Ankara bunları konuşuyor

Doğramacı'nın anadan olmasının tantanası

24 Nisan tarihinde Bakü'de önemli bir tören düzenleniyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, Prof. İhsan Doğramacı'nın 85. yaşgünü dolayısıyla özel bir tören düzenliyor.

Aliyev'in bu amaçla bastırdığı ve Ankara'daki devlet ricaline gönderdiği davetiye Azeri Türkçesi'nin renkliliğini gösteren ilginç ifadelerle dolu.

Davetiye ‘‘Azerbaycan Respublikasının Prezidenti Heyder Eliyev’’ diye başlayıp şöyle devam ediyor:

‘‘Türk Dünyasının Seçkin Alimi- İçtimayi Xadimi (cemiyet önde geleni) İhsan Doğramacının,

anadan olmasının 85 illiyi münasibetiyle bazar eretsi 24 aprel (Nisan) 2000-ci ilde saat 18.00'da Bakıda (Bakü'de) Respublika Sarayında keçirilecek (gerçekleştirilecek) Tenteneli Yubiley (programlı jubile) merasimine iştirak etmesi xahiş (rica) edilir.’’

Tören vesilesiyle 24 Nisan günü Ankara'dan Bakü'ye Aliyev'in tahsis ettiği özel bir uçak kaldırılıyor.

Volkan Vural İş Bankası binasını istiyor

TÜRKİYE'nin AB'ye tam üyelik hedefinin gerçekleşebilmesinin önünde bir dizi engel var. Kopenhag siyasi ölçütlerine uyum sağlanabilmesi için demokratikleşme alanında atılacak adımlar bunun başında geliyor.

Ancak bir de fiziki engel var. Bilindiği gibi, tam üyelik sürecinde bürokraside yapılacak hazırlıkları koordine etmek amacıyla özel bir AB Genel Sekreterliği kuruluyor. Bu teşkilatın yaklaşık 100 kişilik bir kadrosu olacak. Başına da halen Türkiye'nin BM'deki Daimi Delegesi Büyükelçi Volkan Vural geliyor.

Bu teşkilat nereye yerleşecek?

Geçen hafta geçici görevle New York'tan Ankara'ya gelip kolları sıvayan Vural, aynı zamanda bina arayışı içine de girdi.

Bulunan formül, İş Bankası Genel Müdürlüğü'nün boşalttığı Kavaklıdere'nin göbeğindeki 28 katlı gökdelen binası. Dışişleri Bakanlığı'nın merkez bina dışında bulunan 4 biriminin AB Genel Sekreterliği ile birlikte bu binaya taşınması planlanıyor. Plan uygulamaya konulabilirse, 28 katlı bu gökdelen Ankara'nın göbeğinden tüm Avrupa'ya Türkiye'nin AB'ye girme kararlılığı ve azminin bir simgesi olarak yükselecek.

AB'ye gökdelenle girme planı, bu aşamada Maliye Bakanı Sümer Oral'ın vereceği vizeyi bekliyor.

Baba'nın yeni manevi kızı Perihan Mağden

BU işler kimya meselesi. Kimyaları birden tuttu.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Türkmenistan gezisi doğalgaz boru hattı projesi açısından istenen sonuçları vermese de, Demirel ile bir köşe yazarı arasında beklenmedik bir kimya uyuşmasına sahne oldu.

Bu gazeteci, aslında usta bir romancı olan Radikal Gazetesi köşe yazarı Perihan Mağden'den başkası değil.

Mağden, ilk kez Cumhurbaşkanı'nın bir dış gezisine katıldı ve Demirel'e özellikle Hazar geçişli Türkmen doğalgazı projesi konusunda sorduğu son derece teknik sorularla herkesi şaşırttı. Dersini çalışmıştı, dosyasına hakimdi. Mağden, bu performansıyla kısa zamanda Baba'nın gözüne girmeyi başardı. Cumhurbaşkanı Demirel, uçakta herkesin ortasında ‘‘Mağden Hanım hidayete erdi’’ derken, belli ki bu gelişmeyi gezinin muhasebesindeki artılar hanesi içinde değerlendiriyordu.

Meslektaşları, Mağden'in birden bu şekilde sivrilmesini kaşlarını kaldırarak karşıladılar ve kıskançlıklarını ‘‘Ama o döndü...’’ diye sataşmalarla dışavurdular.

Demirel ise ‘‘Ona öyle demezler, mürted derler, din değiştirme anlamında yani...’’ diye konuştu.

Demirel'den daha önceki köşe yazılarında ‘milli tıkaç’ diye söz etmiş olan Mağden'in, gezi dönüşü Anayasa değişikliği paketinin TBMM'de reddedilmesinden duyduğu üzüntüyü ifade etmesi ve Demirel'i bir istikrar faktörü olarak gördüğünü açıklaması, bu gazetecinin serüveninde önemli bir evrime işaret ediyor. Mağden, yazısında ‘‘Geç buldum, tez yitiriyorum’’ derken, insan hayatında geç gelen mutlulukların, dostlukların birden kaybedilmesinin büyük şokunu yansıtıyordu.

Çarşamba günkü oylama sonucuna göre Mağden'in yeni kıblesi, ya Çankaya Köşkü ya da Güniz Sokak olacak.

Ona artık ‘‘Baba'nın yeni manevi kızı'' diyorlar.