyor, sonra cevap hakkı kullandırmıyor, tekzipleri yerinde yayınlamıyor, tazminatları da ödemiyorlar” dedi.

Bakan Ergin’in tutuklu gazeteciler konusunda adım atmak istediği, ancak “etik ihlallerden” mustarip bazı iktidar milletvekillerinin, hiçbir demokraside bir “al-ver” pazarlığının parçası yapılamayacak bu apayrı konuyu öne çıkararak işi yokuşa sürdüğü izlenimini edindim. Buna karşın Ergin’in sözleri, gelecek birkaç ay içinde yaşanabilecek gelişmelere dair “ihtiyatlı bir iyimserlik” yarattı bende.

* * *

İkinci durağımız ana muhalefet oldu. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, üçüncü ve dördüncü paket hakkında, “İkisini de hükümet kendi mutfağında tek başına pişiriyor. Bunlardan basın özgürlüğü açısından somut sonuç alınacağını, somut bir gelişme olacağını sanmıyoruz. Biz tüm tutuklu gazetecilerin serbest kalması için çalışmayı sürdürüyoruz” dedi. Oran’ın konuya son derece hâkim olduğunu görmek bir gazeteci ve bir vatandaş olarak beni sevindirdi.

Tutuklu gazetecilerin davalarını CHP’de yakından takip eden tek isim Oran değil. CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur da ziyaretimiz sırasında, altı yıldır tutuklu yargılanan Özgür Radyo Yayın Koordinatörü Füsun Erdoğan’ın 29 Mayıs’taki duruşmaya kendisini davet eden mektubunu teslim aldı.

Gri kurşun kalemle çizilmiş cezaevi avlusunda, havalandırmadan büyüyen ve yeşil kalemle tasvir edilen bir yaban otunun yer aldığı resmi bize gösteren Onur, “Bunu Füsun yapmış. Alt yıldır gördüğü tek renkli şey bu yabani ot. Füsun ile aynı liseden mezunuz. Babası CHP’li. Hükümet gazetecileri ‘terörist’ diye suçlamaktan vazgeçmeli” diye konuştu.

* * *

Hükümet ve muhalefet temsilcilerine sunduğumuz dosyada; Basın, Ceza ve Terörle Mücadele yasalarında daha iyi bir demokrasi için, gazeteciler ve kamuoyu adına yapılmasını istediğimiz değişiklik talepleri vardı.

Peki, bu talepler daha ne kadar kâğıt üstünde kalacak? Dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkesi olmayı daha ne kadar sürdüreceğiz?

Orada bulunduğumuz süre içinde Ankara’da hava kapalıydı; İstanbul’a dönerken güneş ara ara kendisini gösterdi.

Dönüş yolunda bu soruları kendime sorarken duygularım karamsarlıkla iyimserlik arasında salınan bir metronom gibiydi.

Her kilometrede başka yanıtlar verdim kendime…

* Hürriyet Gazetesi Dış Haberler Şefi Emre KIZILKAYA’nın iletişim bilgileri ve bloguna http://about.me/emrekizilkaya adresinden ulaşılabilir. Twitter hesabı: www.twitter.com/ekizilkaya